Hani hep derler ya…

“Bu CHP iktidar olmak istemiyor” diye…

Sahiden de öyle galiba…

Eğilim yoklaması sonrasında garip şeyler oldu CHP’de…

Yenilen pehlivanlar bahane aradı mağlubiyete…

Ama ortada sosyolojik bir vaka olduğunu kabullenmek istemedi kimse…

Deniz Yavuzyılmaz ve Çiğdem Şekerci’nin aldığı oyları komplo teorileriyle açıklamak kolaycılıktan öteye gitmezdi…

Gerçi 15 günlük seçim çalışmasıyla o oyları almanın imkanı da yok ama…

Ortada bir gerçek var…

CHP üyesi 30 yıldır siyaset sahnesinde olan insanlar yerine, yeni yüzleri tercih etti…

Ve hepsinden daha önemli bir şey oldu…

Halka rağmen siyaset olmayacağını bir kez daha gördük!

Çünkü demokrasi çınarının kökleri halktır!

Eğilim yoklaması sonrasında onca gürültünün koparıldığı CHP’de uzlaşı sağlanmadıkça, kimse başarı beklemesin…

Bakın geçtiğimiz günlerde kendilerini “Cumhuriyetçi Gelecek Hareketi” olarak tanımlayan bir grup CHP üyesi, il ve merkez ilçe teşkilatının tarafsızlığını yitirdiğini, 7 Haziran’da yapılacak genel seçimler öncesinde bu kavgalardan rahatsız olduklarını dile getiren bir açıklama yayınladılar.

Bu, bugüne kadar benzerine az rastlanan bir çıkıştı…

O açıklama hemen karşılık buldu…

İl ve ilçe başkanının haberi var mı yok mu bilmiyorum ama benim gibi birçok kişi İl Başkan Yardımcısı Sevcan Özelli’nin tehdit kokan, o insanları küçümseyen açıklamasını yadırgadı…

Özeleştiri yapmak yerine, yok sayan, tarafsızlığa davet eden insanları disipline vermekle tehdit ederek aba altından sopa gösteren Özelli’nin açıklaması, CHP gibi demokrasiyi savunan bir partiye hiç ama hiç  yakışmadı…

Belki de yaşı kadar CHP’ye hizmet etmiş insanlar için, “Geçmişi belli olmayan” , “Basın bu tür açıklamalara rağbet etmesin” gibi ötekileştiren ifadelerle tavrını koyan Özelli, keşke bu açıklamaya böylesine alelacele tepki koymak yerine özeleştiri yapabilseydi…

Siyasette geçmişte mafyavari ilişkilerle anılan, üye yapısı nedeniyle toplumun katmanlarını yansıtamayan, saygın insanları politikanın dışına iten Cumhuriyet Halk Partisi Zonguldak örgütü, biran önce toparlanarak yüzünü halka dönmek zorundadır…

Burada birinci derecede öncelikli görev İl Başkanı Ertuğrul Koltuk’a düşüyor…

Uzun yıllar Harun Akın’la siyaset yapan Koltuk ve Merkez İlçe Başkanı Cemal Şahin doğal olarak süreç içersinde alenen Akın’nın yanında saf tuttu. Bu hoşgörüyle karşılanabilir bir durum. Koltuk’un eleştiri aldığı konu ise bu desteğin ayarını koruyamayışıydı.

Yarış bitti… Şimdi olması gereken, Ertuğrul Koltuk en kısa zamanda yönetimini toplamalı, teşkilatları oluşturup, seçim komitelerini kurup kolları sıvamalı…

Ve CHP’de siyasetin eskisi kadar kolay olmayacağının artık farkına varmalı!