Nesil tükeniyor!

Hormonlu büyüyorlar! ÇEVRE NEREDE?

Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle bir açıklama yaptı. Başkan Kantarcı açıklamasında, “Küresel iklim krizinin kendini en üst düzeyde hissettirdiği bir zamanda Dünya Çevre Günü’nü kutluyoruz. 2021 Ağustos ayında yayımlanan Hükümetler Arası İklim Değişikliği Panelinin 6. Değerlendirme Raporunda iklim değişikliğinin tek nedeninin insanların atmosfere saldığı sera gazları olduğu açık şekilde belirtiliyor. Karbondioksit, metan gibi sera gazları dünyayı bir örtü gibi sararak yeryüzünden yansıyan güneş ışınlarının atmosferin dışına çıkmasına engel oluyor ve yerküreyi ısıtarak iklimi değiştiriyor. Bu gazların atmosferdeki miktarı milyonlarca yıldır neredeyse sabit kalırken, Sanayi Devrimi’nin başladığı 18. yüzyıldan bugüne karbondioksit oranı yüzde 40, metan gazı oranı ise yüzde 150 artmış bulunuyor. Tüm bu rakamlar ısınmanın nedenlerini açık şekilde ortaya koyuyor.” dedi. 
BİTKİ VE HAVYAN TÜRLERİ AZALIYOR, ÇOK SAYIDA TÜRÜN NESLİ TÜKENİYOR
Küresel iklim değişikliğinin herkes tarafından gözlenen bir olgu haline geldiğini söyleyen Kantarcı, açıklamasında, “Hava koşullarında yaşanan değişim sonucu uzun kuraklıkların ardından bir anda yağan yağmurlar sel ve taşkınlara yol açıyor. Ormanların tahribi, tarım alanlarının farklı kullanımlara açılması sonucu bitki ve havyan türleri azalıyor, hatta çok sayıda canlı türünün nesli tükeniyor. Sık sık yaşanan sıcak hava dalgaları sağlığımızı bozuyor, canlıların yaşamını tehdit ediyor. Yaşanan kuraklık ve buharlaşmadaki artışı zirai üretimde büyük düşüşlere neden oluyor. Tatlı su kaynaklarında azalma içme suyu sıkıntısına neden olurken Covid 19 pandemisinde olduğu gibi bulaşıcı hastalıklarda artış yaşanıyor. Bu akıl dışılık durdurulmazsa bilim insanlarının yaptığı senaryoya göre, 2050'den önce, Kuzey Kutbu en az bir kez neredeyse buzsuz kalırken tarihsel kayıtlarda benzeri olmayan iklim olayları meydana gelecek. Yangınlarda büyük artışlar yaşanarak dünya cehenneme dönecek.” şeklindeki ifadelere de yer verdi.
DÜNYA ÇOK HIZLI BİR ŞEKİLDE SU KRİZİNE DOĞRU GİDİYOR
Ormanların tahribinin, su kaynaklarının yok edilmesinin, doğal alanların farklı kullanımlara açılmasının küresel iklim değişikliğini tetikleyen diğer faktörler olduğunu söyleyen Kantarcı, açıklamasını, “Sıcaklık değişimini dengeleyip toz ve karbon yutağı olarak vazife yapan, oksijen üretip biyoçeşitliliği artıran ormanlarla doğal alanların tahribi de küresel ısınmada önemli rol oynuyor. Dünya çok hızlı bir şekilde su krizine doğru gidiyor. Su kaynakların korunması tüm canlılar için yaşamsal önem taşıyor. Tüm bunlar biline biline, Filyos Vadisi’nde geliştirilen projelerle ormanlar tahrip ediliyor, tarım alanları betonlanıyor, Filyos Çayı’nın kirlilik yükü artırılıyor. Bir ekolojik koridor olarak mutlaka korunması gereken cennet vadi, parsel parsel sanayicilere veriliyor. Filyos Çayı’nın çevresinde tespih tanesi gibi endüstri bölgeleri, küçük sanayi siteleri, organize sanayi bölgeleri diziliyor. Bölgemizin gıda güvenliğini de tehdit eden bu yanlış planlama mutlaka durdurulmalı, vadi, ekolojik temelli bakışla yeniden ale alınmalıdır. Filyos Çayı çevresinden kesilen her ağaç, beton dökülen her karış alan, kirletilen her damla su yalnızca bölgemizin değil, ülkemizin de felaketi olacaktır. Çünkü buralar Türkiye’nin akciğerleridir. Son zamanlarda hep yaptığım gibi bu 5 Haziran’da da tüm vatandaşlarımızı bu konularda duyarlılığa davet ediyor, Sakarya Irmağı’ndan Kızılırmak Deltası’na kadar olan bölgenin en değerli ekosistemini korumak herkesi göreve çağırıyorum.” diyerek tamamladı.