Geri sayım başladı…
Seçimlere 53 gün kaldı…
Eczaneler sokağında yürürken karşımıza çıkan anketöre kulak kabartıyorum…
Anket değil, ahiret sorusu soruyor karşısındaki deneğe…
Doğu şivesiyle kelimeleri yuvarlayarak anket yapan adam bir ara yanıma yaklaşarak…
“Siz Ardahanlı mısınız?” deyince medya dünyasındaki şöhret basamaklarında nekadar hızlı yükseldiğimi bir kez daha fark ediyorum!!!
Tam da, “Vay be namım memlekete kadar gitmiş” diye düşünürken, adam sokağın başında anket yaptığı babamın beni göstererek benden bahsettiğini söylemez mi:))
Etraftakilerin bıyıkaltı gülümsemeleri arasında yerle bir olan karizmayı çizdirmemek için hemen konuyu değiştiriyorum…
“Nasıl gidiyor, merkezde hangi parti önde?” dememe kalmadan anketör, “Yüzde 60’a yakın AKP” demez mi?
-Yok daha neler
Adam başlıyor anlatmaya…
-AKP’ye oy verenler ankete katılmak için can atıyor… Ama CHP’ye oy verecek olanlar ankete tenezzül bile etmiyor. Tepki gösteren, polisi arayıp şikayet eden bile oldu. CHP’li seçmende anlayamadığım bir kibir var. Ama AKP’li vatandaşlar, desteklediği partinin önde çıkması için dünden razı. Bu da anket sonuçlarını ciddi oranda etkiliyor”
Şimdi bunu niye anlattığımı soracaksınız…
Bana göre bu seçimler öncesinde yapılacak sosyolojik bir analize önemli katkılar sağlayacak bir gösterge…
Hep derim, iyi bir siyasetçi, anket sonuçlarından çok anketörlerle görüşme yapmalı, onların vatandaş üzerinde yaptığı gözlem ve değerlendirmeleri dinlemeli…
Çünkü insanlar siyasetçilere “kaypak” cevap verip her gelene mavi boncuk dağıtabiliyor…
Ama ankette gerçek rengi ortaya çıkyor…
Bundan daha da önemlisi “sol” seçmen yeterince oyuna sahip çıkmıyor…
Kendisini, aydın, entellektüel tanımlayanlar sandığa gitmek yerine tatile gitmeyi tercih etmedi mi bu şehirde…
Özellikle İsmail Eşref’in kaybettiği seçimde solun kalesi olarak bilinen Bahçelievler’de neredeyse 4 bin seçmenin oy kullanmadığına şahit olmadık mı?
Konuşmaya gelince mangalda kül bırakmayanların 5 yılda bir yapılan seçimlerde tek bir oyuna dahi sahip çıkamadığını görmek demokrasimiz adına acı ollduğu kadar düşündürücü de…
Yine de gerçek kişilerle, doğru zaman ve doğru yerde yapılan bir anketin en azından 7 Haziran öncesinde işaret olacağı kesin…
Onun için Halkın Sesi olarak ilk anketimizi Mayıs ayı başında yapmaya hazırlanıyoruz…
Köy köy , mahalle mahalle , ilçe ilçe gezerek yapılacak anket, belki 7 Haziran için erken olabilir ama siyasi partiler ve seçmen için önemli bir veri olacak…
Gelin ilk anketi sizinle yapalım…
Bu Pazar seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz?
***
Eminim onu tanıyanlar için büyük şok olmuştur…
En azından benim için öyle oldu…
“Kel ölür sırma saçlı, kör ölür badem gözlü olur” derler…
Gelin bu sefer böyle olmasın…
Bu şehrin kültürünü şarkılarına, acılarını, sevinçlerini notalara taşıyan gerçek bir halk ozanı, besteci, sanatçı Ergin Erdem’in adını birlikte yaşatalım…
Benim ona verilmiş bir sözüm var…
Yaşarken beceremedik ama en azından bundan sonra boynumun borcudur…
Biricik kızı ile görüşüp Ergin Erdem’in yaşarken çok isteyip de çıkaramadığı kasedini yani CD’sini çıkarmak için ilk fırsatta kolları sıvayacağım…
Onu tanıyan herkesin fikri katkılarını bekliyorum…
Ergin ağbey, hep şarkılarının dijital ortamda kayıtlarının olduğunu söylerdi…
Umarım bulabiliriz… Ama bulamasak da sorun değil… Gerekirse onun şarkıları başka seslerde de hayat bulabilir…
Burada, başta Zonguldak Belediyesi olmak üzere, GMİS, ZOKEV, sanat kurumları ve onu seven herkese büyük sorumluluk düşüyor…
Ergin Erdem Sokağı…
Ergin Erdem Ses Yarışması…
Kulağa ne hoş geliyor…