Yarış başlamadan zaferini ilan eden başkan adaylarının horoz dövüşüne şahit oluyoruz…
Gerçi kazın ayağı öyle değil…
Önceki gün Bahçelievler Mahallesi’nde yapılan ankete katılan CHP’li eski bir yöneticinin anketörle yaptığı sohbetin seçmene bir fikir vereceği düşüncesiyle yaşanan diyalogu buradan paylaşmak istedim…
Anketin en önemli verisi; “kararsız” seçmenin birinci parti oluşu!
Yani seçmen henüz kafasındaki soru işaretlerini giderememiş…
Başka bir mantıkla söylemek gerekirse seçmen, partisinin adayı için “İşte benim adayım bu” diyemiyor!
Partilerin genel merkezlerinin Zonguldak halkına sormadan Ankara’dan belirlediği adaylar, anlaşılan tabanda kabul görmemiş…
Yani “tarafsızlar” ya da mevcut adayları beğenmeyen seçmen, bir aday çıkarmış olsaydı bugün itibariyle seçimin galibi olabilirdi…
Anketin belki de daha çarpıcı sonuçlarından birisi ise…
Sıkı durun…
Birinci partinin CHP’den az bir farkla MHP adayı Hamdi Ayan’ın oluşu…
“Yok daha neler” dediğinizi duyar gibiyim…
Bana da çok gerçekçi gelmese de, Hamdi Ayan’ın aldığı oyu anketörün, “Kararsızların yüzde 60’ı son yerel seçimde CHP’ye oy vermiş” sözleriyle açıklayabiliriz…
Bahçelievler gibi CHP’nin kalesi bir mahallede MHP’nin birinci parti olması pek mümkün görünmüyor ama CHP seçmeni tıpkı İsmail Eşref’in kaybettiği seçimde olduğu gibi “çekimser” kalır sandığa gitmezse, bütün dengeler alt üst olur!
Şatafatlı toplantılar, iddialı açıklamalar ile gövde gösterisine dönüşen yarıştaki “flu” görüntünün son 20 günde netlik kazanması daha olası gözüküyor…
CHP Zonguldak örgütünün, sandığa gitmemeyi düşünen kendi seçmenine, “Belediyeyi AKP’ye mi teslim edeceksiniz?” propagandası ne kadar tutar hep birlikte göreceğiz…
Bence yeterli olmaz!
Burada, sonuca “sol” seçmeni gaza getirerek neticeye tesir etmek isteyen CHP teşkilatından çok Şenol Şanal’ın kararsızlar üzerinde ne denli belirleyici olacağı önemli…
Ne, AKP adayı Selim Alan’ın Valilik projelerinden arakladığı iki proje…
Ne, Hamdi Ayan’ın değil 5 senelik başkanlık dönemi, ahir-i ömrünün yetmeyeceği “kopyala-yapıştır” 67 projesi…
Ne de Şenol Şanal’ın hala açıklamadığı, niyetini anlattığı hayal mahsulü projeleri…
Zonguldak halkının “kararsız” oluşunun arkasında yatan gerçek, “fark yaratacak” projeleri, vizyonu olan aday arayışı…
Galiba, Zonguldak şu ana kadar aradığı “fark” yaratamayan adaylarla, Muharrem Akdemir’le kaybettiği 8 yılın ardından bir 5 yılını daha siyasete “heba” edecek!
İnşallah ben yanılırım…
***
Kimi zaman gündemi takip etmekte bile güçlük çekiyoruz…
Politikada hiç yaşanmamış olaylara şahitlik ediyoruz…
Önceki gün Gökçebey’de yaşanan yumruklu saldırı olayının kahramanı eski İlçe Başkanı Lokman Aydın’la telefonla görüşme imkanı buldum.
En başında söyleyeyim…
Lokman Aydın’ın tavrının elle tutulacak hiçbir tarafı yok…
Yani Lokman Bey’in kişisel hırsına yenilerek Zeki Tosun’a saldırmasını meşrulaştırmak gibi bir niyetim asla olamaz…
Ama önceki gün Gökçebey’de yaşanan olay, 31 Mart’tan sonra AKP Zonguldak teşkilatında yaşanacakların da bir işaret fişeğiydi…
Belki kimse kimseye öyle ağız burun dalmayacak ama…
Aday olamayanlar, aday olup da “kerhen” desteklenen adaylar, 1 Nisan’dan itibaren savaş baltalarını gömdükleri yerden ilk fırsatta çıkaracak!
İster “felaket tellalı” diyin, ister müneccim!
Anlayacağınız, AKP’yi seçimden sonra esaslı bir iç savaş bekliyor!
Bugün kapı kapı gezip “Beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkısını söyleyenleri, yarın birbirlerini boğazlarken görürseniz hiç şaşırmayın…
***
Bu da bizden bir bilgi notu…
Bir buçuk yıla yakın bir süredir köşe yazmayınca, fısıltı gazetesinde “Mustafa Özdemir’in cezası olduğu için köşe yazmadı” şeklinde haberler çıkmış…
Siz söylenenlere değil bana inanın…
Yazmayışımın tek sebebi yaşadığımız sancılı süreçte yazmaya odaklanamamış olmamdan başka bir şey değil!
Hoş hala tam manasıyla yazmaya adapte olduğum da söylenemez ama…
Arap atı gibi sonradan açılır, fotofinişi ilk kim görür hep birlikte bajarız!
Ayrıca böyle bir yasak da, ceza da söz konusu değil!
Biz kafamıza yazmayı koyduktan sonra, alırız kovayı, boyayı, fırçayı…
Duvara yazarız yine yazarız!
Kalın sağlıcakla…