CHP’li dostlarımızdan bir sitem bir sitem…
“Seçim arifesinde CHP’ye çok vuruyorsun”
Birincisi; bu gazete her hangi bir siyasi partinin yayın organı değil…
İkincisi; ben de CHP’nin üyesi ya da parti görevlisi değilim…
Yıllardır parti içi çekişmelerden sıyrılıp muhalefet yapmaya fırsat bulamayan Cumhuriyet Halk Partisi, konu CHP olunca en ufak bir eleştiriye bile tahammül etmiyor...
Parti içi dinamiklerin paramparça olduğu bir yapıyla yerel seçimlere giden CHP, özeleştiri yapmak yerine “taht oyunları” ile meşgul olmayı tercih ediyor…
Seçimden sonra il başkanı kimin olacağının hesaplarıyla meşgul olanların, esasına bakarsanız yerel seçimi almak gibi bir derdi yok!
CHP’nin “tombala” milletvekili Ereğli’de, “Deniziniz!” ise Zonguldak’ta eline yüzüne bulaştırdığı listelerin içinden çıkamadığı gibi işi çarşafa doladı!
Onlar istiyor ki; senaryoyu biz yazalım, başrolü biz oynayalım…
Seçtikleri figüranlar da alkış tutup tezahürat yapsın!
Ama öyle olmayacağını 1 Nisan’dan sonra onlar da görecek…
CHP’de gündem: Listeler…
İlçe Seçim Kurulu’na giden listeler MYK’dan geldiği haliyle değil, Fikret Zaman ve Şenol Şanal’ın yaptığı değişikliklerle mesai saatinin bitimine 10 dakika kala teslim edildi…
Halkın Sesi Yazı İşleri Müdürü Cevdet Akgün’ün de İlçe Seçim Kurulu koridorlarında şahit olduğu manzara CHP’nin içine düştüğü çıkmazın geldiği son nokta!
İstediği isimler yazılmadığı takdirde, Seçim Kurulu’na verilecek listeleri imzalamamakla tehdit eden Fikret Zaman, Şenol Şanal ve Deniz Yavuzyılmaz’a son dakika golü atarak istediğini aldı…
MYK’nın aldığı kararı değiştirerek parti suçu işlemeyi göze alacak kadar yetkisini kötüye kullanan Fikret Zaman’ın bu ısrarının arkasında ne olduğunu yaşayarak göreceğiz!
Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında cep telefonunu kapatıp tatile giden Fikret Zaman’a, önceki gün İlçe Seçim Kurulu’ndan çıktığı andan itibaren ulaşılamıyor!
Cep telefonunu kapatıp izini kaybettiren Zaman, bakalım ortaya çıktığında binlerce CHP’liye ne anlatacak hep birlikte göreceğiz…
CHP İl ve ilçe binalarında dün yaşanan sert tartışmalar, Gazipaşa’da da tüm hararetiyle devam ediyor…
Şüphesiz liste kavgası sadece CHP’de yok…
AKP’de de durum güllük gülistanlık değil!
Ancak, rakipleri mahallelerde ikinci turu atarken, CHP’nin bu kavgaya ayıracak zamanı yok!
Şenol Şanal, ne yapıp yapıp parti tabanının gazını almadığı sürece, seçim çalışmalarında görev yapacak ekip kurmakta bile zorlanacaktır…
CHP’li dostlarımızın yerinde olsam, sorunları halının altına süpürmek yerine tez zamanda birlik ve beraberliği nasıl sağlarız da belediyeyi kaptırmayız onun planlamasını yapardım…
Yoksa “kaçan balık” büyük olacak!
*
Fısıltı gazetesi bu sıralar en çok Erdoğan Demir, Ali Rıza Tırt ve Akay Turan üçgeninde yaşanan gelişmeleri konuşuyor…
Öyle ki, seçim ve geçim derdini unutan millet, Erdoğan Demir’in beyzbol ve tabak kırarak yaptığı “sirtaki”den konuşmayı daha çok seviyor…
Pusula ve Yeni Adım arasındaki galibi olmayan pinpon maçının skorunu çoktan unuttuk bile…
Gazeteler arasındaki çatışmadan dert yanan okurun en çok bu haberleri tıklaması da işin sosyolojik boyutu…
Köşeye sıkışınca taraftar bulmak için güreşe bizi çekmek için salvolar yapan Ali Rıza Tığ, her yazısında ismimi kullanmadan da edemiyor…
Son yazısında da Erdoğan Demir ile olan görüşmelerimizi kaleme alan Ali Rıza da bilir ki, Demir Ailesi hakkında haber yapmama hiçbir güç engel olamaz!
Çünkü, Zonguldak Demir Ailesi’nden ibaret değil!
Ama Halkın Sesi olarak, Demirlerin hakimiyetindeki TSO ve Zonguldakspor’la ilgili yapılan basın açıklamalarını da görmezden gelmedik…
Demir Ailesiyle ilgili fikirlerini her platformda açık yüreklilikle söyleyebilen biri olarak bu konuda kimsenin gazına da gelmem, boyun da eğmem!
Onun için altını çizerek söylüyorum…
Rica etsem, az ötede oynar mısınız!