Genellikle hep böyledir…
Her hangi bir seçimle ilgili söze başlayanlar, o seçimin çok kritik ve tarihi bir öneme sahip olduğuna vurgu yaparlar…
O seçimin çok farklı olduğundan dem vururlar.
Oysa 7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak olan milletvekilliği genel seçimleri gerçekten farklı ve tarihsel bir öneme taşıyor!
Öncelikle belirtmekte yarar var; Zonguldak’ta yapılacak olan seçimler, dünyada ve ülkemizde yaşanan gelişmelerden bağımsız değildir…
Ancak; Zonguldak’ın öznel dinamiklerinin seçim sonuçlarına yansıması da, bir o kadar doğal bir gerçekliktir.
Bu seçimler ve seçim çalışmaları geçmiş dönemlere kıyasla çok farklı yönler barındırmaktadır.
Bu seçim sürecinde, Zonguldak’ta süngüsü düşmüştür…
AKP 1. sıra milletvekili adayı eski Zonguldak Başsavcısı Hüseyin Özbakır seçim çalışması süresince halka kendinden korkmamaları gerektiğini, seçilirse her zaman kendisine ulaşabileceklerini anlatmanın derdine düşmüştür. Bir de, kalkınmada öncelikli il sözüne takılıp kalmıştır.
AKP Zonguldak milletvekili ve 3. sıra milletvekili adayı Özcan Ulupınar ise, gittiği köylerde neden bir veya ikinci sıradan milletvekili adayı olamadığını anlatmakta çaresiz kalmıştır. Gittiği köy ve mahallelerin çoğunda morali bozulmuş ve bu moral bozukluğunu üzerinden atamamıştır.
Bu kötü gidişatı kendileri de görmüş olacakla ki; Yerel televizyonlarda eski İl Başkanı Hamdi Uçar’a program yaptırmak zorunda kalmışlardır!
MHP ise, Zonguldak eski belediye başkanı Zeki Çakan ve eski Zonguldak Valisi Yavuz Erkmen ile bir atak yapmış, ancak bu atağı oy oranlarını alt üst edecek bir sonuca ulaştıramamıştır.
MHP’nin zayıf karnı ise, AKP’ye kaptırdığı taban oylarını geri alabilme konusunda belirmiştir.
1 milletvekili çıkarıp çıkaramayacağı da, bu konuya düğümlenmiştir.
1991 yılında Deller Köprüsü’nde maden işçilerinin önüne dikilen dozerler, bu seçimde Zeki Çakan’ın önüne güçlü ve aşılması zor görünen bir bariyer olarak çıkmıştır…
HDP’nin Zonguldak’ta alacağı oylar ise, seçim barajını aşma açısından önem taşıyor.
Zonguldak bu seçim sürecinde; köy köy, mahalle mahalle muhalefet partilerinin ve özellikle de CHP’nin etki alanına girmiştir.
CHP, bu seçimlerde her zamanki (alıştığımız) görüntüsünden farklı bir görüntü vermekte ve siyasi propaganda çalışmalarını ilçelere, mahallelere, köylere ve hatta son günlerde maden işçilerinin çalışma alanlarına. işyerlerine taşımaktadır.
Milletvekili adayları, eski ve yeni İl, İlçe Yöneticileriyle, partiye gönül vermiş üyelerle bütünlüklü bir propaganda çalışması yürütmeyi başarabildiler.
Bu siyasi çalışmaların en önemli ayağı, doğadır ki maden işçilerine ve taşeron işçilere yönelik vaatler ve CHP kadrolarının şimdiye kadar ulaşamadığı işçi kesimiyle temas kurmuş olmasıdır.
Bu dönem CHP’nin en önemli farklarından birisi de, milletvekili adaylarıyla (özellikli Şerafettin Turpçu ve Deniz Yavuzyılmaz ile) CHP dışında kalan sol kesimlere ulaşmayı da sağlayabildiler.
Sosyalist solun dişe dokunur bir siyasi etki alanı oluşturamadığı koşullarda, Zonguldak’ta eşyanın tabiatı gereği, emekçi yoksul kitleler emek siyasetine ağırlık veren CHP’nin etki alanına girmiştir,
Bu seçimler gerçekten farklı ve çıkarılması gereken derslerle dolu…
Bu farklılığın siyasi sonuçlarını da, yarın akşam hep birlikte göreceğiz!