İşte o yazı: Dünya'nın yüzeyinin yaklaşık yüzde 75'ini, yerkabuğunun ise yaklaşık yüzde 8'ini tortul kayaçlar kaplar. Karasal ortamda aşınma, taşınma ve birikme süreçleriyle oluşan bütün tortul kayaçlar da çeşitli oranlarda kuvars kumları içerirler. Kuvarsit, kuvars kumu tanelerinin, silislerden oluşan bir çimentoyla birbirlerine sağlam bir şekilde bağlanmalarıyla oluşan bir kayaçtır. Kumtaşları ise, 2-0.02 mm arasında tane boyuna sahip kayaç parçaları ve/veya minerallerin kimyasal bir çimento veya kil bir matriks (hamur) ile bağlanmalarıyla oluşan kırıntılı sedimanter kayaçlardır.
Bileşiminde % 95'ten fazla SiO2 bulunan kuvarsitler sanayide kullanılırlar. Kuvarsit direnci çok sağlam ve aşındırıcı kayaç olduğundan öğütülmesi oldukça güç ve pahalıdır. Cam ve seramik sanayinde kullanılan kuvarsitlerin SiO2 içeriğinin yüksek ve demir içeriği de %0,4'ten az olması gerekir. Ayrıca kuvarsitler; refrakter (silika tuğla), metalürji (demir ve ferrokrom), inşaat (hafif gazbeton yapı elemanları üretimi) vb. amaçlarla da kullanılırlar. Nehir kumları, tuz içermedikleri ve içindeki demirleri korozyona uğratmadıkları için özellikle beton yapımında deniz kumlarına göre çok daha fazla tercih edilirler.
Zonguldak ili sınırları içerisinde de ekonomik değer taşıyan kuvarsit ve kumtaşları içeren katmanlar bulunmaktadır. Söz konusu katmanlardan kuvars elde edilmesine göre çok daha ucuz bir işlem olduğundan geçmiş yıllarda özellikle Filyos Nehri kenarında oluşan kumul ile deltalardan ve sığ deniz madenciliği de denilen bir işlemle Karadeniz’in ilimiz açıklarındaki sığ sullarından yıllarca deniz kumu alınmıştır. Filyos Nehirimizin yanı sıra denizimizden de kum çıkarılırken canlı organizmaların beslenmesi için büyük öneme sahip mikroorganizmalar da aldığından, bu bölgelerdeki ekosistemler zarar görmüştür. Ayrıca denizimizden kum alınan yerlere yakın konumda bulunan Tersane, Kapuz ve Uzunkum plajlarımızın ancak binlerce yılda oluşabilen çok özel kumları da azalmıştır. Diğer taraftan son yıllarda özellikle deniz turizminin yapıldığı sahillerde, doğal yaşama müdahale sayılabilecek bir işlemle, kanunlarla yasaklanmış olmasına rağmen kullanım alanı yetersiz olan plajlarla denizlerden kum çıkarılarak eklendiği ve genişletildikleri görülmektedir.
Sadece ülkemiz sahillerinden değil, okyanus ve denizlerden kum çıkarma işlemleri dünya genelinde halen devam etmektedir. Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), yaptığı açıklamaya göre sığ deniz madenciliği faaliyetleriyle her yıl altı milyar ton kum çıkarılması nedeniyle okyanus ve deniz tabanlarında endişe verici çevresel etkiler oluşmaktadır.
Zonguldak’ta yoğun olarak kuvars içeren en yaşlı formasyon; sarı, kavuniçi renkli, kuvarsit-metakumtaşı ile çakıltaşından oluşan Siluriyen yaşlı Hamzafakılı Formasyonudur. Bu formasyon içerisindeki bol kuvarslı kumtaşları, demirli olmaları nedeniyle ekonomik olarak işletilebilir durumda değildirler.
Zonguldak Taşkömürü Havzasında yoğun olarak kuvars içeren bir diğer formasyon, içinde işletilmekte olan taşkömürü damarlarını da içeren Üst Karbonifer (Namuriyen, Westfaliyen) yaşlı Alacaağzı, Kozlu ve Karadon Formasyonlarıdır. Havzamızdaki kömürler; delta, lagün ve delta gerisindeki ovalardaki bataklıklarda oluştuklarından yan kayaçlar olarak kuvars da içeren konglomera, kumtaşı ve şeyller (ince taneli kumtaşı, kiltaşı, silttaşı, miltaşı, çamurtaşı vb.) bulunur. Özellikle kumtaşlarının çok sert olması duraylılık açısından olumlu olsa bile, yeraltı madenciliğinde galeri açma makineleri yerine delme-patlatma yöntemlerinin kullanılmasına ve bu durum da kazı performasının düşük olmasına neden olmaktadır. Yanı sıra, solunabilen kuvars tozları, taşların işlenerek ürün elde edildiği ortamlar ile özellikle yeraltı madenlerinde çalışanların akciğerlerinde birikerek hasar oluşturmakta ve pnomokonyoz denilen hastalığın ana nedenini oluşturmaktadır.
Zonguldak’ta silis içeriği % 95-98 gibi yüksek değerlerlere ulaşan ve ekonomik değer taşıyan kuvars içeriğine sahip bir diğer formasyon Kapuz kireçtaşı üyesi (Alt Kretase-Apsiyen) üzerinde, bazen de Kilimli formasyonu (Alt Kretase) ile dereceli geçişli olarak bulunan Velibey Formasyonudur.