Meydanlardayız.
Cumhuriyetimizin 90. yıldönümünü kutluyoruz.
İç ve dış saldırılara, ihanetlere, yıldırma ve yasaklamalara karşın..
Silinmek istenen kimliğimizi, Andımızı alanlarda haykırarak karşılıyoruz cumhuriyetimizin 90.yılını.
Bu bilinçli direnişin, sahiplenişin kaynağı nedir?
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Onuncu Yıl Nutku’nda gösteriyor kaynağı ve diyor ki: “..Çünkü Türk ulusunun yürümekte olduğu ilerleme ve uygarlık yolunda elinde ve kafasında tuttuğu meşale müspet bilimdir.”
Cumhuriyet aydınlanmacılığı müspet bilim ışığında, Türk halkına ilerleme ve uygarlığın yolunu açmıştır.
Her soydan ve boydan cumhuriyet karşıtlığı, özünde bilim karşıtlığıdır.
Evrenin en genel yasalarından biri geri çevrilemezliktir.
Andımızdaki, “Ülküm; yükselmek ileri gitmektir.” sözleri bu gerçeği yansıtır.
Gericiliğin, cumhuriyet düşmanlarının kavrayamadıkları veya kavramak istemedikleri bu gerçektir.
Olanaksızı oldurmak, ilerlemeyi durdurabilmek, ortaçağa geri dönüşü (Yeni Osmanlıcılığı) hayal etmek, gericiliğin doğal niteliği olan bilgisizliğin ve karanlığın kaçınılmaz sonuçlarıdır.
İLERİCİLİĞİN, DEVRİMCİLİĞİN, DEMOKRATLIĞIN BU GÜNKÜ ÖLÇÜTÜ CUMHURİYETÇİLİKTİR
Geriye dönme çabaları umutsuz vakadır.
Bu çabalar, ancak ilerlemenin hızlandırılmasına bir süre engel olabilir yalnızca.
Geriye özlem doğasal ve toplumsal gelişmeye aykırıdır.
En hızlı gericilerden biraz akıl sahibi olanlar, evrendeki ilerleme ve geri çevrilemezlik olgularını yadsıyamamışlardır. Dünyada da, Türkiye’de de.
Siz bakmayın öyle, devrimcilik ve aydın olma adına tumturaklı ve süslü söylemlerle cumhuriyete saldıranlara.
Bunların isimlerinin başlarında prof. ya da başka unvanlar bulunabilir.
Bu çevreler, cumhuriyetimizin kimi eksiklikleri üzerinden, demagojik söylemlerle cumhuriyet aydınlanmacılığını, tümüyle cumhuriyetin kazanımlarını küçümsemek-değersizleştirmek çabası içindedirler.
Unutulmamamıdır ki, cumhuriyetimizin eksikleri ve başaramadıklarını eleştirmek, irdelemek başka şeydir.
Cumhuriyet düşmanlığı başka şeydir.
Birincisi, aydın olmanın, devrimci sorumluluğun gereğidir.
İkincisi ise kaçınılmazlıkla ve en hafifiyle, karşı-devrime hizmet etmektir.
Evet, bugün devrimciliğin, sosyalistliğin, ilericiliğin, komünistliğin ve demokratlığın biricik turnusol kâğıdı, cumhuriyetimize ve kazanımlarına karşı tutumdur.
Cumhuriyetimizin aydınlattığı yolda, nice 90 yıllara!