Mütevazı yerli aracımın hararet göstergesi 1-2 km yol gitsem bile en yüksek değeri gösteriyordu. Web üzerinden hararet müşiri (sıcaklık algılayıcı) fiyatlarına baktım. 200-350 TL arası fiyatlarla satış yapan yerler buldum.
Estetikten, düzenden, kaliteden, temizlikten 1000 yıl uzaktaki sanayi sitesine gittim. Yedek parça satan bir iş yerine girdim. İçerideki 3 kişi fosur fosur sigara içiyordu. Ortam leş gibiydi. Dişler kapkaraydı. “Buyrun, hoş geldiniz” bile demediler. Bozuk parçayı masaya koydum. İsteksizce çalışan bir zat bilgisayara baktı. “Orijinal yedek parça 1200 TL” dedi. Bu akıl dışı bir fiyattı. İçinde mercimek büyüklüğünde bir NTC (elektronik parça) olduğunu bildiğim, 3-5 gram ağırlığındaki bir nesnenin bu fiyatta olması makul değildi. “İnternetten baktım. 200-300 TL’ye satanlar var” dedim. Arka raftan bir kutu getirdi. İçindeki 8-10 farklı model arasından bir eleman buldu. “200 TL” dedi. Parçayı aldım. Oto elektrikçilik yapan arkadaşıma götürdüm.
2-3 dakikada yeni parçayı yerine vidaladı. Aracı denedi. Sorun ortadan kalkmıştı. Arkadaşıma “Borcum ne kadar” diye sormadım. Yemek yiyelim dedim.
Sanayi sitesinin içindeki 2 lokantaya baktık. Saat 20 sularında ikisinde de yiyecek bir şey kalmamıştı. Araç ile şehir merkezine geldik. 3 düzgün lokantaya baktık. Üçünde de yemek kalmamıştı.
Yeniden sanayi sitesine yöneldik. Buranın hemen girişindeki ızgara türü şeyler sunan sıradan bir lokantaya girdik. Ocağın başında bir kadın vardı. “Bize 2 tavuk kanadı yapar mısınız” dedik. 10 dakika kadar sonra iki minik teneke tabakta 200-300 gram arası ızgara kanatlar geldi. 2 ufak tabakta da mevsim salatası vardı. Bir tabak da lavaş türü ekmek verildi. Ek olarak 1 şişe su ve 1 şişe gazlı içecek aldık...
Hesap olarak 750 TL ödedim. Bu akıl dışı bir fiyattı. İçimden “Haram olsun” dedim.
Ne kadar kazık yediğimi öğrenmek için bugün bir markete girip 400 gramlık pakette tavuk kanadı aldım. 102 TL ödedim. Salata, lavaş, su, gazoz gibi ürünlerin toplam maliyetini hesapladım. Karşıma taş çatlasın 150 TL’lik bir bedel çıktı.
Elektrik, su, kira, servis, internet, muhasebe, vergi, stopaj, temizlik, doğal gaz, tabela, reklam, emek gibi faktörleri de eklediğimde en çok 250 TL’lik bir rakam ortaya çıktı.
2 kişinin mütevazı yemeğinden net 500 TL kazanç elde eden esnaf hakkında bildiğim bütün cümleleri sarf ettim.
Ülkemizde girdi maliyetleri yükseliyor. Ancak, “ahlaksızlık, soygunculuk, sorumsuzluk, kazıkçılık, dolandırıcılık, açgözlülük, edepsizlik” bedelleri daha hızlı yükseliyor.