Zonguldak siyasi tarihinde gelmiş geçmiş çok beceriksiz insanlar olmuştur.
Yoktur dersek, kendimizi inkar ederiz…
Ama o beceriksiz insanlar en azından, insan ilişkilerinde ADAMDILAR…
Ego ve Kibir yoktu…
Hele hele Narsist hastalık yoktu…
Bazı isimlerin siyasete, nasıl ve ne şekilde girdikleri akılara durgunluk veriyor…
Garip değil mi???
Mesela Zonguldak’ta adı sanı olmayan, Zonguldak’ı hiç bilmeyen bir kişi Gezi olaylarında yaptığı selfiler ve ardından pavyondan getirdiği sözüm ona Deniz Gezmiş’in yeğeni dediği kadınla siyasete giriş yapıyor…
Kendini Lamborghini araca benzetiyor ve CHP’lilere Murat 124 diyor…
Ben Türkiye ile uğraşıyorum, cenaze, düğün bayram işlerine siz gidin diyor…
Onlara vaktim yok diyor…
Ego tavan yapmış…
Genel Başkanları Kemal Kılıçtaroğlu, Zonguldak konusunda hata üstüne hata yapıyor…
Belediye Başkanlığı gibi, Milletvekilliği gibi…
CHP Zonguldak’ta Lamborghini sayesinde Murat 124’e düştüğünü her halde anket yaptırsa görecektir…
1.5 Milletvekili kaldınız???
Acaba Kılıçtaroğlu bu durumu biliyor mu???
Bildiğini de sanmıyorum.
Bir diğerine gelelim…
Biz geçmişte Kızılay Kan Merkezi Müdürü kimdir bilmezdik.
Neden siyaset sahnesinde olmazlardı.
Bu hem Zonguldakspor hem de Kızılay’dan doğru oyuna girdi.
AKP İl Başkanı Zeki Tosun ile 7/24 beraberdi.
Bir tek aynı yatakta yatmıyorlardı???
Hedeflerine ilerlemek için önce AKP teşkilatlarını böl-parçala-yut taktiğini uyguladı.
Aynı arabada Tosun ile Ankara’ya giderken yoldan mesajlarla aleyhinde haber yaptırmaya başladı.
Sonrada ağır ağabeyleri devreye sokarak İstanbul imamı sayesinde aday oldu.
Talihsizliğe bakın ki Kemal Kılıçtaroğlu Zonguldak konusunda tarihi bir hata daha yaptı.
Başkent Üniversitesinin sahibi ve Zonguldak eski Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın sabaha karşı baskını sonucu aday Şenol Şanal’ı yaptı.
CHP tabanı adayı kabullenmedi.
Ama bunun nedenleri vardı…
Haber Hoca’nın oğlu MHP Milletvekili Erkan Haberal.
İşte taban bu durumu kabullenmedi ve sandığa gitmedi…
Ömer Selim Alan AKP’nin oylarını düşürmesine rağmen belediye başkanı seçildi…
Herkesin özellikle CHP’li örgüte yakın isimlerin “Beceriksiz” ilan ettiği Muharrem Akdemir ile açık ara seçim almaları gerekirken, Kılıçtaroğlu’nun hatası yüzünden CHP Zonguldak’ı AKP’ye kaptırdı…
Sonra ne oldu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Belediye Başkanı Dr. Ömer Selim Alan’a inanılmaz kredi açtı.
O ne yaptı…
Hizmet etmesi gerekirken…
İl Başkanı Zeki Tosun gitsin…
İlçe Başkanı Mustafa Çağlayan gitsin…
İl Başkan Yardımcısı Muammer Avcı gitsin…
Kızılay Başkanı gitsin istediği gelsin…
O gitsin, bu gitsin…
Herkes onun emrinde olsun…
Vali, Cumhuriyet Başsavcısı, İl Jandarma Komutanı, İl Emniyet Müdürü başta olmak üzere tüm kurumlar ona bağlı ve emrinde olsun diye uğraş verdi.
Ve 3 yılını beceremediği sahil bandı projesiyle tamamladı.
İlk aday olduğunda 3 dönem belediye başkanlığı yapacağım demişti.
Şayet Erdoğan’ın kendisine tanıdığı krediyi hizmete kullansaydı olurdu.
Ama o krediyi başka işlere, kendi dünyalık egolarına kullandı.
Ha AKP’yi param parça etmeyi başardı.
Deniz’in CHP’yi param parça ettiği gibi.
5 Yıldızlı Otelde iftar düzenledi.
Çok hoş ortam olmuş.
Yağcılık sınır tanımamış yine.
Bir gün önce TV programında Hazretleri, “Aleyhimde haber yapan üç beş gazeteci var. Onların talepleri oldu benden. Onları gerçekleştirmediğim için yazıyorlar” diyor.
Gazeteci değiller de, has bel kader Gazeteciler Cemiyeti Başkanı olan ayran ağızlılar o toplantıda şunu sormuyor; “Kim bu sizden talepte bulunan gazeteciler” diye…
Kalede kaleci olmayınca bizim Hazretleri boş kaleye gol atıp duruyor…
Hazretleri ego tavan ya, o da gol attım diye seviniyor…
Ama saha da başka futbolcu yok…
Sadece top toplayıcılar var…
Kim bu talepte bulunan ve taleplerini yerine getiremediğin gazeteciler…
Sen Birleşik Krallık Ailesinden geliyorsun ya…
Diğerleri ağaç kovuğundan çıktılar…
Hani delikanlısın ya… Hani sokaktan geliyorsun ya… Hani harbi adamsın ya…
Hani kimseden korkmuyorsun ya…
AÇIKLA O ZAMAN…
Adamla madam arasında fark var bilesin…
O yağdanlık tayfası senden önceki başkanlara da; “Çok iyisin… Sen çok büyüksün… Sen yücesin…” diyorlardı???
Gerçek gazetecilerden bahsetmiyorum.
Onlar adam gibi sorularını soruyor, sen her ne kar sorti yapsan da…
Deniz’in burada hakkını yememek gerek, O hiçbir zaman böyle bir açıklama yapmadı.
Yapmadığı gibi; “Benden talepleri olmadı” diye de herkese söylüyor.
Yalnız ikisini de annelerinde Kadir gecesi doğmuş… Yoksa bu kadarı olmazdı???
Ortak bir özellikleri var ikisi de. O da Kolejli olmaları.
En azından Deniz Kolej misyonunu taşıyor ve Çaycuma’nın en büyük ihtiyacının TED Koleji olduğunu söylüyor.
Diğeri hiçbir icraatı olmayan sadece tespih kabadayısı.
Kolejli çocuklar…
O kadar egoları olsun değil mi???
Zonguldak perişan olmuş, Zonguldak halkı perişan olmuş…
Onlara ne ki; Çocuklar Kolejli…
Halkla ne işleri var ki. Onlar büyük projelerin adamı.
Hangi proje olduğunu kimse bilmese de…
Seçimlerden sonra sizin için Uzun Mehmet Camii'nde Fatiha okunacak şimdiden davetlisiniz???
Biri Lamborghini diğeri Ferrari…
Halbuki lastikleri patlak….
Sevgiyle kalın…