1989 yılında Edirne Uzunköprü Endüstri Meslek Lisesinde (EML) elektrik öğretmeni olarak göreve başladım. 90 yılında yedek subay öğretmen olarak Tokat Erbaa EML çalıştım. 1991 yılında evlendim ve eş durumu tayini olarak Manisa EML’ye geçtim. 1995 yılında tayin isteyerek Bolu EML’ye gittim. 2007 yılında CIA/GLADYO (FETÖ) köpekleri tarafından Artvin Murgul EML’ye tayin edildim. Hukuka müracaat edip aklandım. 2008 yılında yurtdışında çalışmak için açılan sınava girdim. KKTC’nın Lefkoşa şehrindeki EML’ye atandım.

2013 yılında Zonguldak Devrek EML’ye tayin oldum. Okulda tükenmiş, başarısız, ölü, yetersiz, donanımsız, ilgisiz bir yapı söz konusu idi. Kimi öğretmenler FETÖ üyesi olduğu için sık sık "maklube" yeme etkinlikleri yapıyordu. Umduğum eğitim ortamı yoktu…

Okul müdürlüğü seçme sınavına girerek 2015 yılının ocak ayında Zonguldak Kozlu EML’de göreve başladım. 

Bu okulda da GLADYO + FETÖ üyeleri etkin idi. 4 öğretmen sendikası (TÜRK EĞİTİM SEN, EĞİTİMSEN, EĞİTİMBİRSEN, AKTİF EĞİTİM SEN, EĞİTİM İŞ) arasında şiddetli çatışma/kavga/gerilim söz konusu idi. Kimi idareciler ve öğretmenler hiç derse girmemeye başlamıştı. Nöbet tutmama eylemleri söz konusu idi. İşletmeye staja giden öğrenciler düzgün biçimde kontrol edilmiyordu. Akşamları saat 17-22 arası ders verilen açık meslek lisesinin derslerine eksik girilmesine rağmen ücretler tam alınıyordu. Atölye ve laboratuvarlar perişan haldeydi. MEB’in emrettiği öğretim faaliyetlerinin yüzde 90’ı icra edilmiyordu…

320 civarı hayırsever vakıf, dernek, şirket ve kişinin desteğiyle bu okulu tam donanımlı hale getirdik. Atölyeler birinci sınıf haline geldi.

Kimi müdür yardımcılarının ve projeci olmaktan çok uzak kimi alan şeflerinin negatif tutumları sebebiyle 2019 yılında kendi isteğimle başka meslek lisesine geçebilmek için 4 tercihli dilekçe verdim. Üst yöneticilerimiz değerlendirme yaparak Devrek EML’ye yönetici olarak görevlendirdiler.

Bu okul da çağın çok gerisinde idi. İsteksizlik, uyuşukluk had safhada idi. Mevcut 7 bölümün 4’ünün çok az öğrencisi olduğu halde her bölümde 3-4 öğretmen en yüksek düzeyde maaş ve ek ders alıyordu. Öğrencilerin pek tercih etmediği 4 bölümün kapatılmasının ülke için daha uygun olacağını gördüm ve bu yönde çalışmalara başladım. Okulun endüstriyel amaçlı üretim yapması gerektiğini ifade ettim. Modern bir meslek lisesi oluşturmak için 2 yıl zarfında 170 hayırsever vakıf, dernek, şirket ve kişiden kuruma destek sağladım.

Ancak, 2021 yılında, 2 müdür yardımcısı yasal sebeplerle başka kurumlara tayin oldular. İdareci kalmadı. 7 alanın şefi görevini layıkıyla yapmıyordu. Yeni şefler bulmak da olası değildi. Üst makamlar olayın vahametini idrak etmekten yoksun yani liyakat sahibi değillerdi.

Daha fazla strese girmemek, verimli olabileceğim işlerde çalışabilmek için 32 yıllık görevimi sonlandırarak emekli oldum. Ankara’da özel bir kolejde idareci + öğretmen olarak çalışıyorum. Ek olarak da 73. Kitabımı yazıyor ve ufak çaplı olarak matbaa işleriyle iştigal ediyorum.

Bu yazıyı Devrek EML’den iki öğrencinin okuldan kaçarak trafik kazasına karışıp vefat etmeleri sebebiyle bir yerel gazetede çıkan habere istinaden (https://www.pusulagazetesi.com.tr/iki-ogrenci-oldu-sorusturma-acilmadi) yazdım.

Liyakat, vicdan, vizyon sahibi üst yöneticilerimiz mutlaka hala mevcuttur. Bunlar, okuldan kaçan öğrencileri takip etmeyen ilgili öğretmenler ve idareciler hakkında gerekli cezai, hukuki yaptırımları mutlaka icra edecektir. Bu ülke sahipsiz değil.

Hiçbir yeteneği, başarısı olmadığı halde, cemaat ve sahte sendika desteğiyle bir yerlere getirilmiş kişiler bir gün hukuk karşısına mutlaka çıkarılacaklardır.

Okuldan kaçarak vefat eden öğrencilerin ölümünde sorumlu olanlar mutlaka hukuk önüne çıkmalıdır. Bu ülke sahipsiz değildir.

MEB bünyesinde maalesef siyasal ve sendikal desteklerle bir yerlere gelmiş çok sayıda “kifayetsiz muhteris” vardır.

Ali Özdemir

Eğitimci-Yazar

0505 220 83 85

www.aliozdemir.net