Kocaeli’de 5 katlı apartmanın çatısından düşen işçi, hayatını kaybetti Kocaeli’de 5 katlı apartmanın çatısından düşen işçi, hayatını kaybetti

Sanık Nurettin T. savunmasında, "Serdar’a doktor hanımı sordum. Serdar bana, ’Ne oldu beğenemedim mi?’ dedi. Ben de kendisine ’Buraya kimseyi beğenmeye gelmedim’ dedim. Bana ’Beğenmiyorsan muayene olma çık dışarı lan’ dedi" ifadelerini kullanarak, kendilerinin darp edildiğini söyledi. Tutuklu sanık Nurettin T. adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, oğlunun ise hala yakalanamadığı öğrenildi.
Körfez Fatih Aile Sağlığı Merkezi’nde 6 Ekim 2023 tarihinde meydana gelen olayda, iddiaya göre Nurettin T. (53) ile oğlu Oğuzhan T.; doktorlar Serdar Erişti, Ahmet Murat Kazan ve Yılmaz Sarıkaş’ı darp etti. Olay sonrasında hastaneye kaldırılan 3 doktor tedavilerinin ardından taburcu oldu. Polis ekiplerince yakalanan Nurettin T. çıkarıldığı adli makamlarca tutuklanırken, olaya karışan eşi Gülseren T.’ye (52) ev hapsi verildi. Oğuzhan T. ise bulunamadı.
Nurettin T. ile Oğuzhan T. hakkında "basit yaralama", "kamu malına zarar verme", "kasten yaralama", "hakaret", "birden fazla kişi ile tehdit" suçlarından; Gülseren T. hakkında ise "basit yaralama" ve "kamu malına zarar verme" suçundan dava açıldı.
İlk duruşma
Olaya ilişkin açılan davanın ilk duruşması Körfez 3. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Nurettin T., ev hapsinde bulunan Gülseren T., 2 müşteki doktor, sanık avukatları Abdulkadir Tilki, Melike Koca ile müşteki avukatları Recep Uçar, Duygu Usanmaz, Ayşe Pınar Eren, Burhan Mert Özarabacı ve Nurullah Kürşad İspirgil katıldı. Doktor Yılmaz Sarıkaş ise duruşmaya katılmadı.
Nurettin T.: "Doktor bana, ’Beğenmiyorsan muayene olma, çık dışarı lan’ dedi" iddiası
Savunması için söz hakkı verilen Nurettin T., suçlamaları kabul etmeyerek, "Olay günü kimseyi darp etmedim. İlaç yazdırmak için eşim Gülseren ve oğlum Oğuzhan ile birlikte sağlık ocağına gittik. Ben doktorun odasına tek başıma girdim, bu sırada eşim Gülseren koridordaydı, oğlum Oğuzhan ise arabayı park ediyordu. Doktorumuz Yeşim Hanımın odasına girdiğimde içeride doktor olup olmadığını bilmediğim Serdar Erişti vardı. Serdar’a doktor hanımı sordum. Serdar bana, ’Ne oldu beğenemedim mi?’ dedi. Ben de kendisine ’Buraya kimseyi beğenmeye gelmedim’ dedim. Bana ’Beğenmiyorsan muayene olma çık dışarı lan’ dedi" dedi.
"Bana saldıran 3 şahıstan biri eşime tokat attı, telefonu elinden aldı"
Doktor Serdar Erişti ile aralarında tartışma yaşandığını söyleyen sanık Nurettin T., "Doktor ile içeride tartışırken, birisi arkadan başıma vurdu. Başıma vuran kişinin Yılmaz olup olmadığını bilmiyorum. Serdar, ’At bunu dışarı’ dedi. Arkamdan başıma vurulduğu için yere düştüm, ardından içeri üçüncü biri girdi. Koridora çıktım. Eşim Gülseren’den yardım istedim ve video çekmesini istedim. Ben yerdeyken, eşim video çekmeye başladı. Bu sırada bana saldıran 3 şahıstan biri eşime tokat attı, telefonu elinden aldı. Ben hala bu şahısların doktor olup olmadığını bilmiyordum, herhangi görev aleti vesaire üzerlerinde bulunmuyordu. Tokat üzerine eşim yere düştü, bende eşimi korumak amaçlı üzerlerine doğru atladım" diye konuştu.
