Son 6 ayda Bolu, Ankara, Konya, Tekirdağ, İstanbul gibi illerde çeşitli sebeplerle bulundum.

Elektrikçi, hırdavatçı, berber, pastaneci, bilgisayarcı vb. gibi esnaflar dükkanlarının önünü kendilerinin malı sanıyor. Bu tamamen ayılık, magandalık ve soytarılıktır. 
Kamuya, halka ait alana tabela, duba, bayrak, tuğla, sehpa, çöp konteyneri koyan insan müsveddelerine dur diyen zabıta ve polis çok az.
Üç kuruş para tedarik eden birtakım yoz tipler kıytırık bir işyeri açınca kaldırımı, yol kenarını kendi malı olarak görmeye başlıyor.
Birkaç ayı ile ağız dalaşına girdim ama çare olmadı. Bir hayvan arabayı çizdi, bir odun silecekleri büktü, bir yamyam lastiğin havasını indirdi.
Bu ülkede isteyen istediği işyerini aklına estiği şekilde açabiliyor.
Berberlik sertifikası olmayanlar saç kesiyor. Elektrik nedir bilmeyen hırdavatçılar sigorta, kablo, lamba, klemens satıyor.
Bu durum çok büyük riskler doğurmakta. Her işyeri rastgele açılamamalı. En az lise mezunu olmayanlar, kurstan geçmeyenler lokantacı, baharatçı, turşucu, kuaför, manav olamamalı.
İş yerinin önünü, kaldırımı, yolu sahiplenen esnaflara ağır yaptırımlar uygulanmalıdır.