Neden bazı insanlar çok iyi bir kişisel hayata sahipken, diğerleri başarısız bir şekilde tekrar tekrar bir ilişki başlatmaya çalışır?
Bazıları bunun sadece kötü şans olduğunu söylüyor. Diğerleri ise üzerlerinde bir tür lanet olduğuna inanıyor. Bazıları ise prensipte bir ilişkiye ihtiyaç duymadıklarından ve başarısız bir şekilde tekrar tekrar özel hayatlarını düzenlemeye çalışmaktansa yalnız kalmanın daha iyi olacağından emin.
Aslında, arkadaşlıkta başarısızlığın nedenleri genellikle birçok insanın düşündüğünden çok daha derindir:
● ilişkide taviz verme isteksizliği;
● arkadaşlık ve iletişimden farklı beklentiler ve farklı hedefler;
● "kendi liginin dışında oynama" girişimleri;
● bir partner için aşırı yüksek gereksinimler;
● çeşitli çocukluk travmaları ve erken çocukluk döneminde temelleri atılabilecek yanlış yaşam ilkeleri vb.
Koronavirüs salgını, karantina, dünyanın birçok ülkesinde yaklaşmakta olan ekonomik kriz ve diğer dış faktörler de bunda rol oynamıştır.
Sonuç olarak: insanlar yeni bir ilişkiye karar vermiyorlar ve kişisel yaşamlarındaki herhangi bir başarısızlığı çok acı verici olarak algılıyorlar ve başka bir girişimde bulunmak için acele etmiyorlar.
Kişisel yaşamınızdaki bu başarısızlık kısır döngüsünü nasıl kırabilirsiniz?
Evrensel ve %100 işe yarar tavsiyeler vermek isterdik ama maalesef böyle bir şey yok. Ancak size gerçekten yardımcı olabilecek faydalı öneriler var. Ve biz de tam olarak bunu paylaşmak istiyoruz.
● İpucu #1. Kurban olduğunuzu düşünmeyi bırakın
Kurban kompleksi hakkında çok şey yazılmış ve söylenmiştir. Ve bu kadar çok bilgiye rağmen, birçok insan hala herkesin borçlu olduğu "mağdur" yolunu seçiyor.
Sorunlarınız için tüm dünyayı suçlamayı bırakın. Kabul etmesi zor ama başarısızlıklarımızın ana nedeni kendimiziz. Bu düşünceyi kabul etmek, çevrenizdeki herkesin size zarar vermek istediği ve aşk cephesindeki başarısızlıklarınızdan suçlu olduğu hissine kapılmadan mutlu bir yaşama doğru atılan ilk adımdır.
● İpucu #2. "Başkalarına yardım etmeyi" bırakın
Bir kişinin kendisine sevgi değil de acıma hissi veren biriyle ilişkiye başlamasının pek çok örneği vardır (siz de şahsen karşılaşmış olabilirsiniz). Örneğin, kızlar uzun süreli depresyondan muzdarip erkeklere yaklaşır, iyileşmelerine yardımcı olur ve sonra aniden aralarında hiçbir şey olmadığını fark ederler. En ufak bir duygu belirtisi bile yoktur. Acıma nedeni ve onunla birlikte yardım etme ihtiyacı da ortadan kalkar. İlişkiler (eğer buna ilişki denebilirse) kopar.
Bu nedenle, bir dahaki sefere bir kişiye yakınlaştığınızda, kendinize tek bir soru sorun: "Onu gerçekten seviyor muyum, yoksa bu aşkla ilgisi olmayan tamamen farklı bir duygu mu?
● İpucu #3. Mükemmel aşkı unutun
Antik çağın derinliklerinde kadim filozof Platon, dünyadaki her birimiz için bizi tamamlayacak ve çok eksik olduğumuz her şeyi bize verecek ikinci bir yarının olduğu fikrini desteklemiştir.
Daha sonra, sıradan bir insanın ancak hayal edebileceği ideal ilişkilerin anlatıldığı aşk romanları ve sinematografi devreye girmiştir.
Psikoterapist ve seksolog Alain Eril, "mükemmel aşk mitinin kültürümüzün bir parçası haline geldiğine" inanıyor. Üstelik ona göre, bir çifti bir bütün olarak algılamaya çalışmak tamamen yanlış bir yaklaşım. Ve eğer kendimiz ile bir başkası arasında ayrım yapamazsak, aşk zamanla daha yıkıcı bir hal alır. Başka bir kişi uğruna kendi hedeflerinizi ve ilkelerinizi feda etmeye başlarsınız ve bu da durum kritik hale gelene kadar ilişkiyi yok eder.
● İpucu #4. Her zamanki sosyal çevrenizin dışına çıkın
Bir kişi genellikle yakın arkadaşları, meslektaşları ve akrabaları gibi kendini kanıtlamış küçük bir arkadaş çevresinden oluşan "kozasında" oldukça rahattır.
Sorun şu ki, bu çemberin dışına çıkana kadar gerçekten yeni bir romantik ilişki söz konusu değildir. Bazen bir sonraki adımda nereye gideceğinizi ve kişisel hayatınızı nasıl kuracağınızı anlamak için kendinizi iyice sarsmanız gerekir.
Bu bakımdan bizim için geçmiş nesillere göre daha kolay. Ne de olsa internetimiz ve onlarca farklı iletişim formatımız var. Beğendiğinizi seçin ve yeni insanlarla tanışın! Gezegende neredeyse 8 milyar insan yaşıyor — bunların arasında kesinlikle bir tanesi olacak!
