Dün Kömür Spor'la üzüldük...
Aylar sonra kendi sahası ve taraftarının önünde gol yiyen Kömür Spor önemli bir avantajı kaçırmakla kalmıyor özgüvenini de kaybediyordu...
Geçtiğimiz hafta son dakikada yediği golle ilk mağlubiyetini alarak büyüyü bozan Kömürspor, dün de sahasında yediği ilk golle, Türkiye Profesyonel liglerinde kendi sahasında gol yemeyen tek takım ünvanını kaybediyordu...
Kimin söylediğini anımsayamadım ama çok doğru bir söz:
"Bir şehrin takımı hangi kümedeyse o il o ligdedir"
Ne garip bir çelişkidir ki, tribünlerinin neredeyse yarısı çökme tehlikesi yüzünden taratar girişine kapalı olan Zonguldak Kömür Spor, buna rağmen en fazla taraftar ortalaması olan futbol takımı olarak gündeme gelebiliyor...
Dünkü maçta sesleri cılız da kalsa taraftar Zonguldak milletvekilleri için...
"Vekiller dışarı" diye tezahürat yaptı...
Bir ara isimlerini tek tek okudukları milletvekillerini yuıhalayan taraftar bir süre sonra sustu...
Açıkçası bu bile beni şaşırttı.
Haftalardır tel örgülerle çevrili tribünlerde, derme çatma tuvaletlerde, dakikalarca bilet kuyruğunda bekleyerek, son derece sağlıksız koşullarda maç izleyen taraftar şimdiye kadar neredeydi?
Bu utanç kimin eseriydi?
Evet dünkü maçta Genç Zonguldak taraftarı "Vekiller dışarı" diye bağırdı...
Bağırdı bağırmasına da ortada vekil mekil yoktu...
Sezon başından beri tek bir maça bile gelmeyen milletvekillerinin değil tribünlerin durumundan, "takım hangi ligde?" diye sorsak bileceklerini zannetmiyorum...
Futbol bir ölçümüdür?
Evet ölçüdür!
Denemesi bedava... İktidarı da aynı, muhalefeti de...
Allahınızı severseniz sıradan bir yurttaş, kişsel ya da toplumsal bir sorun için Köksal Toptan'la iletişim kurabilir mi?
Yıllarını CHP'ye adamış partililerden kaçı Mehmet Haberal'la dilediğinde görüşebiliyor...
Ercan Candan zaten eyalet milletvekili, Yalıbıoyu'ndan bu tarafa geçmiyor...
Özcan Bey'in danışma duvarını aşabildiyseniz çok şanslısınız!
Ali İhsan Bey'in duyarsızlığına söyleyecek söz bile bulamıyorum...
Evet dünkü maçta taraftar, son günlerin en güzel manşetini attı:
"Vekiller dışarı"
Koltuk için aday olan, vekilliği bitince Zonguldak'ın yolunu unutan, binlerce lirayı cebine indiren ama Zonguldak'a tek kuruş hayrı olmayan milletvekillerini Ankara'ya göndereceğimize, çalışmayan milletvekillerini deşifre etmek en doğrusu...
Ben taraftar gruplarının yerinde olsam Zonguldak'ta ki ilk maçta 5 milletvekilinin de dev fotoğrafını tribünlere asıp altına, "Wanted" yazan dev bir yazı yazardım.
Taraftar olmak, hayata karşı bir duruş koymak, haksızlığa muhalefet olmayı da gerektirir bazen...
Hele bir işçi takımının taraftarıysanız, sizi yok sayanlara vereceğiniz bir yanıt olmalı!
Adında "Kömür" olan bir takımın kömüre "ömür" veren taraftarları bu duyarsızlığı haketmiyor...
***
Zonguldaklı sanatseverlerin en büyük lüksü olan Devlet Tiyatroları gerek ekonomik oluşu gerekse oyun kalitesi ile her hafta yüzlerce tiyatroseveri ağırlıyordu...
"Ağırlıyordu" diyorum çünki bu sezon her hafta cuma ve cumartesi günleri olmak üzere 4 kez sahne alan Devlet Tiyatroları, artık 2 hatta 3 haftada bir gelecek Zonguldak'a...
Bahane de hazır: Tasarruf tedbirler...
Bin odalı Cumhurbaşkanlığı sarayından sonra hangi tasarruf tedbirlerinden bahsediyorsa arkadaşlar...
Devlet Tiyatroları'na ticaterhane mantığıyla bakan zihniyetle sanatın içine tüküren arkadaşlardan başka ne beklenirdi ki?
***
Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti'yle ilgili iddialarımıza yanıt vermek yerine susan, kaçan Derya Akbıyık'ın son marifeti cemiyetin hemen yanındaki alanı kapatıp kendine özel otopark yapmak oldu. Tek bir gazetecinin dahi aracını park edemediği otopark, Derya beyin akrabalarına tahsis edildi...
Benim lafım Akbıyık'tan çok gazeteci arkadaşlara...
Size göre hadi biz muhalif olduğumuz için yazıyor... (Zannedildiği gibi başkanlığa aday olmak gibi bir düşüncem de yok. Zaten yoldan geçeni üye yapan Derya Akbıyık'tan o koltuğu kimse alamaz) Peki siz neden susuyorsunuz? Cemiyetten nemalanan gazetecileri bir ölçüde anlıyorum. Onlar zaten büyük bir pişkinlikle Derya Akbıyık yönetimindeki cemiyetten nemalandıklarını itiraf ediyor... Peki bu kirliliğe sessiz kalanlara ne demeli?
Cemiyette "Ördek" var arkadaşlar...
Daha açık nasıl söyleyebilirim!