"Kimseye hakaret, tehdit ve darp etmedim"
Kime vurduğunu ve olayı sonrasında yaşananları hatırlamadığını söyleyen Nurettin T., "Olay sonrasında oğlumun beni dışarı çıkardığını hatırlıyorum. Evin önüne gelip bayılmışım, gözümü açtığımda hastanedeydim. Kimseye hakaret, tehdit ve darp etmedim. Ayrıca olay yerinde herhangi kamu malına zarar vermedim. Eşim ve Oğuzhan’ın da kimseye hakaret veya tehdit ettiğini duymadım. Ben zaten doktor Yeşim’in odasında başıma aldığım darbeden sonra ne yaptığımı hatırlamıyorum. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum" şeklinde konuştu.


Gülseren T.: "Doktorlardan biri video çektiğimi görünce üzerime saldırdı, beni darp etti"
Sanık Gülseren T. de suçlamaları kabul etmeyerek, savunmasında şu ifadeleri kullandı:
"Muayene odasının kapısına gelmeden önce içeriden bağrışma sesleri duyuyordum. Eşim, ‘Ne yapıyorsunuz, bana neden lan dediniz?’ şeklinde bağırıyordu. Müştekilerin ne cevap verdiğini tam hatırlamıyorum. Sonrasında zaten odanın dışında eşimi darp etmeye başladıklarını gördüm. Eşim ‘Görmüyor musun beni darp ediyorlar, video çek’ dedi, bende uzaktan çekmeye başladım. Eşim 3 kişinin arasında darp ediliyordu. Doktorlardan biri video çektiğimi görünce üzerime saldırdı, beni darp etti, telefonu elimden aldı. Telefonu vermemek için mücadele ettim, itekleyince yere düştüm ve elimden telefonu aldı. Eşim beni yerde görünce hızlıca yanıma geldi, arbede yaşandı. Oğlum Oğuzhan da bu sırada geldi. Telefonumun alındığını ve eşimin yerde olduğunu görünce ayırmaya çalıştı. Oğlum Oğuzhan, beni arbededen almaya çalıştı. Eşim kendinde değildi, baygın haldeydi. Ben hiç bir kamu malına zarar vermedim. Ben kimseye vurmadım. Olayı ayırırken veya eşimi kaldırırken elim yanlışlıkla değmiş olabilir ama kimseye vurmadım. Eşim ve oğlumun kimseye vurduklarını görmedim"
Doktor Serdar Erişti: "Şahıs içeriye kabadayı ve kabaca üslupla girdi"
Sanıklardan şikayetçi olan doktor Serdar Erişti, "Hastanın kaydı düştükten sonra çağrı butonu ile şahsı çağırdım. Ben sanığı zaten bir ay önce muayene etmiştim. Sistem bu uyarıyı vermektedir. Şahıs içeriye kabadayı ve kabaca üslupla girdi. Eşi de oda kapısına yarım metre mesafede oturuyordu. Nurettin T. içeri girdiğinde bağırarak konuşuyordu. Sağlık dışı konular olduğu için şu an hatırlamıyorum. Şahsa, ’Buyurun şikayetiniz nedir?’ diye sordum. Kendisi bana, ’Ne o, beni konuşturmayacak mısın? Ben burada esnafım, istediğimi söylerim’ dedi. Hastanın oğlu Oğuzhan T.’de kapı eşiğinde bekliyordu. Nurettin’in ikinci bağırmasından sonra doktor Yılmaz içeri girdi. Nurettin bize, ’Ne o siz çete misiniz?’ dedi. Sonrasında doktor Yılmaz benden izin istedi ve odadan çıktı. Nurettin’e oda içerisinde müdahalemiz olmadı. Yılmaz kapıya yöneldiğinde Oğuzhan, doktora müsaade etmeyecek bir mesafe bıraktı. Daha sonra Yılmaz geçmek için müsaade istedi. Nurettin T. içeride hala bağırarak konuşuyordu. Oğuzhan ve doktor Yılmaz arasında geçen konuşmaya bu nedenle vakıf olamadım. Oğuzhan, Yılmaz’ın arkasından bağırarak konuştu. Oğuzhan, doktor Yılmaz ve doktor Murat’a seni sinkaf ederim diye bağırdı" ifadelerini kullandı.
