Zonguldak maden işçileri yeniden tarih yazmaya hazırlanıyor.
İşçi Sınıfı bilimine inanmayan birçok kişi büyük grev sonrası artık maden işçisinin nefesini kestiğini ve umutları kalmadığını söylediler.
Halbuki maden işçileri zamanla tekrar toparlanıp “Biz buradayız” demenin hazırlığı içindeler.
Her ne kadar bir zamanlar 40 bin 50 bin olan sayılarına karşı bu gün sayıları 8 bine düşse de onlar Grevde kararlılar.
Özal dahil maden işçisinin geleceği ile oynayan hiçbir iktidar bu Grevler sonrası ayakta kalamadı.
Evet, Özal iktidarı döneminde Zonguldak ahalisi Türkiye genelinde ANAP’a en fazla oy veren illerin başında geliyordu, amma ne zamanki özelleştirme daraltma kapatmalar gündeme geldi maden işçisi o iktidarı ekmeği ile oynatmadı ve tek başına da değil Türkiye’yi de arkasına alarak Özal iktidarının tepesine dikildi.
Maden işçisi hoşgörülüdür, uzlaşıcıdır ama elinde kalan son lokmasına da sahip çıkmasını bilir işte bugün verdiği mücadele lokmasına sahip çıkmasının bir başlangıcıdır.
Maden işçileri, işverenin restine “Grevse grev, zaten açız kimseyi geri kalan lokmamızla oynatmayacağız” diyorlar.
İşte bunları ve TTK nın üvey evlat gördüğü özellikle Harici Servis çalışanlarının çokta bilinmeyen sorunlarını işçilerin içinden GMİS Merkez Şube Mali Sekreteri döküm ustası Serkant Bayrak ile konuştuk.
 
Kadir Tuncer: Serkant Başkan bize kendini tanıtır mısın? Nerede kaç yılında doğdun. TTK da kaç yıldır çalışıyorsun ve mesleğin ne. Evli bekar çocuklu musun?
 
Serkant Bayrak: sözlerime başlamadan önce sesimizi sorunlarımızı halkımıza duyurmamızda bize aracılık eden Halkın Sesi Gazetesine ve size arkadaşlarım adına çok teşekkür ederim.
Zonguldak merkez doğumluyum. 41 yaşımdayım. Evli ve bir çocuk babasıyım. Merkez Servisler Mali Sekreteriyim ve atölyede dökümcü ustalığıma yine devam ediyorum.
 
K.T: Nedir bu TTK daki harici işçilerin sorunu bize anlatır mısın?
 
S.B:TTK da kömür ocağı dışında yani maden ocağının makine onarım bakım imalat atölyelerinde çalışan 730 kişi var. 2006 da “Ulusal İstihdam Projesi” kapsamında “ kurum düşük ücretli işçi çalıştırabilir” raporuyla TTK ya özellikle ocak dışı harici servislere işçi alımı yapıldı.
Toplu iş sözleşmesi (TİS) Madde 51 de TTK ya giriş ücretlerinin (C) bendinde “Kuruma yeni işçi alınması halinde işveren ve işçi sendikası tarafından gerektiğinde tespit edilen oranların altında işe giriş ücreti belirlenebilir” denmesine rağmen yıllardır değişen bir şey olmadı şimdi bu işçiler çok mağdur durumdalar. TİS döneminde ücretler artacağına düşürüldü.
Yeraltı işçilerinin faydalandığı TİS den faydalanamıyoruz.
2018 de havza genelinde bir araya gelen işçiler olarak “eşit işe eşit ücret ”davası açtık buradan bir şey çıkmadı.Bunun üzerine Türkiye İnsan Hakları Eşitlik Kurumuna (TİHEK) mağduriyetlerimizi bildirdik. Şu anda “ İstinaf Mahkemesi’nden cevap bekliyoruz.
Türkiye içindeki mahkemelerden bir sonuç alamazsak sorunlarımızı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AHİM) taşıyacağız.
Bu mağduriyeti sadece biz yaşamıyoruz bizim gibi olan işçi sayısı Türkiye genelinde 60 bin kişi.
Aslında bu sadece GMİS in değil Türk-İş’inde sorunu.
 
