Ticaret ve Sanayi Odası…
Genellikle tüccar ve sanayicilerin üye olduğu TSO ilin en güçlü meslek odası…
Başka vilayetlerde ekonomiye yön veren…
Yatırımcıyı o ile çekmek için çaba harcayan…
Uluslar arası iş bağlantılarıyla sanayicinin ufkunu açıp yeni pazarlar bulan TSO, maalesef Zonguldak’ta aynı sinerjiyi yaratamıyor…
Demir şirketler grubu ile yaşadığımız “çatışma” nedeniyle bir süredir yazmayı düşündüğüm ancak konuya objektif yaklaşamam endişesiyle sürekli ertelediğim Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası, özellikle son yıllarda çok tartışılacak uygulamalara imza attı.
Dile kolay 20 yıldır TSO Başkanı olan Salih Demir, bölgenin en güçlü sermaye gruplarından Demir Şirketler Grubu’nun başında…
Sanayici ve esnaf üzerinde tartışmasız bir ağırlığı var…
Bu etki tüm seçimlerde kendisini yoğun şekilde hissettirdi…
Öyle ki birçok seçimde “rakipsiz” olmasının nedeni de zaten buydu…
Son yapılan seçimde yaşanan olağanüstü hal, kent esnafını da bir hayli gerdi…
O seçimde yaşananları o gün orada olanların vicdanına bırakıyorum…
Sırf, Demirlerin karşısına aday oldu diye pişmiş tavuktan beter olan Şenol Altuntaş’tan sonra hiç kimsenin Salih Demir’in karşısına aday olma cesareti göstereceğini de zannetmiyorum…
Öyle ya…
Ne münasebet!
Salih Demir’in karşısına aday çıkmak ha…
Tez vurun kellesini!!!
Esasında burada tartışılması gereken Salih Demir’den çok, TSO’nun Zonguldak’a ne kattığı sorusu?
Ama Salih Demir’in ismi Zonguldak TSO’nun o kadar önündeki…
Yaptığı hiçbir şey konuşulmayacak,
Kimse onu eleştirmeyecek…
Alacak, satacak ama etrafındakiler 3 maymunu oynayacak!
Onu haber yapan gazeteci de dayağı yiyip susturulacak…
İyi de arkadaş TSO bu, Tuhafiyeciler Odası değil kİ!
Bakın, Zonguldak ekonomisinin dibe vurduğu şu günlerde TSO’nun çıtı bile çıkmıyor…
Demir Grubu’nun da iştigal ettiği madencilik sektörüyle ilgili sorunlar dışında nadiren açıklama yapan Salih Demir’in iktidara olan yakınlığı herkesçe biliniyor…
Tüccarlar arasında, ”Ticaret yapan adam hükümetle iyi geçinecek” diye bir tevatür vardır…
Salih Demir de aynen öyle yapıyor… Bırakın hükümetin aldığı kararları protesto etmeyi, fikrini bile söyleyemiyor…
Ne varsa o koltukta, bırakmak da bilmiyor!
Geçtiğimiz günlerde odaya alınan 500 bin lira değerindeki makam otosunu soruşturduğumuzu duyunca küplere binen, ilk karşılaştığımızda ağza alınmayacak laflarla açık açık tehditler savuran Salih Demir’in bu yazıyı okuyunca ne düşünür ne yapar bilmiyorum ama umarım en azından bundan sonra zamanının bir kısmını da Zonguldak esnafına ve sanayicilerin sorunlarına ayırır…
Düşünsenize yılda yaklaşık 2 milyon TL geliri olan Zonguldak TSO bu parayı nereye harcar?
Bu parayla maden ocaklarına mahkum olmuş kent insanında, artık üretmeyen köylüde yeniden bir heyecan yaratılıp ekonomiye can suyu verilemez mi?
Şaşalı balolar, yurtdışı gezileri, hiçbir lüksten kaçmayan bir TSO mu?
Üreten, çalışan, teşvik eden bir TSO mu?
Gelin bugün rumuzla da olsa Zonguldak TSO hakkındaki düşünce ve önerilerinizi yazın yayınlayalım…
Kim bilir belki TSO Başkanı Salih Demir ve yönetimi bundan sonra şehri daha çok ciddiye alır!