Cumartesi günü “nöbetçi eylemci” Komünist Ahmet, tiyatrocu-yazar Fahri Bozbaş ve bizim Cevdet Akgün’le HES karşıtı eylem için Çaydeğirmeni’ndeydik…
Herkesten önce yerini alan Jandarma’nın geniş güvenlik önlemleri katılımı düşürür dedik ama hiç de öyle olmadı…
Bük Köprüsü’nde yapılan eylemde köylü kadınlarının gözlerindeki kararlılığı görünce, eyleme katılmak yerine kahvede okey oynamayı tercih eden Çaydeğirmeni’nin erkekleri de kadınlar kadar yürekli olsaydı keşke dedim içimden…
Bu Çaydeğirmeni’ne HES karşıtı eylem için ikinci gidişim.
İki seferdir dünya tatlısı, kadınların “elebaşı” 73 yaşındaki Sevim Teyze karşılıyor bizi Bük Köprüsü’nde…
Her defasında yanıma gelip kararlı bir sesle “Suyumuzu vermeyoz” diyen “Süper Nine” Sevim Teyze, HES’çi şirketin de başının belası…
Para ile dere kenarındaki köylerin muhtarlarını ikna etmeyi başaran şirket, gelen talepleri ikilemeden yerine getiriyor…
Bir tek bizim Süper Nine’ye sökmüyor paraları…
Ve en az onun kadar kararlı ve onurlu bir duruş sergileyen Çaydeğirmeni sakini HES karşıtı eylemcilere…
Topraklarına, suyuna, bağına bahçesine, beldenin geleceğine sahip çıkan Sevin Teyze ve Cumartesi günü oraya gelerek şehirdeki boş vermişliğe karşı sorumlu bir vatandaşlık örneği gösteren onlarca köylüyü yürekten tebrik ediyorum…
Ama halkını üç beş kuruşa satan Çaydeğirmeni Belediye Başkanı Satılmış Gebeş’i de kınıyorum…
***
Unutmadan…
Cumartesi günü Çaydeğirmeni’nde elimize sözde adı “Yeşil doğa” olan bir gazete tutuşturuldu…
Gazete Çaydeğirmeni’nde Hidro Elektrik Santrali(HES) yapan Reis Enerji tarafından çıkarılan bir yayın…
Daha önce bize de yüklü bir fatura karşılığı bastırılmak istenen gazete baştan sona HES’i öven, HES’lere direnen köylüleri hedef alan bir yayın organı…
Gazetenin manşeti ise tam bir rezalet…
“Kendimizi savunmasını ve dövüşmesini de biliriz”
Adamlardaki cürete bak…
En demokratik haklarını kullanarak toprağına, deresine sahip çıkan insanları dövüşmekle tehdit eden bu zihniyete birileri cevap vermeli diye düşündük…
Siz Sevim Teyze’nin değneğini kafanıza hiç yemediniz sanırım…
Bu topraklardan HES’tirin gidin!
Bu memleket bizim…
***
Hafta sonu bir işadamı dostumuzun yanındaydık…
Konu döndü dolaştı Pusula’nın satın aldığı televizyona geldi…
Meğer işadamları tek tek aranmaya başlanmış…
Eee ben size dememiş miydim…
Koskoca televizyon bu, suyla çalışmıyor ki!
Merak ediyorum Pusula’nın yıllığı 3 bin liraysa televizyon için ne isteyecekler?