"Oğuzhan’ın doktor Yılmaz’ın boynunu sıkması sırasında müdahale etmeseydik hayatını kaybedebilirdi"
Erişti, savunmasını şöyle sürdürdü:
"Odadan koridora çıktık. Oğuzhan, Murat’ın kolunu sıktı ve ’Ne korkuyorsun titrek’ dedi. Doktor Murat ile doktor Yılmaz, Oğuzhan’ı ayırmaya çalışıyordu, itiş kakışlar başladı. Doktorlarımız sanıkların saldırılarını ayırmaya çalışıyordu. Sanıklar tarafından darp edildik. Oğuzhan, Yılmaz’ın boynunu uzun süre tuttu, doktor nefessiz kaldı ve bayıldı. Olayı ayırmaya çalışırken Oğuzhan benim de boğazıma sarıldı. Oğuzhan en son ayrılırken bizlere küfür etti, ‘Sizinle görüşeceğiz’ şeklinde tehditlerde bulunup gitti. Sanık Gülseren hatırladığım kadarıyla sadece görüntü almaya çalışıyordu. Yine hatırladığım kadarıyla kendisinin kimseye fiziki teması olmadı. Gülseren’e de kimsenin müdahalesi olmadı. Tüm sanıklardan şikayetçiyim. Olay anında mesleki tecrübelerimi de dikkate aldığımda sanık Oğuzhan’ın doktor Yılmaz’ın boynunu sıkması sırasında müdahale etmeseydik hayatını kaybedebilirdi"
Doktor Ahmet Murat Kazan: "Oğuzhan bana, ’Hadi vursana, vur erkeksen’ dedi"
Olay günü yaşananları anlatan doktor Ahmet Murat Kazan ise "Olay günü hasta muayene ederken dışarıda bağrışma sesleri duydum. Muayeneyi tamamladıktan sonra seslerin geldiği yöne doğru yöneldim. Serdar’ın muayene kapısının önünde sanıklar Nurettin, Oğuzhan ile doktor Serdar ve Yılmaz vardı. Çok fazla bağrışma ve itişme durumu vardı. Şahıslara, işimize müdahale ettiklerini ve uzaklaşmalarını söyledim. Oğuzhan, doktor Yılmaz’a yaklaşınca araya girdim. Ben araya girince Oğuzhan bana, ’Sen kimsin, çete misiniz?’ dedi. Ben de doktor olduğumu söyledim. Oğuzhan bana, ’Yürü git buradan’ deyip kolumu sıktı. Elimi şahıstan kurtararak bana fiziksel temasta bulunmaması konusunda uyardım. Tartışma bitmeyince diğer arkadaşlarımıza beyaz kod vermesini istedim. Sonrasında Oğuzhan bana, ‘Titriyor musun, titrek’ diyerek beni kışkırttı. Sanık Gülseren bu sırada video çekmeye başladı. Oğuzhan bana, ’Hadi vursana, vur erkeksen’ dedi. Vurmayacağımı söyledim. Bu sırada doktor Yılmaz, Gülseren’e, ‘Beni çekemezsin’ dedi. O sırada arkadaşlara polis çağırmalarını söyledim. Nurettin bana, ’Polis bana işlemez, sen benim ne kadar büyük olduğumu bilmiyorsun’ dedi. Bende kendisine, ’Sen kanundan büyük değilsin’ diye bağırdım" şeklinde konuştu.
