Bir süredir sosyal medya üzerinden Çatalağzı Termik Santrali’nin(ÇATES) özelleştirilmesiyle ilgili yeteri kadar haber yapmadığımız için eleştiriliyorduk…

Haksız da değiller hani…

Ama atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmiş…

Bu sütunlarda hükümetin kapalı kapılar arkasında aldığı kararla Zonguldak’ın 30 yıl sonrasının bugünden dizayn ettiğini yazdığımızda “ütopik” bulanlar çoğunluktaydı…

ÇATES bu planın kırılma noktasıydı…

Yerel basın, ÇATES’in özelleştirileceğini bangır bangır yazarken, kuyruğunu kıvırıp üzerine oturan sendikacılar önceki gün santral önünde özelleştirmeye tepki amacıyla bir eylem yaptılar.

Eylemden daha çok bir teslim oluşun fotoğrafı yansıdı gazetelere…

Sendika üyelerini bile eyleme getiremeyen sendikacıların, halk desteğini arkalarında görmek gibi bir lüksüde olamaz…

Olmadı da!

Bana göre bu teslim oluşun baş mimarı Tes-İş Sendikası Şube Başkanı Ahmet Hasanefendioğlu’nun efendi efendi satışa göz yummasıdır. ÇATES’in özelleştirmesinde en ufak bir direniş olmayışı sendikal tarihte özel bir yeri olan Zonguldak için yüz kızartıcı bir ayıptır. Tabi, her özelleştirmede olduğu gibi olayları izlemekle yetinen GMİS de bir kez daha hükümetin ekmeğine yağ sürmüştür…

Dün TSO Başkanı Salih Demir’in yaptığı açıklamaya şöyle bir göz atan herkes, ÇATES’ten akla hayale gelmeyecek paralar kazanan Salih Demir’in asıl derdinin ne olduğunu anlamıştır…

Bugüne kadar özelleştirme yanlısı tutumuyla tanıdığımız Salih Demir, mevzu kendi menfaatleri olunca nasılda feryat figan etmiş…

Bölgede kurulması düşünülen ve mevcut santraller…

Kanser vakalarındaki inanılmaz artış…

Yöre insanının kendi topraklarından göçe zorlanması…

 Bunların hiç biri Salih Bey’i ilgilendirmiyor…

 Varsa yoksa yerli kömür yakılsın da….

Yansın Zonguldak!

ÇATES ekonomik ömrünü tamamlamasına karşın, limanı ve kül barajıyla enerji devleri için bulunmaz bir fırsat… Konuyla biraz ilgili herkes ihaleyi kazanan firmanın ilk fırsatta teknolojiyi yenileyerek kapasite artırımına gideceğinin bilincinde…

Bu da çok daha büyük çevresel sorunları beraberinde getirecek…

Millet olarak her toplumsal faciada olduğu gibi başımıza gelmeden durumun ciddiyetini kavrayamıyoruz. O zaman lütfen etrafınıza şöyle bir bakın… Zonguldak’ta yaşayıp da hangimizin kanser olmayan bir yakını yok… 

Sermaye guruplarının çok da derdineydi Zonguldak’ın geleceği…

Demir, ilk önce şu soruyu kendisine bir sorsun bakalım…

ÇATES neden bu hallere düştü?

                                                 ***

Dün Paşa Kebap’ın devrimci şef garsonu “Zagor” telefonla aradı…

“Mustafa, Hulusi Yavuz’u duydun mu?”

Duymamıştım ama bekliyordum… Birkaç gün önce Hulusi Ağabey’in kadim dostları Volkan Hoca, Uğur Terzi ve arkadaşları ziyaretine gitmiş durumunun ciddi olduğunu söylemişti…

En son Cumartesi günü Uğur Terzi’ye “Cahit’e söyle bir forvet alsın” deyip son taktiğini vermişti “Panter Hulusi” telefonda…

Tanıdığım en renkli kişiliklerden biri olan Hulusi Yavuz, 13-14 yıldır böbrek yetmezliği rahatsızlığı yüzünden bir hayli dertliydi… Kim ne derse aradan yıllarda geçse konu Zonguldak Spor tarihine geldiğinde Hulusi Yavuz’un kulakları çınlatılacaktır…

Gök kubbede bıraktığı hoş bir seda ile anacağız seni…

Güle güle Panter…