Emperyalist saldırılara karşı koyuşu daha genç bir askerken öğrendi. Emperyalist devletlerin, 20.yy başlarına değin, Osmanlıyı dinsel, mezhepsel ve etnik ayrımlar üzerinden ayrıştırmalarını ayrıntılı olarak inceledi. Daha genç subaylık dönemlerinde, Avrupa, Afrika ve Asya Osmanlı toplumlarını kendi içerisinde çatıştırdıklarına tanıklık etti.
Bilgi, gözlem ve değerlendirmelerini cephelerde, karargâh çadırlarında, üst ve ast subaylar arasında tartışmaya açtı. Yaptığı çalışmalar sonucunda, Türk Ulusu için en doğru kararların oluşmasını, en yurtsever kadroların hazırlanmasını sağladı.
Osmanlı Yönetimi, 30 Ekim 1918 tarihli Mondros Ateşkes Anlaşması ile Silahlı Kuvvetlerini, Başkenti dahil ülke topraklarını da teslim etmişti.
19 Mayıs 1919’da kurtuluş için Samsun’a çıktığına; “Ülkeye kast eden düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin temsilcisi idiler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmişti. Bütün bunlardan elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin içinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içindeydiler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, dış çıkar gruplarının siyasi emelleriyle birleştirmişlerdi.
Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüştü.”
Ulusunu tanıyordu. Ulusuna güveniyordu. Yaptığı çağrı karşılıksız kalmadı. Sular gibi köpüren Anadolu gençliği cephelere aktılar. Düşüp kalanların yerini daha küçükleri doldurdu. Anadolu kadınları ayaklandılar. Çalıştılar, ürettiler asker doyurdular. Sıcak soğuk, kar kış demeden cephelere cephane taşıdılar. Yaşlılar, yünden, pamuktan, kendirden elbiseler, çoraplar, fesler ördüler, asker giydirdiler.
Urfa, Maraş, Adana, Erzurum, Kars, Ardahan, Karadeniz’de temizlendikten sonra emperyalist işbirlikçilerin son kalıntıları da Batı’da İzmir’den denize döküldüler.
Mustafa Kemal Paşa, verdiği mücadele sonucunda ucunda alev yanan bir mızrak gibi emperyalizmin altın kafesle örülü bağrından geçti, kalbini deldi.
Bu zaferin sonucunda, tüm dünya coğrafyalarında birçok Mustafa Kemaller ortaya çıktılar. Afrika’da Tunus, Cezayir, Fas, Libyalılar; Latin Amerika’da Kübalı Devrimciler; Hintli, Pakistanlı, Bengalli Devrimciler, İran, Irak, Suriye, Mısır’da Baasçı Milliciler emperyalizme karşı Kemalist öğretiyi izleyerek birer, birer ulusal bağımsızlıklarını kazandılar.
10 Kasım bu gün dünya ölçeğinde, Emperyalizme karşı ilk kez başarıya ulaşan Devrimci Savaşımın ve bu savaşıma komuta eden Büyük Devrimci, Antiemperyalist Mustafa Kemal’in yeniden anımsandığı gündür.
Anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.