İşte o yazı:
Son günlerde TTK özelleştiriliyor mu? Sorusu üzerine çeşitli çevrelerden birçok açıklama yapılmasına rağmen konu tamamen açıklığa kavuşmuş durumda değil. Bu sorudan hareketle biz de Taşkömürü neden önemli bir enerji kaynağıdır? Sorusuna yanıt arayalım.
Fosil enerji kaynaklarından olan kömür; dünya üzerinde yaygın olarak bulunması ve birçok ülkede üretilmesi, kullanım-depolama ve taşıma açısından güvenli bir yakıt olması, gelişen temiz kömür teknolojileriyle çevreye olan olumsuz etkilerinin giderek daha aza indirilmesi, depolama kolaylığı, kullanımının çeşitliliği ve rezervinin çok olması nedeniyle vazgeçilmez bir enerji kaynağıdır. Artan nüfus ve bölgelerin/ülkelerin kalkınma hamleleri nedeniyle dünya genelinde enerjiye olan talep giderek artmaktadır. Buradan hareketle enerji tüketiminin karşılanmasında diğer fosil yakıtlara göre bazı konularda daha avantajlı olması nedeniyle taşkömürünün öngörülebilir gelecekte de kullanılacağını söyleyebiliriz.
Hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde, elektrik enerjisi ve çelik üretimindeki vazgeçilmez konumu nedeniyle taşkömürü, sürdürülebilir kalkınma planlarında ve enerji planlamalarında önemini korumaktadır. Son yıllardaki uluslararası kömür pazarında yaşanan gelişmeler, tedarik güçlükleri ve aşırı yükselen kömür fiyatları yerli üretimin önemini bir kez daha ön plana çıkarmıştır.
Konuya ülkemiz açısından bakacak olursak, hızla gelişen demir-çelik sektörümüz için koklaşabilir taşkömürü ihtiyacı giderek artmaktadır. Ülkemizde mevcut ve muhtemel taşkömürü tüketim değerleri dikkate alındığında, önemli miktarda taşkömürü varlığımızın olduğu görülmektedir. Türkiye’de taşkömürü ihtiyacı her ne kadar günümüz koşullarında yerli kaynaklarımızdan karşılanamasa da bu kaynağa sahip olmak önemlidir.
Taşkömürü ülkemiz için stratejik bir hammaddedir ve bu nedenle bir plan dâhilinde bölgemizde havza madenciliği yapılmalıdır. Belirli aralıklarla denetlense de özel sektörün işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından çok büyük yatırımlar gerektiren ve giderek daha derin kotlara inilen yer altı madenciliğinde kar etme kaygısıyla yeterli yatırımı yapmaktan kaçınması söz konusudur. Bölgemizde hem devlet ve hem de özel sektör işletmelerinde bu güne kadar yaşananlar ortadadır.
Dünyada en gelişmiş ülkelerde bile yeraltı kömür işletmeciliği zarar ettikleri için sübvanse edilmektedir. Bölgemizdeki işsizlik ve ülkemizdeki taşkömürüne olan ihtiyacı göz önüne alındığında, yöremizden çıkartılan taşkömürü miktarının artırılması ülkemizin kömür ithalatına ayırdığı döviz giderinin azalmasının yanı sıra işsizlik sorunun azalması yönünden de katkı sağlayacaktır. Taşkömürü işletmeciliğini desteklemek için sübvanse edilmesi için ayrılan para ülke içinde değerlendirileceğinden doğrudan ve dolaylı vergilerle hazineye geri dönecektir.
Taşkömürü, başta demir-çelik sektörü olmak üzere enerji, gıda, ısıtma, çimento vb. birçok sektörde kullanılmaktadır. Bölgedeki birçok sanayi kuruluşunun kömür ihtiyacı da TTK ve havzada üretim yapan özel kömür şirketleri tarafından karşılanmaktadır. Coğrafi olarak yakınlık, liman ve demiryolu nakliyat altyapısı gibi sebeplerle TTK kömürü kullanmayan kuruluşlar da potansiyel TTK müşterileridir.
Dünya genelinde karbon salınımını azalmak için yapılan çalışmalara karşın, TTK ve havzada faaliyet gösteren bazı özel kömür şirketleri hava kirliliğinin kontrolü ile ilgili Çevre ve Orman Bakanlığınca yayınlanan Genelge ve Yönetmeliklerde belirlenen sınır değerlerin çok üzerinde bir kalitede kömürleri satışa sunabilmektedir.