Kapuz Caddesi’nde yapılan açıklamaya, Mimar Odası başkanı Ece Bakioğlu, Şehir Plancıları Odası başkanı Kamuran Ayyıldız, Kent Konseyi Kent Tasarımı ve İmar grup başkanı Mimar Derya Aydan katıldı.
Grup adına açıklama yapan Mimar Odası başkanı Ece Bakioğlu şu ifadelere yer verdi;
“Bugün burada Zonguldak Belediyesi sınırları içerisinde, Merkez İlçe, Kapuz mah, Tersane Mevkiinde yer alan ve kentimizin özgün jeolojik mirası karakteristik kıyı yer şekilleri ve sahil şeridine bir hançer gibi hoyratça zarar veren ve ilgili kurumlardan aldığımız bilgilere göre DDY tarafından yapıldığı bilinen “Üstgeçit Merdiven ve Asansör Kulesi” inşaatına önce kent sakini sonra meslek odası temsilcileri olarak tepkimizi göstermek, kent adına farkındalık yaratmak için bulunuyoruz.
Bizler TMMOB Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası İl Temsilcilikleri, Kent Konseyi olarak, ilgili kurum ve kuruluşlardan edindiğimiz bilgiler ışığında kamuoyunu da bilgilendirmeyi ve işlenen bu kent suçuna ilişkin eyleme geçmek üzere ilgili merciileri göreve çağırıyoruz.
Kentimizin göz bebeği ve eşsiz koylarındaki sıralı plajları ile kent siluetine kimlik veren Kapuz Tersane semtinde yapımı halen devam eden “Üstgeçit Merdiven ve Asansör Kulesi işine” ait edinmeye çalıştığımız bilgi ve belgelerde yer alan verilere göre; DDY 2. Bölge Müdürlüğü tarafından hazırlatılan ve Zonguldak Belediyesi’ne gönderilmiş olan “412+450 ve 412+700 Yaya Üstgeçitleri Genel Yerleşim ve Sondaj Planı” paftası ile ilgili Belediyesince herhangi bir işlem yapılmadığı, ayrıca söz konusu paftanın, onaysız, imzasız ve ölçeksiz bir krokiden ibaret olduğu görülmektedir. Dolayısıyla ruhsata tabi olmayan yapılardan olduğu söylenen bahse konu 33 katlı betonarme kulenin herhangi bir izin alınmadan imalatına başlandığı anlaşılmaktadır. Aynı proje dâhilinde henüz yapımına başlanmamış olsa da Kapuz Otopark alanı- Tersane Koyu aksında 89 metreuzunluğunda en yüksek kotu 7.50 metre olan yaya üstgeçidi yapılacağı da tespit edilmiştir.
Yasal Mevzuat Açısından Değerlendirilmesi: Söz konusu yapı yürürlükteki imar plan örneğindeEmsal=0.03, Maksimum Yükseklik =5.50 metre imar hükümlü “Rekreasyon Alanı” fonksiyonlu alanda kalmaktadır. Zonguldak Belediyesi web sayfasında yer alan, Zonguldak Merkez Uygulama İmar Planı notlarında; Kentin Açık Ve Yeşil Alan İhtiyacı Başta Olmak Üzere Kent İçinde Ve Çevresinde Günübirlik Kullanıma Dönük, Eğlence, Dinlenme, Piknik İhtiyaçlarının Karşılanabileceği alandır. İmar plan notlarına göre ise Maksimum Yükseklik =3.50 olarak belirtilmiştir. “Bu yüksekliği aşmadan Çok Amaçlı Salon, Mescit, Lokanta, Kahvehane, Çay Bahçesi, Büfe, Otopark Gibi Kullanımlar Güreş, Tenis, Yüzme, Mini Golf, Otokros, Gokart Ve Benzeri Spor Alanları Ve Çocuk Oyun Parkları, Tuvalet, Çeşme, Pergola, Kameriye, Mangal, Piknik Masası, Faaliyetlerin Yer Alabileceği Kullanımlar Bulunabilir.” bu tanıma göre rekreasyon alanında yapılmakta olan asansör ve merdiven betonarme yapısının 33.00 mt. olarakprojelendirilen yüksekliği ve fonksiyonu plan hükümlerine aykırıdır. Belediye Kanunu’nun, belediyelerin görev ve sorumluluklarını belirten 14 ve 15. Maddelerine göre; Belediyenin ulaşım altyapı hizmetlerini yapması ya da yaptırması ve trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütme hükümleri bulunmaktadır.