Ama, herkesin daima içini ısttığı birşeyleri vardır.
Benim,içimi ısıtan en büyük sıcaklık'tır ailem.
Tam bir aile milliyetçisiyimdir.
Genel bir deyim vardır ya, akan sular durur derler? Ben ona hiç katılmam.
Aksın sular arkadaşlar, durdurmayın.
Bu Memleket'i, bu Vatan'ı,akan dereleri,nehirleri,ırmakları,şelaleleriyle, yemyeşil orman'ı, masmavi gökleri, denizi sahilleri ile,yediden yetmişe insanlığı ile,kemençesi bağlaması türküsü ile, baklavası böreği pikniği, bulgur'u pilavı tavuğu ile bayram'ı şenliği ile, bazı zaman gezip görüp dua ettiğimiz yatır (evliya mezarları) ziyaretleri ile,sabah namazına uyandığımız bayramları ile,arşlarda dalgalanan ay yıldızlı bayrağımızın gururu ile dedelerimizin ve nenelelerimizin kıymetli ellerini başımıza koyup, öperek aldığımız harçlık ile örf'ü adeti ile sevdirdi anamız babamız bize. Bırakın aksın ırmaklar, çağlasın, sevgiye saygıya, edep'e.. Şarıl şarıl aksın,yüreklerimize. Bir baba ne ise,çocuğu emin olun öyle büyüyor. Benim babam'da benim için tekdir bu dünya'da.
Aramızdan ayrılan ve ebedi aleme intikal eden abilerimin, ablalarımın ve kardeşlerimin babalarıda benim babam'dır.Onlara da, Allahu teala'dan rahmet diliyor özlem ile anıyorum.Öte yandan sağ olan tüm sevdiklerimin babalarının ellerinden öper,uzun ömürler dilerim. Babam, bundan 1,5 yıl önce kadar bir rahatsızlığa yakalandı.Rahatsızlığın adı Kanser.
Ne ürkütücü değil mi?
Ancak, bu isimle yedi yirmi dört yaşamaya başlayınca artık içinizden biriymiş gibi davranmak zorunda kalıyorsunuz. Öyle birşey ki en yakınınızın, canınızın,böyle bir hastalığı olması ve hastalığının ilk başlarında sürekli gözlerinizin içine kadar derin derin bakması sizden çoğu şeyi alıp getiriyor. Babanıza yasak yiyecekleri,sizde yiyemiyorsunuz. Hatta, en sevdiğiniz yiyecekleri bile. Ya zaten onun tadı hiç iyi değil,diye karalıyorsunuz. Sürekli dua ediyorsunuz.
Hele bir de kemo süreci varki namı değer kemoterapi.Ah kemo ah.
Yanlız şöyle bir durum var ki, kanser'in en çok korktuğu şey hastanın kendisinin ve yakınlarının çok güçlü insanlar olması.Hijyen ve iyi bir uzman'ınızın (doktor) olması şart.
Bu hastalıkta, itikat sahibi olmak, maneviyatınızı temiz tutup sürekli dualarla zırh öre bilmek çok önemli.Babam,bize RABBİM'izin ikinci kez yolladığı bir hediye.Bu zorlu sınavın üstesinden gelen ve şu an başta eşinin ve tüm sevdiklerinin duası ile ayağa kalkan,bana doğruyu, dostluğu,mertliği öğreten,adam şükürler olsun Allah'a başımızda duran babam Turan Mercan'a müsaadenizle bir şiirim ile duygularımı paylaşmak isterim...
BABA.
Ne zaman ki, konuşsam seni?
Birden sen oluyor sesim baba..
Ne zaman ki,yürüse dizlerim?
Sen gibi basıyor, ayaklarım baba..
Ne zaman ki, dokunsam sakallarıma?
Ellerim,sen gibi değiyor baba.
Ne zaman atsa yüreğim bir çırpıda?
Cesaretim,sen gibi devleşiyor baba.
Ne zaman baksam, karşımdakine?
Gözlerim sen gibi görüyor baba.
Ne zaman koklasam sevdiğin havayı?
Burnumun direkleri sızlıyor baba.
Ne zaman okusam, dua?
Şükrediyorum,Allah'a baba.
Ne zaman duysa kulaklarım?
Öğütlerin,fısıldaşıyor baba.
Ne zaman birine üzülsem?
Vicdanım senin gibi sızlıyor baba.
Ne zaman biri seni anlatsa?
Gururdan kabarıyorum baba.
Ben seni herşeyden çok seviyorum BABA.