1950 yılından bu yana iktidara gelen partilerin tümünü şımarıklık, akraba kayırmacılığı, ihale dalavereleri, gelir dağılımı adaletsizliği, şatafat, lüks düşkünlüğü, rüşvet, vergi afları, imar rantları, orduyu küçümseme, emeklileri yok sayma etkenleri yok etmiştir.

2024 yılı itibariyle ülkede, yukarıda sıralanan koşulların tümü söz konusudur. Bunları yok sayanlar sistemden nemalanan kitlenin fertleridir.

1989 yılında öğretmenliğe başladığımda, 22 yaşımdayken ilk maaşım 636 bin TL idi. Ek ders ücreti olarak ise yaklaşık 200 bin TL alıyordum. O vakit asgari ücret ise 125 bin TL idi. Yani benim 35 yıl önceki aylık gelirim 6 asgari ücret tutarını geçiyordu. 

Aradan bunca zaman geçti. Yeni bir öğretmen şu anda 6 asgari ücret tutarında gelir elde edebiliyor mu? 

2,5 yıl önce emekli olarak MEB'ten ayrıldım. Yaşadığım şehirde ev kiraları 10-15 bin TL aralığında seyrediyor. Devletin bana verdiği maaş ise 24 bin TL. Bu durum karşısında mecburen ikinci bir işe başladım. 

Bir tarafta lüks evlerde yaşayan, lüks taşıtlara binen, yağ bal ile beslenen yüzde 10'luk kitle var. Diğer yanda ise sürünen milyonlar var. Geçim sıkıntısı parti dinlemez, yıkar geçer.

Haktan, dinden, imandan, hadisten, sünnetten, nastan, faiz haramdan bahsedenlerin şatafatı açıkça ortaya çıkmıştır. Bu yapıda devam ettikleri taktirde yok olmaları kesindir.