“Hemzemin Geçitlerin Korunması, Bakımı, Geçit Bekçilerinin Görevleri Hakkında Yönetmeliğin 24. Maddesinde;” hemzemin geçitlerde, bağlı olduğu kamu kurum ve kuruluşlar arasında protokol imzalanması ve protokolün ilgili kuruluşun karar organınca, Belediye Encümeni ve noter tarafından da onaylanmasının gerektiği “kuralı getirilmiştir.Bu mevzuat hükümleri değerlendirildiğinde, belediye sınırları içerisindeki yolların yapım ve bakımında görevli olan belediyelerin, bu yolların trafik düzeni ve güvenliğini de sağlamakla yükümlü oldukları, bu yükümlülükler içinde yapım ve bakımından sorumlu olduğu, yolların demiryolu ile kesiştiği yerlerde alt ve üst geçit yapma, hemzemin geçidi bekçili bariyerli hale getirme, otomatik koruma tesisi kurma ve diğer emniyet tedbirlerini de almanın bulunduğu sonucu çıkmaktadır. Söz konusu hükümlere göre proje sahibi ve uygulayıcısı olan TCDD ile Zonguldak Belediyesi arasında imzalanmış olan bir protokol varsa da bu konuda şeffaf bilgi paylaşılmamaktadır. Bu sonuca göre Zonguldak Belediyesi imar kanunu ve plan notlarına aykırı yükseklikte yapılan bu yapının projesi ile ilgili kararlar ve süreçteki uygulamalardan bağımsız değildir. Konunun muhatabını sadece Devlet Demiryolları olarak görüp kenara çekilemez. Bu uygunsuz yapım işinin hangi kararlarla hangi izinlerle yapıldığına ve ilerleyen süreçte bu işe nasıl dahil olacaklarına dair kamuoyunu bilgilendirmekle yükümlüdür. TCDD’nin de böyle bir alanda kendi yükümlülüğünde olmadığı halde bu kadar büyük bir yatırımı neden yaptığına dair kamuoyunu bilgilendirmesi gerekmektedir. Yerleşim, Kent Silüeti ve Estetik Açıdan Değerlendirilmesi
Zonguldak kent merkezine araç ile 6 dakikalık mesafede bulunan Kapuz- Orta Kapuz- Tersane plaj aksı, kentin en özgün kıyı siluetini oluşturmaktadır. Kent sakinlerinin deniz ile direkt iletişim sağladıkları en önemli kumsallardan biri olan tersane plajı, görsel açıdan sağladığı güzelliğin yanında yaz aylarında doyumsuz deniz keyfine ve son derece harika gün batımlarına ev sahipliği yapmaktadır. Zonguldak kentine ait tüm fotoğraflarda, film ve belgesellerde, yerel ve ulusal basında, sosyal medya portallarında ve tanıtım panolarında kentin özgün yapısı ve kimliği ile bütünleşen Kapuz- Orta Kapuz- Tersane plaj aksı yer almaktadır. Bu aks Zonguldak kenti ile bütünleşmiştir. Kentimizi diğer Anadolu kentlerinden farklı ve özgün kılan değerleri sadece eşsiz kömür hikayesi, ekonomik tarihi, sosyal yerleşkeleri ile endüstri mirası değil; kıyılarımıza özgü karstik özellik taşıyan kayalara, uzun kumsallara sahip önemli jeolojik ve doğal mirasıdır. Öyle ki bu değerlerin korunup gelecek kuşaklara aktarılması, halkın bilinçlendirilmesi ve farkındalık kazandırılması, ulusal ve uluslararası düzeyde bilinirliğinin artması için Zonguldak Kömür Jeoparkı kurulmuş, Ulusal Jeoparkolmaya hak kazanmış, UNESCO Jeoparkı olma yolunda ilerlemektedir. Söz konusu yaya üst geçidine ait merdiven ve asansör kulesi bu özgün silueti tamamen zedelemektedir. Kumsal ve koyların jeolojik özelliklerinin korunabilmesi için üstlerine yapılacak tüm yapıların minimize edilmesi, işlev ve gerekliliklerinin iyi belirlenmesi gerekirken, tasarımlarının ise takılıp sökülebilir, hafif, zemine en az müdahale ile kent kimliğine ve silüete en zarif etki ile düşünülmesi gerekir. Buna rağmen bu proje 2 adet asansör etrafında dönen 9 katlı