GEL DE ATATÜRK’Ü ARAMA
Ulu önderimiz, Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk kadınlara çok değer verirdi…
Bir ulusun her anlamda çağdaş olabilmesinin yolunun öncelikle kadınların toplum hayatına entegre olmalarından geçtiğini çok iyi biliyordu.
Türk kadını bu günkü geldiği noktaya onun sayesinde yükselmiştir.
Var mı “hayır” diyen?
“Evet” değil mi?
Öyleyse şu gerçek hikayeyi de dinleyin:
Öğretmenler Ankara'da bir toplantı yapmışlar, bu toplantıya iki-üç öğretmen hanım da iştirak ederek salonda ayrı bir yere oturmuşlardı.
Öğretmen hanımların toplantıya gitmelerini hoş görmeyen meclisin sarıklıları Gazi'ye şikayete giderler, durumu anlatırlar…
Gazi kızarak:
''Kimmiş öğretmenler cemiyet reisi? Çağırın onu!''der.
Mazhar Müfit birkaç dakika sonra içeri girince gürleyen bir sesle ona çıkışır:
''Siz öğretmenler toplantıda ne yapmışsınız? Ne ayıp şey bu?''
Mazhar Müfit şaşakalır. Gazi'den bu hareket mi beklenirdi? Sarıklılar muzaffer olmuş gibi gülmektedir. Sarıklılar neşe içinde iken, Gazi'nin sesi hep aynı tonda devam eder:
''Olur şey değil, olur şey değil!”
Mazhar Müfit hala ayakta ve hala ne diyeceğini şaşırmış bir halde cevap vermeye çalışır:
''Efendim vallahi...''
''Bırak bırak ben hepsini biliyorum; toplantıya öğretmen hanımları da çağırdınız. Fakat onları niye ayrı sıralara oturttunuz? Sizin kendinize mi itimadınız yok, Türk hanımlarının faziletine mi ? Bir daha öyle ayrılık gayrılık görmeyeyim, anladınız mı ?''
İşte böyle;
Bu günkü yobaz takımının kadınlar için düşüncelerini duydukça, hele hele aklı başında bir kurum olası gereken Diyanetin fetvalarını dinledikçe…
Gel de Atatürk’ü arama…