İşte o yazı: 
Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya, 15 Temmuz Darbe Girişiminin yıl dönümü vesilesi ile Karabük'te yapılan etkinlikte öyle bir laflar etti ki ; ülkede gündem oldu.
Özkan Çetinkaya Selçuklu'nun 1071'de  Anadolu'ya girmesini Türklerin İşgali olarak telaffuz etti. Bunun ile yetinmedi , Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethetmesini , İstanbul'un İşgali olarak dillendirdi.
Dili mi sürçtü yoksa heyecanlandı da böyle mi konuştu ! Orasını bilmem ama bu ülkede daha ilkokuldan beri İstanbul’un alınmasında öğrenilen , ezberlenen kelime fethetmektir. Hiç bir şey bilmesen bile,  ağız alışkanlığı olarak bunu söylersin.
Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'un fethinden sadece beş yıl sonra Batı Karadeniz'e gelerek bu bölgeyi de Osmanlı topraklarına kattı. Dolayısı ile Karabük Belediye Başkanının mantığı ile Fatih Zonguldak'ı da işgal etmiş oluyor.
Şimdi , Türk tarihindeki bu olayları değerlendirmek için ilk önce “Türk” nedir onu bilmek lazım. Bilmekte gerekmiyor aslında. Türklükte hissetmek yeterlidir.
Türk tarihinde hiç bir toprağı işgal etmediğimiz gibi hiç bir zaman sömürge devlette olmadık. Türkler Orta Asya'dan Batı‘ya doğru yayıldığında ele geçirdiği toprakların yönetimini aldı. Hiç bir Türk ele geçirdiği topraklarda ne yağma ne de insanları katletmemiştir. Hatta Türklerin yönettiği topraklarda farklı ırklar günümüze kadar gelebilmiş ise ; bu Türk Ordusu'nun , Türk adaletinin neticesinden kaynaklanır. Hiç birinin inancına dokunulmamıştır. Irzına geçilmemiştir. Haçlılar gibi geçtikleri topraklarda kılıçtan geçirilmemiştir. Hatta Anadolu'da Türklerin yönetimine geçen yerleşimlerden Bizans İmparatoru Diyojen , Rumları Bizans topraklarına çağırdığında ,hiç bir Rum yerinden kımıldamamıştı bile. Çünkü o dönemde Rumlar için ilk defa kendilerini yönetenler ,halkını koruyanlar olmuştu. Kurtuluş Savaşı`nda Yunan askerleri Anadolu'dan geri çekilmeye başlayınca , beraberinde Rum kadınlarını da götürmek istemişler,  bir çok Rum kadını gitmek istemediklerini belirterek, Atatürk'ten mektup yolu ile yardım istemiştir.
Fakat Emperyalist olarak adlandırdığımız devletler, ele geçirdiği toprakları işgal etmiştir. Yağmalamıştır. Halkı katletmiştir. Onları köle olarak almışlardır. Bu yüzden Afrika'da  bir çok ülkenin ana dili artık Fransızca, İngilizce, İtalyanca olmuştur. Bir çoğu Hiristiyan yapılmıştır. Osmanlı‘nın o zamanlar ele geçirdiği topraklarda bugün ne Türkçe konuşulur ne de Balkanların tamamı Müslümandır. Türkçe konuşan, Müslüman olan yine o topraklarda kalmış Türklerdir. Kiliseler aynen durur. Hem Anadolu'da hem de Balkanlarda kiliseler yapılmaya devam etmiştir. Çünkü Türklerin doğasında laiklik vardır. Aslında İslam'ın da doğasıdır bu. “Dinde zorlama yoktur” diyen ve gönül rızasının esas alındığı anlayış aynıdır. Cihat ile Fetih aynı anlama gelir. Yol açmadır. Feth etmektir. 
Bu yüzden Osmanlı kendilerini hem Selçuklu'nun devamı görmüş hem de Roma İmparatorluğunun devamı olarak kendilerini addetmişlerdir. 
Hz. Peygamberimizin katıldığı savaşlarda ele geçen topraklar da işgal mi yani ? İnsanlar katledildi mi ? 
Şimdi İstanbul için İşgal dersen, sen de Karabük Belediyesi'ni işgal etmiş olursun. 
Sadece Özkan Çetinkaya için geçerli değil. Günümüzde bir çok kişinin kavram kargaşası vardır. Her şey siyasallaştığı ve demagoji malzemesi yapıldığı için: Bazılarının kutsal değerleri kullanarak güç elde etmek , tarikat, örgüt hatta parti kurdukları için, Değiştirilmeye çalışılan değerlere göre  konuşması normal sayılıyor artık.
Fatih Sultan Mehmet Türk tarihinde çok önemli yerleri almıştır. Bunlar Türk yurdu yapmak için yapılmış fetihlerdir.
İşgal etmek ise ; geçici süre için o toprakların ganimetini almak için yapılan sömürgeciliktir. 
Hem Karabük Belediye Başkanı "Fatih Sultan Mehmet "diyor hem de Fatih adının Feth ettiği topraklardan dolayı kendisine ön ad olarak verildiğini kavrayamıyor. Başkanın anlayışı ile olsaydı  “İşgal-i Sultan Mehmet derlerdi.
Fatih’in Batı Karadeniz’e geldiğinde burada Cenevizliler vardır. Ama burası Cenevizlerin toprakları değildir. Onlar bu topraklara sömürmek için gelmiştir. Dolayısı ile İşgalcidirler. 
Ondan 100 sene önce de Zonguldak topraklarını 1340 yılında yine Cenevizlilerden hiç savaşmadan anlaşma yolu ile alınmıştır . Zaten bir süre de bölge Candaroğulları ve Çobanoğulları’nın elindedir. Yani burada güçlü olanın yönetimi eline geçirme mantığı var. Diğer Türk beylikleri ile yapılan savaşlarda birleşme, topraklarına katma olarak halkı kendisinin yönetmesi anlayışı. Türkler halkı değil yönetimi ele almışlardır. 
571  yıldır bu topraklar Türk topraklarıdır. Türkler buraya işgale değil , yurt edinmeye gelmiştir. Bazı özel durumlar hariç (kalleşçe yapılan, işbirlik ve saldırılar ) kimsenin yerinden yurdundan edinmediği tarih kayıtlarında vardır. Türk yurdunda yaşayan herkese kardeş gözü ile bakılır. Kardeş kelimesinin zıttı kalleştir. 
Kıbrıs'a askerlerimiz Barış icin çıkmıştır. İki halkın selameti için ... Bugün Suriye'ye de konuşlanan askerlerimiz orada hem Türk halkı için hem de bölge halkının emnniyeti için vardır. Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunur. 
Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya , milleti gazlayacağım derken , 15 Temmuz’a atıf yapacağım diye bir de “Türklerin ordusu yoktur, halkı vardır” gibi laflar etmiş. 15 Temmuz engellenmiş ise yine Türk ordusu sayesindedir. Taşla ,sopalarla Avrupa’nın en güçlü ordusunu kim durdurabilir ?  Kurtuluş Savaşı da dahil , her zaman Türk ordusu vardır. En kötü durumlarda bile Türk komutanları öncülük etmiştir. Konuşmasında Atatürk’ten bahsetmemiş. Atatürk aynı zamanda bir Osmanlı askeridir.
Özkan Çetinkaya’ya tavsiyem; tarihi “sözde” alternatif tarih yazarlarından öğrenmesin, Cumhuriyet tarihçilerinden okusun.

Maden işçisi, maden mühendisi oldu Maden işçisi, maden mühendisi oldu

Kaynak: Haber merkezi