Bu yazı,  geçimini sadece gazetecilik yaparak sağlayan bir gazetecinin vicdani manifestosudur…

Hangi siyasal görüş ya da hangi gazeteden olursanız olun…

Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti(ZGC), bu işten ekmeğini kazanan gazetecilerin namusudur…

Ancak, Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti, Derya Akbıyık Başkanlığı’nda “meslek onuru” kavramını etrafında yarattığı 3-5 kişilik mutlu azınlıkla ayaklar altına almaktadır…

Son olarak Ereğli Gazeteciler Derneği Kongresi’nde sadece mevcut başkan Necati Günay’ın karşısına aday olan Şafak Erel’i destekledikleri için dernek üyeliğinden atılan 15 meslektaşımızı polis zoruyla salondan attıran Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Derya Akbıyık’ın bu anti demokratik tavrı  bardağı taşıran son damla olmuştur.

Zonguldak’ta gazoz bayiliği yaparken, rahmetli Yusuf Günaydın tarafından “asker üye” olarak cemiyete üye yapılan, hatta zaman içerisinde yönetime giren Derya Akbıyık,  Günaydın’ın vefatı sonrasında bir yandan emlakçılık yaparken diğer taraftan Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığını yürütmüştür.

Akbıyık, son dönemde gelen tepkiler üzerine emlak ofisini kapatarak, geçimini Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti üzerinden sağlamaktadır!

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı kimliğini kullanarak, kendisine ve yakın çevresine maddi imtiyaz sağlayan Dernek Başkanı Akbıyık, özellikle derneğin gelirlerini kendi lüksü için çar-çur etmektedir.

Kullandığı aracın akaryakıt giderlerinden, Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti’ne fatura edilen gıda harcamalarına kadar Derya Akbıyık gırtlağına kadar şaibe altındadır.

Yine cemiyete alınan internet ve telefon hatları icralık boyuttadır…

Türkiye Taşkömürü Kurumu’na(TTK) ait olan Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti binası ve lokali aylarca kira ödemediği için icralık olmuştur.

Sık aralıklarla Ankara’ya giden Akbıyık ve yanına aldığı 2 gazetecinin her gidişinde şişirilmiş faturalarla derneğin zarara uğratıldığı iddiaları şuana kadar dernek yönetimince yanıtlanmamıştır. (Bu rakamın zaman zaman 3 bin-3 bin 500 lira olduğu iddia ediliyor.)

Ortalama aylık geliri 4 bin 500-5 bin lira olan Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti’nin, hatırı sayılır bir bütçeye sahip olmasına rağmen icralara düşmesini yine meslektaşlarımızın takdirlerine sunuyorum.

Aldığı binlerce liralık bağış, kira geliri, gazete satış büfesi geliri ve hibe desteğine rağmen icraya düşen Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti’nin Başkanı Derya Akbıyık, giderlerinin 3 katı geliri olan cemiyetin paralarının nerelere harcandığını açıklamak zorundadır.

Çünkü Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti, Derya Akbıyık’ın babasının malı ya da emlak ofisi değildir.

Acı olan tüm bunlar yaşanırken, birçok meslektaşımız bu tablo karşısında susmayı tercih etmiştir.

Çünkü, Akbıyık her seferinde kendisini eleştiren gazeteci ya da siyasetçiye köşe yazılarında aba altından sopa göstermiştir.

Akbıyık, sırf kendisini eleştirdiği için Halkın Sesi’nin mali açıklarını aramak yerine, sigortasız çalıştırdığı insanların maaşını neden vermediğini açıklamalıdır.

Halkın Sesi, yasal sorumlulukları için devlete ve meslek etiği açısından ise sadece okurlarına hesap verir. Ama Derya Akbıyık, bu kentte gazetecilikten geçimini sağlayan herkese, cemiyette harcanan her kuruşun hesabını vermek zorundadır. Her gazetecinin bunu bilmek en doğal hakkıdır.

Akbıyık, açıklama yapmak yerine iftira atıldığını söyleyeceğine, temiz toplumun gereğini yaparak cemiyetin hesaplarını şeffaf bir yönetim örneği göstererek üyelerine açmalıdır.

Bir başka iddia ise, cemiyet yönetimindeki 11 kişinin tamamına karar defteri ve gelir gider tablosunun gösterilmediği… Konuştuğum bir çok yönetim kurulu üyesi arkadaşımız,  karar defterini görmediğini ya da üzeri kapatılarak imza attırıldığını söylüyor. Tabi bir de dünya yansa, umurunda olmayan Deryacılar var yönetimde…

Peki neden?

Kim niçin korkuyor?

Birçok etkinlikte gazetecilikle uzaktan yakından ilgisi olmayan isimleri camiaya sokarak, cemiyete üye yaparak kendisine sayısal üstünlük sağlama gayretinde olan Akbıyık’ın bu çirkin tavrına son verecek yine bu mesleğin çilesini çeken arkadaşlarımız olacaktır.

Zonguldak yerel basınında meslekteki 20’nci yılına girmeye hazırlanan bir gazeteci olarak Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti’nde yaşanan bu kötü tabloyu içime sindiremiyor…

Ekmeğini gazetecilikten kazanan herkesi bu kirliliğe bir son vermeye davet ediyorum!

Lütfen biraz cesaret!

Not: Bu yazıyı okuyan gazeteci dostlarımızın ve yerel basın takipçilerinin internet sitemiz üzerinden yapacağı yorumlarını özellikle bekliyorum.