ESNAF CAN ÇEKİŞİRKEN MAĞAZA AÇILIŞI!

Pehlivanlar Mahallesine bir mağaza zincirinin şubesi açıldı. “Ne var bunda?” demeyin. Bu zincirin Çaycuma’da belki on tane şubesi var. Yalnızca onlar mı? Hayır! Diğerleri de aynı! Çaycuma, bu mağazaların istilasına uğramış durumda! Haftanın her günü, günün neredeyse tamamında açık olan bu mağazalar, Çaycumalı esnafın soluğunu kesiyor!
Çaycumalı esnafın durumu kötü!
Batı ülkelerinde, bir mağaza zinciri, şube açılışı için izin başvurusu yaptığında, belediyelerin nüfusa orantılayarak saptadığı mağaza sayısına bakılıyor. Hizmet sektörünün tümünde olduğu gibi ihtiyaç varsa izin veriliyor, yoksa şube açılışı, ihtiyaç doğana kadar bekletiliyor!
Çaycuma nüfusu ve müşteri potansiyeli hesaplandığında, mağaza başına düşen kişi sayısı ne öngörülmüştür, var olan durum nedir? Bu konularda benim bildiğim somut bir bilgi yok! Yaşananlara bakılırsa belediyenin böyle bir çalışması da yok! Yalnızca Çaycuma’da değil, tüm ülkede durum aynı.
...
Pehlivanlardaki mağaza zincirinin şube açılışını Çaycuma Belediye Başkanı yaptı! Yapayalnızdı! Yanında ilçeden kimse yoktu! Çaycumalı bir esnaf işyeri açılışı yaptığında Esnaf Odası Başkanı ve Yönetim Kurulundan en az beş on kişi olurken, bu zincirin açılışına kimsenin gelmemiş olması bir anlam taşımıyor mu? Yerli esnafımıza yeni bir darbe olan o şubenin açılışına belediye başkanı katılmak zorunda mıydı?
Ayrıca, mantar gibi türeyen ve Çaycuma’yı bir kanser virüsü gibi saran bu mağazaların Çaycumalı esnafların üzerinde yarattığı ekonomik çöküntüyü dile getirmek kimin görevi olmalıdır?
Çaycuma Ticaret Odası, Çaycuma Esnaf ve Sanatkârlar Odası, Çaycuma Belediyesi başta olmak üzere, ekonomik yaşam savaşı veren ‘yerli esnafımız’ bu salgın karşısında neden sessiz? Ne yani, siz susacaksınız, biz sizin hakkınızı koruyacağız; öyle mi? İsterseniz, sizin yerinize Cumhuriyet Meydanında bir protesto mitingi ve basın açıklaması yapalım! Sizin gelmenize gerek yok! Nasılsa siz zaten hiçbir toplumsal konuda sesinizi çıkartmıyorsunuz!
...
Kendini toplumundan sorumlu duyumsayan düz bir yurttaş olarak bu yaşananlara üzülüyorum. Halkın ve esnafın içinde bulunduğu ekonomik çıkmazı gören birisi olarak ne diyeceğimi bilemiyorum.
Yahu görmüyor musunuz, bu gidiş iyi bir gidiş değil!
 
ÇARŞAF LİSTE!
Sağlıklı bir üye yapılanması yok! Delege seçimleri liste üzerine kurgulanmış. Genel Kurula da liste kurgusuyla gidildi!
Şimdi biz oturup bu sonuca “Demokratik!” mi diyeceğiz?
Siz deyin; ben demem!
Bir yandan “Tek adam!” eleştirisi yapacaksınız, diğer yandan “Tek liste!” seçimi (!) yapacaksınız! Tek listenin seçimi olmaz arkadaşlar! Oy kullananlardan bir kişinin bu listeye oy vermesi yeterli! Kalan bütün oylar geçersiz bile olsa, o ‘Tek Liste’ kazanmış olur!
(Not: CHP üyesi değil; CHP seçmeniyim. Düşüncelerim bir CHP seçmeni kadar olsun istiyorum. Gerisi, parti üyesi dostların alanına giriyor. Buyurun; mikrofon sizin!)
 
BELEDİYE BAŞKANININ KONUŞMASINDAN...
Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, CHP İlçe Kongresinde yaptığı konuşmaya göz attım. (Kaynak; Yeliz Alagöz-Pusula Gazetesi)
Bülent Beyin yaptığı konuşmadan kimi ara başlıklar şöyle;
Genel Başkanımız bize ‘İşinize bakın, örgütlere uğraşmayın’ diyor. Ben bu prensibe tizlikle uyuyorum. BK
(Yani şimdi ben buraya ne yazayım? Bu cümleyi CHP üyesi dostlarımız nasıl karşıladı bilmek isterim! 31 Mart 2019 Yerel Seçimleri öncesi, CHP Çaycuma İlçe Örgütü neden ve kimin baskısıyla görevden alındı? Belediye Meclisine aday olmak isteyenleri kim engelledi?)
...
Partiler için kongreler bayram günüdür. Bugün bizim bayramımız. BK
(Evet! Bence de! “Katkı Payı” vakasından sonra sizinki biraz ‘Kurban Bayramı’ oldu! O nedenle ‘bayramınıza’ kurbanlardan pek katılan olmadı!)
...
Geçmiş dönemde beğenmediğimiz demokrasinin yerine, tek bir  kişinin her şeye karar verdiği, büyük falso ve yanlışların yapıldığı, keyfi kararların alındığı... BK
(Anladım, Bülent Bey, Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemini anlatıyor... Benim gözümde büyükçe ve ayrıntılı bir Çaycuma fotoğrafı... Bir Çaycumalı olarak üzerime alındım! “Tek bir  kişinin her şeye karar verdiği”, “Büyük falso ve yanlışların yapıldığı”, “keyfi kararların alındığı”... Ne diyeyim? Sosyal demokrasi demek ki böyle bir şey! Hepinize hayırlı olsun!)
...
İktidara gelmek için bizim parti içi demokrasiyi sağlamamız lazım. İtiş kakışın bir faydası yok. BK
(‘İtiş kakışı’ bilemem ama ‘parti içi demokrasiyi sağlama’ hedefine bakarsak, iktidara gelme olasılığının Kafdağı kadar uzak olduğunu düşünüyorum. Bu cümleden herkes üzerine düşen payı alsın derim!
Diyorum ki; Halka ne kadar uzaksanız; iktidara olmaya da o kadar uzaksınız demektir! Kaldırım Katkı Payı dayatmasına sesini çıkarmayanlara, ilk seçim sonuçları alındığında bu sözümü bir kez daha hatırlatacağım! Dua edin ki İdare Mahkemesi, Çaycuma Belediye Meclisi Kararını bozsun. Belki o zaman zor da olsa hasarı onarabiliriz. İdare Mahkemesi bize kapıyı gösterirse halk da size kapıyı gösterir; görün artık bunu!)