Hani hep deriz ya…
Zonguldak günün birinde terk edilmiş maden kasabalarından beter olacak diye…
Gün geldi, devran döndü…
Bunu bizi temsil eden bir milletvekili söyledi…
Cumartesi günü Çaycuma TSO’nun Filyos Projesi konulu toplantısında konuşan AKP Zonguldak Milletvekili Özcan Ulupınar’ın açıklamaları kaynadı gitti harala gürelede!
Ulupınar, gazetecilerin de bulunduğu bir platformda, bugüne kadar kimsenin söylemeye bile cesaret edemediği bir şeyler söylüyor, kimse de çıkıp “Sen ne diyorsun arkadaş. Kimi kimim toprağından kovuyorsun?” demiyor!
Zonguldak insanını işsizliğe mahkum eden iktidarın milletvekili, bakın nasıl lütuf bağışlamış:
“Şu anda ülke enerjisinin yüzde yedisini karşılıyoruz. Bu yüzde ona çıkacak. Yeni enerji yatırımları yapılacak. Gerekirse bu alanları boşaltacağız”
Sayın Ulupınar, sanki babasının bostanından kargaları kovalıyor…
Çatalağzı’nda yapılan son ÇED toplantısında halk neredeyse isyan çıkardı…
Arabaları tekmelenen Çevre İl Müdürlüğü yetkilileri beldeden nasıl kaçacaklarını bilemediler.
Peki, Özcan Bey nasıl oluyor da bölge halkı adına konuşabiliyor?
Özcan Bey, sahiden de bu düşüncelerinde samimiyse, bölgeyi enerji üssü yapmak istiyorsa, termik santralleri Devrek’e kuralım olsun bitsin!
Bakalım Devrek halkı bu teklife nasıl bakacak?
Bana göre devlet, özellikle Çatalağzı, Kilimli, Muslu bölgesinde sistematik bir yıldırma operasyonu yürütüyor…
Tek geçim kaynağı olan kömür ellerinden alınan halk, işsizlikten bunalınca termik santrallerde çalışmaya mahkum kalıyor!
Evet, devlet cumartesi günü itiraf etti…
Santraller bölgesinde yaşayan halk topraklarından koparılarak başka yerlere sürülmek isteniyor…
Madem öyle Sayın Ulupınar’a bir şey hatırlatmakta fayda var…
Bugün termik santralleri savunan, bölgeyi enerji üssü yapmak istediklerini söyleyen Ulupınar değil miydi Devrek Çayı’nda Reis Enerji’nin yapmak istediği hidroelektrik santrallerine karşı çıkan…
Aynı çay üzerinde taşocağı olduğu için Reis Enerji’den istediği parayı alamayınca en büyük çevreci kesildiği, hatta bölgede yaşayan köylüleri Reis Enerji’ye karşı organize ederek eylemlerine destek verdiği bile konuşuldu Ulupınar ailesinin…
Peki bugün ne değişti?
Ne demek lazım bilemedim Özcan Bey…
Devrek’te HES karşıtı, Çatalağzı’nda termik savunucusu…
“HES” doğrusu!
***
Birkaç gündür ilkokul çağındaki bir çocuğun zekasıyla, okuru aptal yerine koyan gazeteler akıllarınca reyting uğruna “Mustafa Özdemir cinayete kurban gitti” başlıkları atarak esasında gerçek değerlerini ortaya koyuyorlar…
Haberin içeriğine bakmadan görüp arayan, telefonda sesimi duyunca kibarca konuyu değiştirip “öylesine aramıştım” diyen herkes, eminim o gazeteci arkadaşların kulaklarını çınlatmıştır…
Bir fazla “tık” uğruna kirli reyting bu olsa gerek…
İlle de tıklatmak istiyorsanız bu sizin kendi tercihinizdir!!!
Biz herkesin tercihlere saygı duyuyoruz!
***
Özellikle son günlerde sosyal medya üzerinden süren siyasi çatışma, toplumda derin izler bırakacak bir ayrışmaya neden oluyor…
İş öyle bir hal aldı ki, birileri sırf kendisi gibi düşünmediği için diğerini vatan haini ilan edebiliyor…
Yaşanan hassas süreçten faydalanmak isteyen provokatörler var aramızda…
Hiç hakkı olmadığı halde insanlar deşifre edilip hedef gösterebiliyor!
Hakim, savcı olup ceza kesen bile var sosyal medyada…
Korkarım bu kavga ileride çok daha ciddi sıkıntıları beraberinde getirecek…
Bir gazeteci olarak şimdilik tartışmayı bir adım geriden izlemeyi tercih ediyorum.
Ama lütfen biraz daha hoşgörü…
Barış, hemen şimdi!