Sessizlik nedir?Etrafımızda hiçbir sesin olmaması mı yoksa içimizdeki düşünce sesinin bittiği zaman mı hayatımızda sessizlik boy gösterir?

Bence kulaklarımızın duymadığı değil içimizde büyüttüğümüz düşünme yetisini kaybettiğimizde ve en önemlisi de bu düşünceyi ifade edemediğimizde sessizleşir hayat.

Biraz daha açmam gerekirse kulaklarımızın duymadığı sessizlik etrafımızdaki sesin olmamasıdır ki insan için sessizlik diye bir şey yoktur bence. İnsan en yalnız kaldığında bile en azından nefesinin sesini duyar. Önemli olan kafamızı dağıtmak için kendimizle kaldığımız zamanki sessizlik değil. Gerçek sessizlik düşüncenin konuşarak ve yazarak ifade edildiğinde gördüğü yalnızlıktır. Yani konuşanın ve yazanın yasak olduğu sessizce düşünebilen ama konuşup,itiraz edip,onaylayan insanların yokluğunun yalnızlığıdır sessizlik.

Hayatımızın yarınlarının güzel olabilmesi, insanların kendisine sunulanı zihninde irdeleyip,yorumlayıp ifade edebilmesi çok seslilik ve adil yaşam için şarttır.

Bu bağlamda sessizliği neden bozmamız gerektiğini gösteren en önemli unsur elbette özgürlüktür. Özgürlüğümüz karanlık sessizliğe karşıdır ki bu da onu kaybetmememizin  en önemli nedenidir. Düşünen ve anlatan insan zihnindekini aktarabildiğinde bozuk ve ters giden ne varsa düzeltilmesine nedendir. Öyleyse neden fikir konuşmak, bize sunulan her şeyi sorgulamak suç ve yasak olsun ki.

Amacımız değişik seslerin el birliğiyle anlamlandırdığı bir yaşam olmalıdır ki " bir elin nesi var iki elin sesi var" demiştir atalarımız. El birliğiyle düşünerek,konuşarak karanlık sessizliği durdurmamız gerekmez mi?