Merhaba Sevgili Okurlarım,

 

Bu hafta sizlerle günlük hayatımızda ve konuşmalarımızda çok kullandığımız patron kelimesi üzerinde duracağız. Okuyucularımın içinde çalışanlar ve patron olanlar var. Birbirimizi nasıl görüyoruz dersiniz? Sizin patronunuz nasıl? Siz nasıl bir patronsunuz?  Patronlar maddi ve manevi imkânlarını koyarak, şirket kuran ve kurduğu şirkette karar verme yetkisini elinde bulunduran kişilerdir.

 

Patronlar lider olmalı ve bu özelliği taşımalıdır. Patronlar şirket çalışanlarını motive etmeyi bilmelidir. Motivasyon sadece para değildir. Çalışana ismiyle hitap etmek, çalışanların sorunlarını kısa sürede çözüm bulmak, onlarla beraber ortak faaliyetlerde bulunmak, daima sizin yanınızdayım duygusunu verebilmek bir motivasyon unsurudur.

 

Patron zamanını, parasını ve çalışanlarını etkin şekilde gözlemlemek, denetlemek ve değerlendirmek zorundadır. Patron yetkilerinin bir kısmını çalışanlara devretmeyi bilen, bu devir yapılırken görev tanımlarını oluşturan, hepsini kayır altına alan kişidir.

 

Patronlar genelde, özellikle orta ölçekli işletmelerde, çalışanlarını çok fazla ciddiye almazlar. Çalışanların duygularının olduğunu gözden kaçırır, empati kuramazlar. Çalışanlar sürekli aynı işi yaptıkları için, patronları memnun etmek de zorlanırlar.

 

Patronların en önemli hatası yaptıkları terfilerdir. İyi çalışan biri terfi ettirilir. Bir süre sonra bakmışsınız sorunlar iki katına çıkmış. Bunun nedeni iyi çalışan birinin, ayrıca iyi bir yönetici olamayacağı gerçeğidir. Yöneticilik için ayrı bir yetkinlik ve yetenek gerekmektedir.

 

Sonuç olarak, kıssadan hisse diyerek, Zonguldaklı patronlara biraz gönderme yapmak istedim.

Eminin yazıyı okurken çalışanlar ve patronlar kendilerine bir pay çıkarmıştır.

 

Sevgilerimle…