merdivenden oluşan betonarme kule yapısını, bu kuleyi araba yoluna bağlayacak uzun bir köprüyü ve destek istinat duvarlarını içermektedir. Kule tam kumsal kotuna oturmamakta, kumsalın epeyce yükseğine kalmakta, kuleden kumsal seviyesine nasıl bağlantı sağlanacağı, proje halka ya da basına detaylıca açıklanmadığı için bilinmemektedir. Bugün asansör kulesi kaba inşaatı devam etmekte, yüksekliği araba yolu ile eş yüksekliğe yaklaşmaktadır. Köprüsünün ve diğer eklerinin inşaatına henüz başlanmamış olsa dahi şu anki haliyle bile bizce bir kent suçu olarak yükselmektedir
Yetkililere sorduğumuz sorular:1. Yasalar, tüzükler, yönetmelikler birer hukuk kuralıdır. Yürürlükte olan hukuk kurallarının tümüne mevzuat denir. Hukuk karşılıklı hakları ifade eden üst mefhumdur, yasa ise bu hakları koruyan ve belirleyen kuralları ifade eder. Yasa, yazılı veya yazısız olabilir. İmar yasal mevzuatı hükümlerine uygun olmayan, izinsiz bir yapının inşaatında ya da sonrasında oluşabilecek herhangi bir maddi ya da ölümlü kazada suçlu hangi kurum olacaktır?
2. Koyların eşsiz silüetinde gökdelen gibi yükselen bir asansör kulesi inşası yerine, neden coğrafi yapının kotlarına uygun kademelendirme ile silüette daha az yer kaplayacak mimari çözüm tercih edilmedi?
3. Yıkımı zor ve masraflı, ağır, ekolojik olmayan beton malzeme yerine neden kent kimliğine dost, hafif görüntü veren, geri dönüşümü mümkün, betona göre daha zarif çelik malzeme düşünülmedi?
4. Bu asansör kulesine uzanacak köprünün araba yolu ile bağlandığı yerde arabaların nereye park edeceği, zaten tehlikeli olan virajlı yolda artacak araba ve yaya yoğunluğu için planlama yapıldı mı?
5. Zonguldak Valiliği tarafından “Zonguldak Turizm Kalkıma Planı” kapsamında bu kaygılar gözetilerek üretilen uygun silüet ve malzeme düşünülerek tasarlanmış bir proje bulunmaktadır, bu alan için üretilen, ödeme yapılan mevcut bir proje neden uygulanmamıştır?
6. Ve daha ilk başta tüm bu kararlar alınırken neden şehrin uzmanları, mimarlar, şehir plancıları ve mühendis odaları, Doğa Dernekleri, Kent Konseyi Kent Tasarımı grubu, Zonguldak Kömür Jeoparkı ile ortak toplantılar yapılarak görüş alınmadı? Hatta Kapuz mahalle halkı ile görüşülüp neden ihtiyaçları ve deneyimleri dinlenmedi? Kenti en iyi tanıyan, yaşayan, hisseden, sorunlarını bilen, bu kumsal ve koyları defalarca kullanmış, merdivenlerinden inip çıkmış, denizlerinde yüzmüş yerel mimarlar yerine, neden her zaman olduğu gibi şehir dışından gelen bir ekibin gelip şöyle bir bakarak, sadece fotoğraflardan ya da haritalardan yararlanarak şehre uygun olmayan tasarımlar yapılması tercih edildi? Tercih edilse bile TCDD’nin tasarım ve uygulamasını üstlendiği projenin en azından danışmanlığı neden şehrin mimar ve diğer uzmanlarından oluşacak bir ekibe verilmedi? Bu sorularımız Zonguldak’ın şehir dışındaki ofislere yaptırılan diğer projeleri için de geçerlidir. Geçtiğimiz günlerde Belediye Başkanımız Tahsin Erdem’in ve ekibinin Orta Kapuz ve Tersane’yegelerek detaylı incelemede bulunmaları, problemlerin ve güncel durumun yerinde görülmesi açısından sevindiricidir, umuyoruz ve bekliyoruz ki bu konu ile ilgili girişimleri bir an önce başlatılması için çalışılacaktır. Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası ve Kent Konseyi olarak konuyla ilgilenmekte ve işbirliği çağrımızı yinelemekteyiz”dedi.