K.T: Sendikanın bu konuda bir girişimi olmadı mı?
 
S.B: Ne yazık ki hayır.
Toplu sözleşmemiz yılbaşından bu yana devam ediyor. Biz yönetime geleli birkaç ay oldu.
Bizden önceki yönetim Harici Servislerin bu sorunlarını TİS taslağına hiç almamış durum böyle olunca işveren Harici İşçilerin sorunlarını hiç gündeme almıyor.
 
K.T: Şu anda kaç madde üzerinde anlaşma sağlanamadı. Grevi zorlayan maddelerde neler var.
 
S.B: Yasal süre Ağustos 25 de doluyor. Ağustos 6 da Grev süreci başlıyor.   Geneli ücretler ve sosyal haklar olan 14 madde üzerinde anlaşmazlık çıktı..
Ama biz bunların yanı sıra TİS taslağında olmasa bile Harici Servis çalışanlarının sorunlarının giderilmesi için işverene diretiyoruz.
Eğer böyle giderse harici işçilerin hatta yeraltındaki işçilerin çalışma koşullarına ait sorunları için greve gitmeye hazırız.
 
K.T: Şu anda yeraltı-yerüstü ücretler baremi nasıl.
 
S.B: Sanatlar arası değişiyor, ama ortalama olarak yeraltı işçisi kendisinden vergi kesilmediği için 172 lira yerüstü işçisi 98 lira alıyor.
Burada yeraltı işçisinin fazla ücret aldığı sanılmasın yeraltı işçisinden vergi kesilmediği için ücreti yüksek görünüyor.
 
K.T: Sen Maden Makinaları Fabrikasında dökümhanede çalışıyorsun yani eski adıyla Merkez Atölyelerinde. Bu atölye TTK nın ihtiyacına cevap verebiliyor mu? 
 
S.B: Az sayıda işçi olmasına rağmen yine de kaliteli işler yapıyoruz deyim yerindeyse TTK ya çok büyük karımız oluyor.
Örneğin TTK nın dışarıdan 2 milyon 8 sekiz yüz Avro ’ya ithal ettiği aleti asgari ücretli işçiler çok çok ucuza bunu imal ettiler.
 
K.T: Hem sendikadaki görevin hem de yine dökümhanede işinde çalışmak senin ve senin gibi sendika yöneticisi arkadaşların açısından zor olmuyor mu?
 
S.B: Tabi ki zor oluyor amma aynı zamanda iş arkadaşlarımla beraber olmamda iyi bir şey. Zorluğu sadece bir yerde bir arkadaşımızın sorunu olduğunda bu sorunu çözmemiz gerekirken iş yerimizden izin alıp ta sorunu olan arkadaşımızın yanına gidebiliyoruz.
K.T:12 Eylül öncesi DİSK’in birçok işkolunda “Grevde geçen günler çalışılmış günlerden sayılır” diye bir madde vardı bu madde karşısında işveren işyerindeki grevin fazla uzamasını istemezdi yani işçi grevi silah gibi kullanırdı.
Grevde geçen günlerin çalışılmış günlerden sayılması konusuna ne diyorsun?
 
S.B: İşte bizim yıllardır “ Demokratik haklar” dediğimiz haklarımızdan biri.
Ama bunun için bir mücadele gerekli.
İş kanununda, sendikalar yasasında değişiklik olmalı. Sadece sendikaların gücüyle değil emekten yana olan partilerin de desteği olmalı.
Hatta bunu şimdiden işçilere anlatmaya başlamamız gerek. Bu maddeler ücretlerden daha önemli.
 
K.T: Serkant Başkan bize vakit ayırdığınız için çok teşekkür eder başarılarınızın devamını temenni ederim.
 
S.B: Bende sorunlarımızı dinlediğiniz için arkadaşlarım adına size ve “Halkın Sesi” Gazetesi ailesine çok teşekkür ederim.