Emme gide gele artuk anlayaduy kimin neye gızcanı. Mesela komtan, seniy büldüy bi konu olsa bile onun lafını kestiy mi çok kızadı. Biz de bi saat onu dinledük, zabıtla tutulduktan sora mecalimizi askerlere annatuduk.
Veznedar para üstü isteme çok gızadı mesela. Neden deyi sorasay, arkayda yirmi kişiniy oldunu, emme bu veznede bitek kendiniy oldunu anlatudu. Şindi gosgoca adam çıksında bem iki guruşum üçün bozuk para mı arasındı…
İnsan öğrenen bi mahluk olduvu üçün biz de öğreniydouk tabi işiy ırbını. Gelelim hemşirelere. Hemşireleriy neye kızcavu belli olmazdı. Bazı serumu bitti deyi kendisine çavurmaya gızadı, bazı da hastanıy inlemesine. Onun için biz de önceden önlem aluduk. Zabaylen doktora gelüken en galın gaymaklı yovurdu aluduk yanımıza. Mevsimine göre bazı incir topladuk, bazı deşti götürüdük.
Dün televizyona bakaken gördüm o uşacıvazı. Ölümden saniyelenen gurtulmuş, beraber ocava girdüğü arkadaşlarınıy çoğunu beki de bita görmeyecek. Ocaktan çıkıp tam Ambulansa bindürülken bakıya tertemüz bi sedye. Bi de ayaklana bakıya, ayandaki cizmele kömür garası. O gada çok ezilmiş ki hayatta , beki de kendini o temiz sedyede layık görmeya. İşte o anda bem için en böyük purofesörleriy yıllaca veremeyeceği insanlık dersini dört kelimeyen veriya;
-Cizmelemi çıkaram mı ,sedye kirlenmesin!
Bilemessiy ki?.Beki hemşire yatavı kirlettim deyi bana gıza mı deyi düşünüya. Ya da benden sonra gelcek arkadaşlama kirli yatak bırakmayam mı deyi düşünüya?
Ama şunu biliya insanla. O anda bile başkalarınıy hakkını düşünüya, ya da temiz olan şeyleriy temiz galması üçün herkesiy üzerine görev düştünü anlaya.
Keşke her şey seniy alın teriy gibi temiz olabilse gardaşım. Allah seni sevenleriye gavuştudu. İşallah Soma’da ve Kilimli’de mahsur galan gardaşlamızı da sevdüklene gavuşturu….