Gecesi buz kesen ayazı kan donduran bir gece daha uyandım, 6 şubatın sabahına.
Örnegi dünyada var!
Kanı donuyor, bedenin tir tir titriyordu, adeta o anı yaşar gibi.
Allah'tan tek temennim birdaha yaşanmasın böylesine bir acı.
Yılın 365 günü yüzüm gülerdi tebessüm eksik olmazdı ama nedense bugün bu sabah hiç gülmek gelmiyor içimden .
inanın gülümseyemiyorum çünkü bugün 6 Şubat 11 ilimizin harap olduğu taş üstünde taş kalmadı binlerce yurttaşımızın barındığı binaları evleri yok olup gittigi binlerce yurttaşımızın can verdiği,ve yine yüzlerce isanımızın kaybolduğu büyük felaketin yıl dönümünde yiz.
Çok üzücü ama gerçek kıracıyla,ev sahibinin aynı ateşin etrafında ısınması,zenginle ,fak
irin aynı tastan çorba içmesi gibi.
Dünyanın nekadar geçici, hayatınsa nekadar kısa olduğu apacık ortada.
Bunlar göz önünde yaşanırken halen ders cıkaramayana yuh olsun.
İnsan olan herkeste mutlak ve mutlak bir derin bir yara bırakmıştır.
Yine Güneydoğu Anadolu bölgemizin 11 büyük şehrini etkileyen Maraş depreminin 1 yılındayız bütün insanlığın olduğu gibi inanın beni de çok derinden etkilemiştir binlerce vatandaşımızın canını kaybetmesi ve milyonlarca vatandaşımızın şehrini terk edip çaresizce arkasına bakarak anılarını, çocukluğunu, gençliğini, düğününü, halayını ve cenazesini gömdüğü mezarlığa son kez bakarak oradan uzaklaşmak zorunda kaldığını gördük.
Ne kötüdür insanoğlunun başını çevirip de omuzundan geriye noynubükük bakması.
Bilirmisin ,çünkü arkada neler bıraktığını bir o bilir kolay değildir insanın doğup büyüdüğü yeri terk edip gitmesi 🙊 değildir anılarını toprağa gömüp gitmesi hiç kolay değildir hele de sevdiklerini böyle bir felakette bulamadan arkasına bakarak gitmesi,inanın söylerken , Yüreğim yanıyor, gözüm yaşarıyor ama biz millet olarak inanın Uslanmaz bir milletiz Yani biz bunları, ülkemiz bunları defalarca yaşadı biliyoruz yani jeoloji olarak ve Coğrafi olarak deprem kuşağında olduğumuzu biliyoruz bunu bildiğimiz halde şehirlerimizi nedense Buna göre planlayıp Buna göre bir imar dizaynı yapmıyoruz.
Bakın kader vardır doğrudur ama bilerek ateşe atlamak Kader değildir bunlar aslında bizim bilimden teknikten teknolojiden uzak kaldığımızı gösterir yani hayatı günübirlik yaşadığımızı gösterir çünkü ,eğer Biz hayatımızı ülkemizin jeolojik coğrafi koşullarına göre şekillendirsek inanın Belki de bu doğal felaketlerden daha az hasarla çıkacağız.
Çünkü bunun örnekleri var bakın ben size kısaca bir örnekten bahsedeyim kendi Yaşadığım şehirden 99 depremi olduktan sonra Bursa'nın İnegöl ilçesinin belediye başkanı sayın rahmetli Hikmet Şahin iki kat bir terasa düşürdü imarı . Ben inanıyorum ki eğerki Adapazarı veya İstanbul depremi olmasını istemem ama şayet olursa Rahmetlik başkanın vermiş olduğu o imarlardan hiç sıkıntı çıkmacağını düşünmüyorum Çünkü iki kat , o yani yatay mimari ya da sıvılaşma olmayan zemini sert olan yerlere şehir planlarını kurmak ,bu benim işim değil ülkemizin çok kıymetli yöneticileri var çok kıymetli belediye başkanları var ve buna benzer Mimarlar odaları işte kurumlar var.
Sayın yöneticilere sesleniyorum lütfen Can çok kıymetli gittiğimi bir daha geri gelmiyor Onun için lütfen bundan sonra şehirlerimizi buna göre dizayn edelim.
Bakın keşkeler Hayat kurtarmıyor inanın öyle ünlü Deprem uzmanları İstanbul'un bir depremle karşı karşıya kalacağını konuşuyor yani takdir edersiniz ki nedense İstanbul'da halen Gökdelenler dikiliyor hiç kimseyi suçlamak istemiyorum da kurumlar bizim hiçbir kurumun yıpratılmasını istemem çünkü kurumlar bizim.
Dilerim böyle bir doğal felaket birdaha olmaz.
Hayatlar boş yere solmaz.
Felaketten ders çıkaranlar geleceğini sağlam inşa eder.
Ümarım birdaha yaşanmaz böyle bir acı.
Hayrettin Bulut