Zaman zaman bu köşeden yerel basınla ilgili düşüncelerimi paylaşıyorum…

Kimi zaman okuyanlarca “Gazetecilerin birbiriyle didişmesi” olarak algılansa da…

Gazetecilerin, çoğu zaman olayların önünde gittiğine şahit oluyoruz…

Son olarak taş üstünde taş bırakmayan(!) Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş’ın yaptığı yılın transferinde olduğu gibi…

Bektaş’ın meşhur balkon konuşmasında, “sabaha kadar uyumadım” diyerek anlattığı sözde kararsızlığının Pusula Gazetesi’nde bir gün önceden yazılması sizce tesadüf müydü?

Baştan sona kurgulanmış bir siyasi organizasyonun sac ayaklarından biri de medya…

Gerçi ne Pusula inkar ediyor, ne de AKP İl Başkanı Hamdi Uçar…

Yani alan razı, veren razı!

Bakın son yazdığım köşe yazısının ardından Ali Rıza Tığ, kendi köşesinde yaptığı anketlerle Köksal Toptan’ın evine gittiğini, Ali Bektaş konusunda Toptan’ı ikna ettiğini yazıyordu…

Denklem çok basit…

Hamdi Uçar, Ali Bektaş’ın Kozlu sahilinde kendisine verdiği milyon dolarlık tesise karşı diyet borcunu ödemek istiyordu…

Ali Rıza Tığ ise Hamdi Uçar aracılığıyla AKP’den aldığı binlerce TL’nin karşılığını…

Onlara göre bu iş bitti…

Ama ben hala aksini düşünüyorum…

Kim bilir, biri çıkar oyunu bozar!

Tığ’ın, aynı gün sosyal medyada paylaştığı mesaj da manidar:

“Politikacıların istediği gazeteyle çalışma hakkı varsa, gazetelerin de istediği politikacıyla çalışma hakkı vardır...”

Yok daha neler!

Bir gazetecinin haber ve reklam dışında siyasi partiyle ne gibi bir işi olabilir ki?

“Kendini değil, kentini düşünen gazete” sloganıyla caka satan Pusula, seçim döneminde her halde sloganı tersten okuyor!

Adamlar minarenin kılıfını da bulmuş…

Anket!

Zaten Ali Rıza Efendi kimden para alsa “anket yaptım” deyip işin içinden çıkıyor…

Tıpkı 2 yıl 2 ay 26 gün ceza aldığı çete davasında hakimin,  “Ahmet Likoğlu’ndan parayı neyin karşılığında aldın?” sorusuna “Anket yaptım” şeklinde yanıt vermesi gibi…

Ali Rıza Tığ-Hamdi Uçar işbirliğinde de çok yakında benzer bir bomba patlarsa hiç şaşırmayın…

Biz “AKP’nin yayın organı” deyince Pusulacılar köpürüyor…

Peki siz bugüne kadar Hamdi Uçar, AKP, Ali Bektaş ya da Köksal Toptan’la ilgili Pusula Gazetesi’nde eleştirel ya da belgeli ciddi bir haber okudunuz mu?

Ali Rıza Tığ, bayram sonrası yazısında yayınlarıyla ilgili yaptığımız haberlere cevap vermek yerine Halkın Sesi ve diğer gazetelerin mali durumuyla kafa yapmayı tercih ediyor, maaşları gecikmeli ödememizi eleştiriyordu…

Evet yazdıkları doğru.. Sahiden de bayrama sıkıntılı girmiştik…

Ama en azından biz eksik de olsa ödediğimiz maaşların kaynağını açıklayabiliyoruz…

Ya onlar?

*** 

Cumartesi günü yazdık…

Bir kez daha hatırlatmak istiyorum…

Uzun bir aradan sonra 3 ay önce her sabah yaptığımız haber toplantılarına yeniden başladık…

Dünün ve o günün haber gündemini tartıştığımız toplantımızı halka açıyoruz...

Ve söyleyecek sözü olan herkesi davet ediyoruz…

Biz dahil herkesi, her şeyi eleştirebileceğiniz, düşünce ve önerilerinizi paylaşabileceğiniz özgür bir platform olacak bu toplantılar…

Hafta içi her sabah saat 10.30’da biz buradayız…

Bekleriz…