Beşiksiz bebek, bebeksiz beşik beni yaralar. Gider gelirim, bugünden düne, dünden bugüne.
Babam hocaymış Pazarcık'ta.
Ben dedemlerin yanında kalmışım. Eşeğimiz, ineğimiz, köpeğimiz, kedimiz, keçimiz, koyunumuz yalnızlık çektirmemiş bana.
Dönüş noktalı bir beşikle, kırmızı, sarı, mavi, yeşil, kara noktalı... Geldi kız kardeş, dördüncü kardeş, Emine. Beşik sallandı, kardeş büyüdü, kente göçte kaldı nine dede yanında.
Beşinci kardeş, Zafer, büyüdü aynı beşikte. Beşik sallayan, ana, erken gidince dokuz aylık kalıverdi bebek. Anasızlık, yaşam boyu sızı. Söner çocuğun ışığı.
Yeni ana, üç çocuk salladı o noktalı beşikte, üç kızından sonra.
Beşikler sallandı, büyüdük hepimiz.
Sekizinci kardeş, Elif, uçup gitti bırakıp üç çocuğunu. Döküm sondan başladı.
Beşik gitmedi. Eski çatıda. Sallanır durur beynimde, yüreğimde.
Anladım, beşiğin sallandığı yermiş memleket!
Boş Beşik filmini de izledim. Deve sırtında devlet. Çan sesine eşlik. Kartal pençesinde gider çocuk, uçup gider soy. Ağıt soslu her şey, her yer. Bebeksiz beşik. Katil kartal gagası. Uçup giden kelebek.
Bilmem kaçıncı deprem. Demirsiz, betonsuz taş yığını evler. Karlı, soğuk kış. Ana boş beşik önünde, çığlık. Baba ve dört çocuk yığın altında. Ağıttan kırmızı, sarı, mavi, yeşil, kara noktalar düşer.
Bilmem kaçıncı savaş! Çöl. Devlet de deve de yok. Demir kartallar boşaltmış yuvaları. Egemen, çöreklenmiş. Dağıtmış öz halkı. Savaş, kalleş savaşı, kardeş savaşı. Ana, beşik sallayamıyor, yurdundan kopuk. Çocuk, beşiksiz, perişan, kurşun kaçağı. Beşik sallanmayan yer yurt olur mu?
Ey bilim, ey felsefe, ey şiir, ey teknoloji, ey tarih, ey diğerini küçümseyen kutsallık ve ey çağdaş insanlık, ey ki ey!
Ne acı! Göçmen kuş yuva bozana koşuyor! Sığınılacak kucak sanıyor beşik boşaltanı. Gaz boşalıyor, kurşun boşalıyor çocuk ve ana üstüne. Kültür, inanç, bağ bahçe, ata toprağı batık. Beşik yok. Çocuğu kucağında, kaçırıyor kadın. Kadın ve çocuk. Martısız mavi dalgalarda çığlık. Çığlık donmuş çocuk yüzünde.
Ava çıkarılmış çağdaş mağaraların yiğitleri, çocuksuz ve kadınsız.
Kardeşi kardeşe vurdurur talan. Talana, yalana bilinçtir karşı duran.
Ey kurtuluş destanı yazan ulus, toparlan. Sen olacaksın yine yurtta barışı, dünyada barışı kuran. Senin tarihinde Atatürk var, öncü kahraman.
Şehitlerimiz, ana çocuk kahramanlar! Uçtunuz göklere beşik sallasın analar öz yurtlarında umut ninnisiyle diye.
Gidenler yıldız oldular. Bilinçle, umutla bayramlarda yine yıldız toplanacak.
Bebeksiz beşik, beşiksiz bebek beni yaralar, dökülürüm. Kırmızı, sarı, mavi, yeşil, kara damlalar dökülür içime. Gelin o renklerle yeni düşler kuralım, neşeli ninnilerde buluşalım.