Zonguldak garip bir memlekettir.
Aklıma ilk gelen garipliklerden bazı örnekler sıralayarak tezi kuvvetlendireyim.
 
Bundan yıllar önce,
Türkiye Taşkömürü Kurumu tarafından işletilen limanda yükselen kömür dağları ‘herkesi’ olmasa da çoğumuzu canımızdan  bezdirmişti.
 
Bezmiştik,
Zira kömür stokları açık alandaydı,
Rüzgar estikçe yükselen toz bulutu bırakın yaşam kalitesini görme mesafesini düşürüyordu.
 
O tarihlerde defalarca TTK’yı eleştirdim.
‘Dünyanın en büyük açık hava kömürlüğünün üstü kapatılmalı’ diyerek eleştirimi çözümsüz bırakmadım.
 
Köstek kimden geldi?
Gariptir,
Bir gazeteciden!
 
Neymiş efendim,
Kömür tozu sağlığa zararlı değilmiş bilakis faydalı imiş.
 
Böyle bir saçmalığı hangi bilimsel çalışmaya dayandırabilirsiniz?
 
Düşünsenize,
O toz sağlığa gerçekten de yararlı olsa binlerce maden işçisi ciğerlerini kaybeder miydi?
Neden onlar kan tüküre tüküre hayata veda etti?
 
O şahıs sanırım hala Türkiye Taşkömürü Kurumu tarafından üretilen kömürü, sabah akşam aç karna yemekle meşguldür!
 
Bir başka gariplik…
 
Milyarlarca liralık termik santrali geldiler şeyimizin (şey:burun) dibine diktiler,
Sonra,
Baktılar ki,
Daha ilk yılında santral, altın yumurtlayan tavuğu kıskançlıktan telef etti,
Bilanço;
1 nokta 1 milyar liraydı.
 
Bi daha diktiler…
 
Yetinmediler,
Taşocağı açıp doğayı katletmeye başladılar.
 
Neslihan ve diğerleri, gökten yağan küle isyan etti.
 
Çatalağzı’ndaki vatandaşlar bağırıyordu bağırmasına da,
Siyasi parti temsilcileri, sivil toplum örgütleri ‘o zamanlar’  KEFEN giyip eylem yapmıyordu.
 
Pardon!
Zeki Gülser hariç.
 
Zeki beyin derdi termik santral değildi, ekmeğini geri istiyordu.
İşini geri isteyen Zeki Gülser sırtına geçirdiği KEFEN ile şehri dolaşıyordu.
 
Hatırladınız mı?
 
Neyse…
 
Geçenlerde Çatalağzı, termik santral eylemine sahne oldu.
 
Beldenin belediye başkanı KEFEN giyip tabuta yattı.
 
Aktivist belediye başkanı ve bazı muhteremlerin tepkisi GERÇEKTENDE Çatalağzı’na yeni bir termik santral kurulmasına yönelikse, onları öper başıma koyar hatta gidecekleri yere sırtımda taşırım.
 
Ancak ciddi şüphelerim mevcut.
 
Mesela;
Bugüne dek BACASI SU BUHARI TÜTEN (!!!) termik santrallere karşı hangi eylemin altına imza attılar?
Mesela;
Kaç kez KEFEN giyip halkın idrak yollarını açmak istediler?
Mesela;
Basını yanlarına alıp kaç defa santrallerin kapısına dayandılar?
Mesela;
Bağımsız araştırma kuruluşlarını Çatalağzı’na davet edip yaşam kalitesini incelettiler mi, sonuçları halkla paylaştılar mı?
Mesela;
Termik santral karşıtı haber-makale hazırlayan basın mensuplarına ulaşıp teşekkür ettiler mi?
Mesela;
Mahalle toplantıları düzenleyip termik santrallerin zararlarını anlattılar mı?
 
Ne zaman ki,
Demir Ailesi termik santral kurmak istedi…
Yıllardır susanların dili çözüldü!
Sahaya indiler!
Hatta yüzlerine bakmadıkları halkın arasına karıştılar!
Çevreci kesildiler!
 
Hayatlarını termik santrallere karşı adayanlara sonsuz saygı duyuyorum.
Onları dün olduğu gibi bugünde destekliyorum.
 
Demir sendromuna bağlı termik reaksiyon gösterenleri ise samimi bulmuyorum!
 
Onlar,
Halk sağlığını zerre umursamıyor.
Tek dertleri,
Demir Ailesi…
 
Ayrıca,
Demir Sendromlular hazır anti-termik santralci kesilmişken her yıl milyarlarca lirayı Zonguldak’tan kazananlar şu ana dek Zonguldak’a ne kazandırmış-ne kaybettirmiş, sesli şekilde düşünmeli!
 
 
 
 
 
 
 
EKMEK ARTIK ASLANIN FIRININDA…!

Karamürsel'de,
Ekmeğin gramajını düşürüp,
Fiyatını yükseltenlerin amacı;
-İsrafı önlemek
-Obezitenin önüne geçmek
-Sofrada yer açmak
-Evde ekmek pişirmeyi özendirmek
-Ekmek arasından köfteyi kurtarmak
-Ters orantı kurmak
-Patates satışı arttırmak
-Un ithalatını dizginlemek
Olabilir.
Fakat,
Asgari ücretin 1300'e sabitlenmesinden,emekliye ise 100 liralık yansımadan istifade etme maksadı taşımaz!!!
Yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkede, bir Müslüman diğer Müslümanın veyahut diğer insanların kazancına göz diker mi?
Dikmez.
Allah herkesin kalbine göre versin.
 
 
 
 
DÜNKÜ ÇOCUK
‘Zonguldak’ta 6 tane restoranı var’ diye hakkımda ileri geri konuşanlara zerre kızmıyorum!
Evet,
Var kardeşim.
Düğün takılarımız vardı,sattık,sonrada o parayla restoranlar açtım.
...
Canlarım benim yaa
J
 
 
 
 
BİR İYİLİK YAP
Çocuğunun yanında SİGARA içme.
 
 
 
 
MIHLAMA
Nobel ödülü alıyorsun,
Ülkene geliyorsun,
Anıtkabir'i ziyaret ediyorsun,
Mikrofonlar uzatılıyor...
Duygu-düşünce öğrenilecek.
Basına müdahale gecikmiyor!!!
Bari Ata’nın huzurunda 'Aziz Sancar'a müdahale etmeseydiniz...
 
 
 
 
 
 
SAĞDAN SOLDAN
-Kabul et...
Sen de kandırıldın!
 
-Türklerden bilim adamı çıkmaz,çıksa da Nobel alamaz diyen muhteremlere selam olsun J
 
-Nice 17 Aralıklara!
 
-Rehabilitasyon merkezlerinde ki işkencecileri RABBİM cehennem ile cezalandırsın!
 
-Günlerdir haber bültenlerini takip ediyorum...
Kemal kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli' nin burunlarının ucunu göstermiyorlar!
Örtülü sansür mü???
 
-Alışmadık kafada toka durmaz J