Sendikacı!
Kim ne derse desin Genel Maden İş Sendikası’nda kalite her geçen gün düşüyor…
“Hemşericilik” illeti yüzünden hak eden değil, sayıca kalabalık olan kazanıyor…
İki lafı bir araya getiremeyecek insanlar, sendikal tecrübesi olmayanlar, kimi zaman siyasi tercihlerinden dolayı, çoğu zaman ise nüfus cüzdanında hangi ilçeye kayıtlı olduğunu yazan hane sayesinde bir anda hayal bile etmeyeceği koltuklara geliyor…
Bugün gelinen noktada GMİS kendi içinden bir “Genel Başkan” çıkaramıyorsa, bunun bir tek nedeni olabilir…
O da sınıf bilincinden uzaklaşması…
Son 4 yılda sendikacılığın doğasına aykırı işler yaşandı Maden İş’te…
İktidar partisiyle koyun koyuna girenler, yine iktidarın desteğiyle sendikada koltuk sahibi oldu ama maalesef sendikacı olamadı…
Sendikacı oldum derken, “sendikacı”ya dönüşen yöneticiler, alkol ve kadın da işin içine girince binlerce maden işçisinin utancı oldu bir anda…
Bugün size iktidar partisiyle birlikte büyüyen bir “sendikacı”dan bahsedeceğim…
Adnan Tıska…
Bir süredir adını sıkça duyduğum Adnan Tıska’yı geçtiğim yıllarda 1 Mayıs eylemi için Zonguldak’a gelen Karadonlu madencilerin Valilik önüne geldiklerinde Halkın Sesi ofisi önünde durarak gazeteyi yuhalamalarından sonra tanıdım…
O tarihte GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş’ın adının karıştığı seks skandalını haber yaptığımız için Halkın Sesi’ni yuhalatan Tıska, ilk karşılaşmamızda bunu inkar etmişti…
Çok da önemsemedim…
Çünkü benim için önemli olan kendi vicdanımda yaptığım haberin “ahlaki” ve “doğru” olup olmadığıydı…
Sonraları Adnan Tıska’nın Eyüp Alabaş’a olan yakınlığı nedeniyle böyle bir işe tenezzül ettiğini öğrenince kafamdaki soru işaretleri aydınlanıyordu…
Her işçi gibi siyasi bir kimliği de olan Adnan Tıska, diğerlerinden farklı olarak AKP’nin sendikayı ele geçirme projesinde etkin olan isimlerin başında geldi hep.
Aynı zamanda AKP’de Merkez İlçe yöneticiliği de yapan Tıska’nın yıldızı her geçen gün daha çok parladı…
Geçtiğimiz hafta yapılan GMİS taban delege seçimleri öncesinde Karadon bölgesinde maden işçisinden genel başkanlığa aday olduğunu söyleyerek oy isteyen Adnan Tıska, ne olduysa oldu seçimi kazandıktan sonra çark etti.
Kararında AKP’li ağabeyleri mi etkin oldu…
Yoksa böylesine önemli bir gömleğin kendisine 2 beden büyük olacağını mı anladı bilemiyorum…
Dün ona yakın isimlerle yaptığım görüşmede, “Adnan Tıska, Eyüp Albaş’ın sözünden çıkmaz. Alabaş aday olursa onu destekler. Gazetelerde çıkan genel başkanlığa aday olacağı sözlerini ise yalanlıyor. Gazetecilerin sözlerini çarptırdığını söylüyor” diyorlardı…
Anlayacağınız, eski bir siyasetçi olan Tıska, bildiği en iyi işi yani tornistan yapıyordu…
Şimdi Allah aşkına biri bana söylesin…
AKP’nin askeri olan Adnan Tıska mı madencinin hakkını arayacak hükümet temsilcileriyle yapacağı görüşmede…
Yazarımız Adnan Küçükvar’ın ortaya attığı “Parti sendikacılığı” söyleminin en keskin örneği Adnan Tıska…
Ama ben kabahati ona değil, böylesine politize olmuş, ipleri siyasetçinin elinde olan insanları sendikacı yapan, o onurlu göreve getiren maden işçisi arkadaşlarıma kızıyorum…
Zonguldak, TTK ve madencilik sektörüne şaşı bakan bir iktidara madencinin vereceği cevap bu olmamalıydı…
Ama benim yine de umudum var…
Her ne kadar Karadon ve Gelik sayısal çoğunluğa sahipse de Kozlu’da Hüseyin Kolçak gibi pırıl pırıl bir isim var madencinin karşısında…
Bu kez çok olan değil, hak eden o koltuğa otursun!
