NEREDEN ÇIKTI BU PATPATLAR ? NEREDEN ÇIKTI BU PATPATLAR ?

İlginç tespitleriyle dikkat çeken araştırmacı-tarihçi yazar Hayati Yılmaz ‘Zonguldak Tarih’ te ilginç bir konuyu gündeme getirdi.
İŞTE O YAZI:  
Şimdi böyle bir başlık atınca size tuhaf gelebilir. O zaman şöyle diyelim. 
Bugün adı Zonguldak olan yerleşkesinde, Millattan öncesinde yaşayan  Pafyagonyalılar ,Çanakkale‘nin Hisarlık Mevkii'nde, yaşanan Truva Savaşı'na katılmıştı.
Efsaneye göre; Kaz Dağı’ndaki tanrıçalar arası güzellik yarışması sonucu, dünyanın en güzel kadını seçilmesi karşılığında Priamos'un oğlu Paris , sihirli elmayı Afrotit’e verir. Bunun karşılığında da, Sparta Kralı Menelaos'un karısı Helen'i  kendisine aşık etmesini ister.  Paris, amacına ulaşır ve  Helen'i Truva şehrine kaçırır. Bu olay ile  başlayan savaş 10 yıl sürer. Savaşın  bitmesi amacıyla, Troya şehrine gizlice girmek için, karşı tarafa büyük tahta at hediye edilir. . Odysessus'un fikri olan bu büyük tahta at, Troyalılara hediye gibi sunulur. Atın içine gizlenen askerlerden habersiz Troyalılar , atı şehre taşır ve kutlamalara başlarlar. Akşam ise askerler dışarı çıkarak şehri yağmalarlar.
M.Ö'den günümüze kadar ulaşmış ender eserlerden biri "Homeros " adlı yazarın notlarında, onun anlatımı ve sonrasında gelen Strabon gibi yazarların kitaplarında bahsi geçen savaşta, Batı Karadeniz'de yaşayan halklardan olan Pafyagonyalı Henetilerin bu savaşa katılmak için Spartalılara  destek vermek üzere Troya şehrine geldiklerini anlatır.
Pafyagonyalılar  , Anadolu'nun en eski halklarından biriydi . "Veneti" de denilen ve bizim “Heneti” olarak bildiğimiz halk , Paphlagonia sınırları içinde, Bartın ve Kurucaşile arasında yaşıyordu. Komutanları Pylaimenes idi. Zaten Paphlagonia ismi bu komutandan geldiği düşünülür.
Truva Savaşı sırsında , Sparta Kralı Menelaos'a destek vermek için ,Batı Karadeniz kıyılarından , yine bu bölgede yetişen kızıl katırlarla yola çıktılar. Henetiler aslında bir daha geriye dönemeyecektir. Truva Savaşı 10 yıl sürer. Bu savaşta kahramanca savaşan Pafyagonyalı Henetilerin Kralı Pylaimenes ve oğlu Harpalion öldürülür. Henetiler ise sürgün edilir.
Bugün Venedik ( Veneto ) olarak bildiğimiz İtalya'nın ünlü şehrine yerleşen Pafyagonyalı Henetiler, bu kente ‘Venedik’ adını verdiler.
Truva Prensi Antenor önderliğinde yenilen grup,  Truva atlısı ile birlikte ,İtalya'nın kuzey ucuna göç ettiler. Adriyatik kıyıları ve daha sonra yerli Euganeilerle birleşerek yerleştikleri bölgeye “Venedik” adını verdikleri bir çok kaynakta söz edilir.
Daha ilginci :Bu hikayeden mi bilinmez ama Haçlı Seferleri sırasında Avrupalılar ,Truvalıların kökeninin Türklere dayandırmışlardır.  Venedik Doçu ve tarihçisi Andrea Dandolo, bu iddianın sahibidir.
M.S 1300 yıllarında Dandolo şöyle yazmaktadır:
"Türklerin vatanı Kafkas dağlarının arkasındadır. (Asya), kökenleri  kralı Priamos’un oğlu, Troilos’un oğlu Türkos’a dayanmaktadır. Türkos, kentin alınmasından sonra yandaşlarının büyük bir bölümüyle bu yörelere (Batı Karadeniz) sığınmışlardır.
"Bu satırları yazdığı sırada bölgeye Türkler hakimdir ve " belki Pafyagonya'nın yeni sahipleri Selçuklu Türkleri ile bağdaşlaştırmak istemişlerdir" diye düşündüm lakin; hikayede Heneti halkının Kafkas kökenli Kimmerliler ile birlikte sürüldükleri anlatılır. Zaten tarihçisi Andrea Dandolo'da bunların Kafkaslardan geldiğini belirtiyor. Kimmerlerin kökeni ise, gerçekten şüphe götürmeyecek şekilde Asya'ya dayandırılmaktadır. Zira varlıklarının tespit edilmesi ve keşfedilmelerine mukabil elde edilen arkeolojik bulgulardan yola çıkılarak,  kökenleri araştırıldığında, ilk emareler "Asya kökenli " bir kavim olduklarını göstermiştir.
Venedik'in tarihinin Zonguldak'tan başlaması gerçeğinin yanında , bir başka gerçek daha ortaya çıkıyor.  
Henetilerin Truva Savaşı'na kızıl katırlarla geldikleri bilgisidir. Bölgemizde bugün bile kızıl katırların varlığı olması , Zonguldak'ın katırlarının atalarının bu bölgeden Truva savaşına insan taşıdığı gerçeğini de gösteriyor bize . Bölgemizde katırcılık geçmişten günümüze kadar süre gelen mesleklerden biri. Madencilik sektöründe de kullanıldılar. Onları biz ara sıra ; Zonguldak'ın dik arazilerine, uzun uzun çıkan merdivenlerde yük taşırken gördük. Bir de dere kenarında , bir ayağı topal , sahibi tarafından terk edildiğinde gördük. Oysa onlar, Homeros'un kitaplarına konu olan , geçmişleri M.Ö 1000 yıllarına dayanan katırların neslindenmiş.

Editör: Eren Aşkar