Bu kayalığın (Balkayası) altından dolanarak geçilince, ufak bir mağaradan su üzerine çıkılıyormuş. O mağaradan dikine gökyüzüne uzanan minare gibi bir yarık varmış. Bu yarığın içine arılar yenilen cinsten bal kovanları yaparlarmış. Bu kovanlardan aşağıya bal akarmış veya damlarmış. Eniştem kavanozu bu balla doldurmuş.
Bu yarık şimdi üstündeki tesislerle kapatılmış. Deniz dibi de dolmuş. ‘Balkayası’ ismi buradan gelir.”
Hüseyin Şeker-2010
Zonguldak Nostalji