"Sanıklardan aldığım darbelerle boynumdaki kemikler kırıldı"
Darp edildiğini ifade eden Kazan, "Nurettin hayalarıma dizle, yumruk ve tekmelerle vurdu. Tek eliyle boğazıma vurmaya çalıştı. Bu sırada Yılmaz, Nurettin’i uzaklaştırmak istedi. İkisi birden holdeki sandalyelerin üzerine düştü. O sırada arkadan Gülseren’in de Yılmaz’a vurduğunu gördüm. Doktor Yılmaz’ın sanık Gülseren’e fiziki müdahalesini görmedim. Boğuşma sırasında sanık Oğuzhan, Yılmaz’ın kafasına doğru yumruk attı. Sanıklardan aldığım darbelerle boynumdaki kemikler kırıldı. Kavga sırasında sanık Nurettin ve Oğuzhan’da hepimize küfürler ve hakaretler etti" ifadelerini kullandı.
Avukat Duygu Usanmaz: "Sanıkların hekimlere karşı suç işlemekten çekinmediği ortadadır"
Ahmet Murat Kazan ve Serdar Erişti’nin avukatı Duygu Usanmaz ise savunmasında, "Bu dosya, sanıklar tarafından aile hekimlerinin ağır şekilde darp edilmesi ve daha bir dizi suç teşkil eden eyleme maruz kalmalarına ilişkin olup, her ne kadar sanıklar hakkında kasten yaralama, tehdit, hakaret ve kamu malına zarar verme suçlarından iddianame tanzim edilmişse de firari olan sanık hakkında eldeki deliller, video kaydı, tanık beyanları, sağlık raporları dikkate alındığında doktor Yılmaz’a karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan da iddianame tanzim edilmesi gerektiği kanısındayız. Aynı zamanda yine soruşturma aşamasında bir kısım araştırılmayan hususlar bulunmaktadır. Temin edilmeyen deliller vardır ve yakalanmayan firari sanığın ivedilikle yakalanması gerekmektedir. Bu eksiklerin giderilmesi ile firari sanığın yakalanması müştekilerin güvenliği ve yargılamanın sıhhati açısından önemlidir. Doktorlara ve sağlık çalışanlarına şiddeti önlemeye yönelik kanunların da şiddeti önlemede yetersiz kalmadığı görülmektedir. Bu çerçevede, sanıkların hekimlere karşı suç işlemekten çekinmediği ortadadır. Bu bakımdan, öncelikle tutuklu sanığın tutukluluk halinin devamına, mahkemeniz aksi kanaatte ise uzaklaştırma kararı başta olmak kanunda belirtilen adli kontrol tedbirlerin uygulanmasına, diğer sanık hakkında uygulanan adli kontrol tedbirinin devamı ile firari sanığın ivedilikle yakalanmasını talep ediyoruz" dedi.
Tutuklu sanık tahliye oldu
Tutuklu sanığın yurt dışı yasağı şartıyla tahliyesine karar veren mahkeme heyeti, Gülseren T.’nin ise ev hapsini kaldırdı. Ayrıca sanıklar hakkında müştekilere karşı uzaklaştırma kararı verildi.
"Bu sadece bizim davamız değil"
Duruşma sonrası İHA’ya konuşan doktor Ahmet Murat Kazan, "3 meslektaşımla birlikte saldırıya uğradık. Olayla ilgili ilk duruşma görüldü. Doktor arkadaşımızı boğarak öldürmeye çalışan şahıs hala yakalanamadı, firari tutuklu olan sanık da adli kontrol tedbiri şartıyla tahliye oldu. Şiddet cezasız kalmamalı. Şiddete sıfır tolerans olmalı. Bu sadece bizim davamız değil. Şiddet gören tüm doktorların, hatta toplumda şiddet gören tüm mağdurların davası. Bir yerlerde yanlış yapılıyor, bunun düzeltilmesi lazım. Şiddete caydırıcı cezalar verilmesi lazım ki tekrarlanmasın" diye konuştu. İHA