Hayretle izliyorum olan biteni…
Bir gazete çorabına kadar aleyhinde yazıyor…
Diğer gazete neredeyse her gün manşetten göklere çıkarıyor…
Biri hakim olmuş Özbakır’ın kalemini kırıyor…
Diğeri, resmen avukatlığına soyunuyor…
İyi de bir milletvekili nasıl olurda pinpon topu gibi bir gün o gazetede, ertesi gün öbür gazetede polemik malzemesi olur?
Bana göre her gün yeren Pusula kadar, her gün öven Yeni Adım Gazetesi de büyük zarar veriyor Özbakır’a…
Bir siyasetçinin bir medya kuruluşuyla bu kadar içli-dışlı olması da hayra alamet değil… 
Hadi ben Demirleri sevmiyorum…
Hadi diyelim ki şeytanın avukatlığını yapıyorum…
Allah aşkına bu millet aptal mı?
Erdoğan Demir, birinin paçasına bu kadar yapıştı mı kesin bir işi vardır!
Tıpkı Köksal Toptan ile olan ilişkisi gibi…
Çünkü o güçlü kimse onunladır!
Düne kadar Fethullah Gülen’in elini öptüğünü söyleyen, okullarına iş makinesi verdiğini, hatırı sayılır maddi destek olduğunu gazetesinde deklare eden o değil miydi?
Şimdi gidin makamına, bir tarafta Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafı diğer tarafta Binali Yıldırım’ın fotoğrafı…
Yersen!
Ben Özbakır’ın yerinde olsam neredeyse Zonguldak’a her gelişimde Erdoğan Demir’in yanına uğrayıp millete koz vermezdim…
Ben Özbakır’ın yerinde olsam göreve geldiği ilk günden itibaren adı şaibeli işlerle anılan danışmanlarla çalışmakta ısrar etmezdim…
Ben Özbakır gibi ömrümün yarısını hukukçu kimliğimle yaşasaydım, Erdoğan Demir gibi ihaleye fesat karıştırmak, çete kurmak, devleti zarara uğratmaktan yargılanan bir adamla aynı karede fotoğraf vermezdim…
Daha önce de yazmıştım ama hatırlatmakta fayda görüyorum…
Özbakır’ın milletvekilliğine aday olduğu dönemde Erdoğan Demir’in sahibi olduğu Yeni Adım Gazetesi’nde Özbakır’ın aday gösterilmemesi için aleyhinde yapılan haberleri ben mi yazmıştım?
O tarihte Pusula Gazetesi’yle arası limoni olan Özbakır, Halkın Sesi’ne gelip Demirlere şu mesajı vermişti: 
“Ben konuşursam birileri susmak zorunda kalır”
Adama sormazlar mı…
Şehrin Cumhuriyet Savcısı madem bir şeyler biliyordu da, niçin görevinin gereğini yapmadı?
Zokayı yiyen Demirler, o açıklamanın ardından dut yemiş bülbüle döndü…
Ardından hızlı bir “U” dönüşüyle tornistan yapan Erdoğan Demir bir de bakmışız ki Hüseyin Özbakır hayranı olup çıkmış…
Eee haksız da değil hani…
Ağır cezada bekletilen çete davası, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda bekleyen termik santral ruhsatı, heyelan bölgesine alınan 2 bin 700 kişilik öğrenci yurdu ruhsatı,  milyonlarca liralık vergi borcu yüzünden gelen icralar ve daha bilmediğimiz kim bilir neler…
Hal böyle olunca iktidar partisinin “1 numaralı” ağabeyiyle oturup kalkan adama hangi bürokrat engel çıkartabilir, hangi savcı yasaları uygulayabilir, hangi hakim adil karar verebilir?
Dedim ya, milletin midesi bulanıyor bu ilişkilerden…
Sayın Özbakır, “demir” ile “bakır”ın alaşımından çıksa çıksa hurda metal çıkar…
Onun da madeni bir değeri yoktur!
Siz en iyisi kendinize bir iyilik yaparak, çalışma arkadaşlarınızı ve medya ilişkilerinizi bir gözden geçirin… Ve söyleyeceklerinizi eğer unutmadıysanız, lütfen konuşunda biz de öğrenelim…
Neymiş bildikleriniz,
Kimmiş bildiklerinizi konuşulunca susmak zorunda kalacak kişiler!