Konumuz sebze meyve satışı ama,
Sözümüz manavlara değil,
Sözümüz belediye zabıtasına…
Şöyle;
Vatandaş zaten manavların işyerlerinin dışına taşıp kaldırımlara kasalar yığıp satış yapmasından bıkmış,
Şimdide işportada sebze meyve…
Yol kenarlarına oturup bahçesinden topladığı ıspanağı domatesi satan civar köylerden kadınları da kastetmiyoruz,
Kaldırımlara gerek motorlu gerekse motorsuz arabalarıyla tezgah açıp manavlardan bile pahalı erik, kayısı, şeftali vs. satan işportacılardan bahsediyoruz.
Bu ne rezalet, bu ne vurdumduymazlık!
İlkel, çağdışı bir kent görünümüne bürünmüş Zonguldak, bizi böyle bir kentte yaşamaya mahkum etmeye kimsenin hakkı yok!..
Ana cadde, böyle, Uzunmehmet böyle, Dere üstündeki köprü hepten rezalet…
Soğuksu’nun dibine kadar gidin, hep aynı manzara…
Bir belediye zabıtası bu kadar aciz olmamalı, zabıta bu kentte yaşayan insanları düşünmeli, insanları takmıyormuş gibi bir tutum ve davranış içine girmemeli…
Bu belediyenin meclis üyeleri bu durumu görmüyorlar mı?
Yönetim kadrosunu uyarmıyorlar mı?
Hiç utanmıyorlar mı?
Halk sizi yan gelip yatsın diye mi seçti?
Ayıptır, yazıktır, günahtır,
Bu kentin insanlarını aptal yerine koymak saygısızlıktır…
Sokak ortasına her gün bir kamyon mal indirip satmak nerede görülmüş, insanın aklı almıyor, ama ne yazık ki Zonguldak’ta bunlar yaşanıyor.
Sokak ortasındaki tezgahlara malları bittiğinde kamyonetlerle takviye yapılıyor, biz görüyoruz, zabıta görmüyor mu?
Başka şehirlerde bu tezgahları zabıta atıyor kamyona, götürüp parçalıyor,
Burada güya uyarıyor, üç dakika sonra aynı tas aynı hamam, bu yüzden insanlar her gün küfür ediyor, bu kentte yaşamaktan bıktılar.
Yazıklar olsun, aldığı aylığın hakkını vermeyenlerin de günahları amirlerinin boynunda olsun, amin!..