Kazım Koyuncu’nun babası Cavit Koyuncu (Cavit Amca) ile, Artvin’in Hopa İlçesinin Sugören Köyü kavşağında bulunan ‘DENİZ’ kıraathanesinde tanıştık.

Adı üzerinde… ‘DENİZ’ kıraathanesi.

Üzüm bağları sarıyordu Deniz kıraathanesini.

Kazım’ın mezarına varmadan önceki ilk durağımızda,

Az sonra karşılaşacağımız yeşilin ve aydınlığın timsali olarak,

Ön planda karşımıza çıkmışlardı…

Kısa bir muhabbetim oldu Cavit Amca ile…

Kendisinin, 12 Eylül’ün ‘tutuklularından’ olduğunu biliyordum.

Yüzüne bakınca da anlaşılıyordu zaten.

Kazım’la, Kazım’ın en meşhur olduğu dönemlerde,

İstiklal Caddesi’nde yaşadıkları bir anıyı anlattı…

Bu arada, Lazların da misafirperverliği hat safhadaydı…

Değinmeden geçemeyeceğim…

Neyse, konumuza dönelim.

Kazım’la Cavit Amca, İstiklal Caddesi’nde geziyorlar…

Ansızın karşılarına bir adam çıkıyor…

Cavit Amca’nın anlattığına göre, pejmürde,

Dağınık, pis, üstü başı dağınık bir adam…

Bu adam Kazım’ın üstüne atılıyor…

Sarılıyor Kazım’a.

Cavit Amca, “Eyvah, şimdi oğlum bunu itekleyecek”

Diye korkuyor…

Kazım, o üstü başı pis adama öyle bir sarılıyor ki…

Adamın ona sarıldığından daha samimi…

İşte o an anladığını söylüyor Cavit Amca… “Benim oğlum sanatçidur.”

O an anlamış Cavit Amca Kazım’ın sanatçı olduğunu.

Bu anıyı, O’nun ağzından bire bir dinledim.

Hem de Deniz Kıraathanesinde…

Seni çok özlüyoruz Kazım Koyuncu…

Beni tanıyanlar çok iyi bilir...

Sen ölmedin Kazım Koyuncu!