şaka gibiydi yaşadıklarım
doğuşumu hatırlayamadım
bir tavuk gıdaklıyormuş kümeste
hoca ezan okuyormuş minarede
bunlar kesin
Topçular Kızı ebemmiş
babam daha çocukmuş
sevincini göremedim ıngalamaktan
güzeller güzeli annemin
kedi çok sevinmiş doğuşuma
aynı tabaktan yemişiz köpekle de
artıklarımı yalamış karakeçi
eşek anırması şaşırtmış beni
kulaklarını çok ellemişim onun
kabadayı öküz yüz vermezdi
kırıta kırıta girerdi yük altına
yük mü onu taşırdı o mu yükü
tasasız bakışı yalandı aslında
halkalı boynuzlarıydı havası
yoksa görürdü gününü
ineğimiz Sarıkız gün görmedi
çekerlerdi memelerini
parmaklar ve buzağılar
analık zor anladım çocukken
zordu doğurmak doyurmak
yürüdüm oturmadım bir daha
kim tutabilirdi ki beni
her yer yoldu yürüyüp koşana
uçtum gittim vızvız peşinden
biz oldum kuzulu koyunlarla
oğlaklı keçilerle dağlarda
arkadaşım uslu Karabaş
kurtlar ulurdu dikerdi kulaklarını
dağ çilekleri göz gözdü önümüzde
döngeli ahlatı parasız yerdik
su gördüğümüzde yatardık
şırıltı yapraktan akardı ağzımıza
oyun gibi çiş yapardık hayvanlarla
işin kötüsü her yer tuvaletti
dere yine temiz akardı
daldan kuşlar bakardı
utanmazdık hiç
herkesin her şeyi açıktı
bir tek kaplumbağa kapanırdı
çekerdi kafasını tekneye
derelerimiz vardı yüzmeye
güneş batarken giderdik
kedinin özlemle beklediği eve
ayakkabım donum yoktu ama
sorumluluğum da yoktu şükür
serilirdim boş bulduğum yere
en çok sevindiğim şey koruda
sarı mantar bulmaktı
daha tren görmeden dinledim
Kara Tren türküsünü radyodan
böcekler arkadaşımdı gece gündüz
istedikleri yerime konarlardı
bit pire kırardı başımda koca anam
kaşınır dururdum hart hart
kelebek kovaladım çiçek çiçek
arı sokardı diken batardı
ağlamak gelmezdi hiç aklıma
yaralı bereli girerdim yatağa
alışıktık yaraya bereye
eğri parmağımdaki yara
taşıdı beni çocukluğuma
apartman sakini ben
döndüm kaplumbağaya
çektim kafamı kabuğuma
başımı çıkarsam azar
yürüsem teknem halıyı bozar
herkesin elinde bir alet
önüne gelen ceza yazar
uyursam iyi horlamadan
uyanınca ayağımdan yakala
balkondan sarkıt baş aşağı
halı gibi silkele uçar tozum
sabah olsun hele sabah
kaçarım kuşlara böceklere
yahu bu ciddilik beni bozar
şaka gibiydi yaşadıklarım
sorma çocukla yaşlı arasını
ölçüp durma balın darasını
uçmaya çıkıyorum yarın
geleceksen gel
kelebeksen gel
çocuk olmalıyım yeniden
kaçmalıyım kendimden