Ben bu satırları yazarken akrep gece yarısını, yelkovan ise kafasına göre takılıyordu…

Sahiden de ne gündü ama…

Sabahın ilk saatlerinde AKP müfettişi olduğunu söyleyen biri aradı bilmediğim bir numaradan… Tıp Fakültesi yolunda “Tünele giriyorum” dediğimde adamcağız inandırıcı bulmamış olsa gerek bir daha aramadı beni…

Hemen peşine arayan Harun Akın oldu…

Akın, eğilim yoklaması ve sonrasında yaşanan süreci özetledi… Haberal’ın eğilim yoklamasına direk müdahalesinden bahsetti Akın…  Şu, gün gibi açıktı ki… Bizim bilmediğimiz ama Haberal Ailesiyle Harun Akın arasında yaşanan olayların yansıması eğilim yoklamasında etkili olmuştu… Alaplı ve Ereğli’de Harun Akın’a oy çıkmayışının ardındaki gerçek, Kemal Haberal’ın sosyal medyada Ereğli ve Alaplı delegesine teşekkür edip “Herkes haddini bilecek” şeklindeki kibir kokan sözlerinde yatıyordu…

Ama Harun Akın’ın anlattıklarını yarım saat sonra Pusula Gazetesi’nde okuyunca yadırgamadım desen yalan olur… CHP’de bundan sonraki tablo değişir mi değişmez mi bilmem…

Bildiğim bir gerçek var Harun Akın, politikadaki tarzını değiştirse iyi olur!

                                        *** 

Konuşma o kadar uzamıştı ki, “Tünele giriyorum” dediğim AKP müfettişini aramayı unutmuştum… Adamcağız herhalde Türkiye’nin en uzun tünelinin Zonguldak’ta olduğunu düşünmüştür kaygısıyla arayan numaraya döndüm… Konya’dan aradığını, numaramı falancıdan aldığı, AKP adaylarıyla ilgili düşüncelerimi sorduğunu söyledi… Salih Demir ve Hamdi Uçar’la ilgili özel sorular sordu… “İsterseniz adınızı belirtmeyin ama bana bunları özetleyen bir e-mail atar mısınız?” dedi.

Cevabım aynen şöyle oldu: “Söylediklerimin altına imzamı atarım. Adımı aynen yazın. Ben zaten bunları köşemde yazıyorum. Biz Zonguldak’ı temsil edecek insanların yolsuzluklarla anılmamış, adı kirli işlere karışmamış insanlar olsun isteriz”

Arayan kişinin gerçek kişi olup olmadığını sorguladığımda, daha önce Zonguldak’a 2-3 kez gelmiş, Cumhurbaşkanına yakın bir isim olduğunu teyit ettim… Ne kadar ciddiye alırlar bilmiyorum ama ben Hamdi Bey ve Salih Demir’le ilgili düşüncelerimi “temiz siyaset” adına seve seve herkesle paylaşırım…

                                       ***   

O görüşmenin ardından bu kez telefondaki ses namı diğer Çiko Hasan’dı… Hani şu Vergi Dairesi’nin önündeki büfeden Ekmek Teknesi’nin Heredot Cevdet’i aratmayan tavırlarıyla tanıdığımız, Zonguldak siyasetine yön veren, fısıltı gazetesinin başyazarı,  gerçek ayaklı gazete Hasan Bostancı’dan bahsediyorum…

Hasan Ağabey, “Hala uyuyor musun? Oda TV haber yapmış. AKP, Necmettin Aydın’a teklif götürmüş” dediğinde ne zaman şaka, ne zaman gerçek konuşacağı belli olmadığı için ilk önce inanmak istemedim… Ama haber doğruydu… Akşam saatlerinde Necmettin Aydın’ı arayıp haberi teyit ettim. Aldığım intiba Oda TV’nin haberiyle aynı paraleldeydi…

Daha haberin şaşkınlığını atlatamadan arayan bir başka kişi de AKP Genel Merkezi’ne yakın bir kaynağın Necmettin Aydın’ın ikinci sıradan olacağını, birinci sıraya Hüseyin Özbakır’ın, üçe ise Fazlı Erdoğan’ın düşünüldüğünü söyledi…

Her halde şuanda kafası karışan tek kişi ben değilim!

                             ***

Öğlen ise Zeki Çakan’ın Camlı Köşk’te gövde gösterisi vardı…

Ne garip değil mi? Zeki Çakan’ın adı daha düne kadar CHP ile anılıyordu… Dün ise MHP saflarından siyasete girdi… Her ne kadar antipatik bulsam da, Çakan bu şehrin siyasetinde hala etkisi olan bir isim… Dün o etkiyi salonda hissettirse de bir şeyi söylemeden geçemeyeceğim. Sayın Çakan, bir hafta önce CHP’den aday adayı olsa o salonda zafer işareti yapacaktı, bir hafta sonra MHP’den aday olunca bozkurt işareti yaptı…

Size göre de tuhaf olmadı mı?

                                 ***

Günün en önemli haberi ise Gelik’ten geldi. Maaşlarını alamayan işçiler ocaktan çıkmayarak eylem yaptıç. Hükümet, Soma ve Ermenek faciası sonrasında toplumun gazını almak için özel madenlerde çalışan işçilere en az iki asgari ücret ve hafta sonu tatili hakkı tanıyordu… Kim buna itiraz edebilirdi ki? Ekmeğini kelle koltukta kazanan insanlar için bu azdı bile… Ama kötü olan, hükümetin bu hamlesi, apar topar çıkarılmış, altı boş, hiçbir hazırlığı olmayan bir projeydi…

Tüm sorunları halının altına süpürmek yerine “torba”ya atan hükümet, aslında kendi bacağına sıktığının farkında değildi… Bakın Torba Yasa sonrası yüzlerce madenci işsiz kaldı… İnsanlar artık düzenli maaş alamıyor… Mart sonu gelmeden birçok maden şirketinin ücretsiz izin vererek işçileri çıkarması bekleniyor…

Şimdi oturup düşünmek lazım… Torba Yasa, Zonguldak için iyi mi oldu kötü mü oldu?