● İpucu #5. Arkadaşlık ve iletişim formatını değiştirin
Hiçbir durumda tek bir arkadaşlık formatına takılıp kalmayın. Örneğin, yalnızca sosyal medyada veya arkadaşlık uygulamalarında tanışmaya çalışmayın. Alternatif formatları deneyin. Örneğin, yabancılarla görüntülü sohbet — sizi video aracılığıyla rastgele bir partnerle buluşturan bir site veya uygulama.
Dikkate değer birçok rastgele görüntülü sohbet örneği vardır:
● Chatrandom — klasik bir rastgele sohbet ancak ilginizi çeken bir konuda benzer düşünen bir grup insanla sohbet edebileceğiniz temalı sohbet odaları gibi ilginç bir özelliğe sahip. Sadece bir "oda" seçin ve sohbete katılın — kullanışlı ve basit!
● CooMeet — eğer bir erkekseniz ve kızlarla tanışmak istiyorsanız yabancılarla mükemmel bir görüntülü sohbet. Gerçek şu ki, coomeet.com/tr/chatrandom benzersiz bir cinsiyet filtresi kullanıyor ve her kız kayıt sırasında kişisel bilgilerini doğrulamalıdır. Sonuç olarak, sahte hesap, bot ve reklamlar mevcut değildir. Yalnızca uygun bir biçimde gerçek iletişim.
● Tinychat — sadece izleyici olabileceğiniz ve diğer insanların yayınlarını izleyebileceğiniz veya kendi yayınınızı başlatabileceğiniz ve büyük bir izleyici kitlesi toplayabileceğiniz çevrimiçi bir video yayın hizmeti. Neden hoş tanışmaları ünlü bir yayıncı olma fırsatıyla birleştirmiyorsunuz?
● Chathub — güzel bir cinsiyet filtresine sahip başka bir ilginç rastgele görüntülü sohbetin yanı sıra tercih ettiğiniz iletişim dilini seçme imkanı. Tek dezavantajı bir mobil uygulamanın olmaması ve sonuç olarak web sürümünü kullanma ihtiyacıdır.
Daha önce bu formatı kullanmadıysanız rastgele sohbetlerde sohbet etmeyi deneyin. Kullanışlı, hızlı, güvenli ve iletişim çemberini önemli ölçüde genişletmeye yardımcı olur.
● İpucu #6. Kendiniz için dürüst hedefler belirleyin
Bu son derece önemli bir ipucu! Gerçek şu ki, bir ilişkiye başlamaya çalışırken genellikle kendi hedeflerimiz ve önceliklerimiz konusunda hatalar yaparız. Birçok kişi güçlü bir aile kurmak ve hayatlarının son gününe kadar uyum içinde yaşamak istediklerini söyler (ve buna kendileri de inanır). Ama aslında, sadece kısa süreli bir ilişkiye ihtiyaçları olduğu ve daha fazlasına ihtiyaçları olmadığı ortaya çıkıyor. Ama tam tersi de olur: Bir kişi sadece arkadaşlık ister ama aslında hayatının aşkını bulur.
Aslında, başlangıçta kendi hedeflerinizle ilgilenmek ve duruma göre hareket etmemek bu yüzden çok önemlidir. Düşüncelerinizi toparlayın ve ana soruyu yanıtlayın: "Gerçekten ne istiyorum ve ciddi bir ilişkiye hazır mıyım?". İnanın, net ve doğru bir cevap hayatınızı büyük ölçüde kolaylaştırabilir ve daha güçlü bir romantik bağ kurmanıza yardımcı olabilir.
● İpucu #7. Harekete geçin!
Ruh eşini bulmak için en başarısız strateji beklemektir. Dünyada milyonlarca insan, bir gün kaderlerini sonsuza dek bağlayacakları bir yabancıyla tanışmayı bekliyor.
Ne yazık ki işler böyle yürümüyor. Mutlu romantik ilişkiler sadece bir şans meselesi değildir. Bu, kişinin kendi üzerinde, yaşam değerleri ve öncelikleri üzerinde, başkalarının sadece pasif gözlemciler olarak kalmayı tercih ettiği durumlarda harekete geçme becerisi üzerinde çalışmasının bir sonucudur.
Mutluluğunuz için beklemeyin. Onu siz elde edin!
Özetleyelim!
Her insanın kişisel başarısızlıkları olmuştur — kendinizi böyle bir durumda bulursanız bu düşünceyi aklınızda tutmanız çok önemlidir. Ve genellikle bunda yanlış bir şey yoktur. Aşağıdaki durumlar ciddi bir şekilde düşünmek, yaşam önceliklerini değiştirmek ve hatta bir uzmana görünmek için bir neden olabilir:
- Aşk ilişkilerinde aynı olumsuz durum iki veya daha fazla kez tekrarlanır. Dahası, benzerliği ancak başka bir ölümcül başarısızlığı farkına vardığınız anda fark edersiniz.
- Bir ilişkide, düşünceler tarafından yönlendirilirsiniz: "Onun beni sevmesini sağlayacağım", "sevgim onu kurtaracak" veya "sevgim tüm engellerden daha güçlü".
- Her yeni ilişki kurma girişimi, öncekilerden daha da acı verici bir travmayla sonuçlanır.
Eğer bu listeden herhangi biri (ya da hepsi birden) sizin durumunuzu doğru bir şekilde tanımlıyorsa, arkadaşlık ve ilişkilere yaklaşımınızı ciddi bir şekilde yeniden düşünmeniz için bir neden var demektir. Ve eğer kendi başınıza başa çıkamıyorsanız, bir psikoloğa başvurmaktan çekinmeyin — en zor durumdan bile kurtulmanıza yardımcı olabilirler.