Bu yazı daha çok gençler için yazılmıştır. Zira bu konular okullarda asla kapsamlı biçimde anlatılmaz.
Anlatılmış olsa; ağalık, beylik, paşalık, şeyhlik, şıhlık, din baronluğu, tarikatçılık, cemaatçilik, din holdingciliği, darbeye kalkışmacılık, devlet kadrolarını ele geçirme faaliyetleri, rüşvet, avanta, hortumlama işleri epey azalır
Kamuda çalışırken (1989-2021) dindar ve dinci tipleri izah etmeye, öğrencileri, halkı aydınlatmaya çalıştım. Ancak, din baronlarının kuklası olan kişiler, kimi fesat öğretmenler, kimi fesat idareciler, kimi fesat eğitim müdürleri tarafından hep engellendim.
Ülkemizdeki okullarda, demokrasiden, adaletten, eşitlikten, vergi adaletinden, din baronlarının sömürü düzenlerinden, tarikatların yanlış işlerinden söz etmek cesaret ister. Hemen cezalar gelir, sürgünler başlar…
2007 yılında Bolu’nun FETÖ baronları şahsımı Bolu’dan 1100 km kadar uzaktaki Artvin’e tayin ettiler. Akılları sıra susturacaklardı, meslekten istifa etmemi sağlayacaklardı. O dönemde Bolu’nun eğitim camiası ve üst makamlar yüzde 90 oranında CIA projesi FETÖ’nün kullarının elindeydi.
Maklube'yi pek severlerdi. Para toplama amaçlı sohbetlere sıklıkla katılırlardı. Bunları nereden biliyorum? Devletin ilgili birimlerine başvurarak FETÖ yapılanması ile ilgili iddianameleri, belgeleri dijital olarak tedarik ettim. Bu belgeleri kitap halinde yayınlama niyetim var. Ancak tam demokrasi olmadığı için şu anda basamam. Linç ederler. Gladyo’nun tetikçilerini, kara paracıları, mafyayı üzerime salarlar
2007 yılının Ekim ayında Artvin’in Murgul ilçesine gittim. Orada da her adımımı takip ettiler. Nereye gidiyor, kimlerle konuşuyor, ne tür kitaplar yazıyor şeklinde sorgulamalar yaptılar. Orada ahbaplık ettiğim dengeli, kültürlü, bilge kişiler bu durumları bana hep ilettiler.
2008 yılının ağustos ayında sınava girerek KKTC’de eğitimci olarak çalışmaya başladım. Burada da Türkiye’den gelip görev yapan öğretmen, din görevlisi, elçilik memuru gibi kişiler yüzde 90 oranında Gladyo/FETÖ bağlantılı idi. Maklube toplantılarına iştirak eden pek çoktu. Himmet toplama son hızla devam ediyordu. Kurban parası talepleri hiç bitmiyordu. Lefkoşa’da, Girne’de, Mağusa’da, Lefke’de, Güzelyurt’ta toplantı, konferans etkinlikleri hiç durmaksızın devam ediyordu.
KKTC’de yoğun biçimde yürütülen Gladyo/FETÖ faaliyetlerinde rol alan 300’den fazla TC'li kamu çalışanı hala devletten maaş almaya devam ediyor. Çoğuna dokunulmadı.
2013 - 2021 yılları arasında kömürü ile tanınan bir şehrimizde öğretmen ve idareci olarak çalıştım. Maalesef bu ilde de Gladyo/FETÖ yapılanmasına destek olmuş/olan tipler çok kritik yerlerde etkin haldeydi. Yıllarca FETÖ övücülüğü yapmış, sosyal medya sitelerinde mesajlar paylaşmış cahil tipler 15 Temmuz’dan sonra aniden, bukalemun gibi renk değiştirmişlerdi. FETÖ’nün her türlü konferansına, kursuna, toplantısına, gezisine, organizasyonuna katılmış zatlar hala bu ilin merkezinde ve ilçelerinde devletten maaş almaya devam ediyorlar.
Sadede geliyorum. Dindar insanlara saygım sonsuzdur. Asla yaşantılarına eleştirim yoktur. Dinci tipler bu ülkenin derin yarasıdır. İslam dininin kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim bir tanedir. Asla bir eleştirim yoktur. İslam dinine sonradan eklemeler yapan mezhepçiler, tarikatçiler, cemaatçiler yüzünden din tanınmaz hale gelmiştir.
Şu anda her dinsel yapılanmanın ayrı gazetesi, dergisi, web sitesi, e-posta grubu, haberleşme ağı, toplantı merkezi, mescidi, camisi, cemaati, tarikati, fabrikası, şirketi, holdingi vardır. İçine girmeden, bunların yayınlarını tetkik etmeden idrak edemezsiniz.
Bu topraklarda din baronlarını, ağaları afişe edenler, eleştirenler kesin olarak öldürülmekte, toplumdan dışlanmakta, sürgün edilmekte, aç bırakılmaktadır.
Son 70 yılda öldürülen aydınların çoğu bu dinci yapıları, sahte dindar şebekeleri açığa çıkardığı için öldürülmüştür. İsimlerini buraya yazabilirim ama çok hakaret eden olur. İnternete girip “son 70 yılda öldürülen aydınlar” yazıp arama yaparsanız hakikati görürsünüz.
Sonuç: dindarlara saygım sonsuzdur. Dinci tayfaya düşmanım. Bunlar İslam’ı bozuyorlar. Bidatleri din diye satıyorlar. Bu konularda en sarsıcı yazıları ömrünün son yıllarında Mehmet Şevket Eygi yazmıştır. Sabetaycıları, Pakradunileri, kripto tipleri açıkça iletmiştir.
Merak edenlere, 2 ay önce çıkardığım “Sabetaycılar” ve “Masonlar” hakkındaki iki eserimi e-posta ile ücretsiz olarak gönderebilirim. Bu eserlerde sahte din baronlarını görebilirsiniz.