Dünyada 8 milyar civarında insan, 192-217 arası ülkede yaşıyor.
Bu kitlenin 2,5 milyarı Hristiyan, 1,5 milyarı Müslüman, 35 milyonu Musevi, geri kalanı ise Budist, Hindu, Şintoist, ateist vb.'dir.
Hristiyanlar Ortodoks, Katolik, Protestan vb. gibi kollara ayrılmış durumdadır.
Protestanlar, Museviliğin kitabını ve kurallarını da kendi inancına yakın görüyorlar.
ABD'nin nüfusu 340 milyon. Yani dünyanın sadece yüzde 4-5'i bu ülkede yaşıyor. Buna karşın Amerika'nın dünya ekonomi pastasından aldığı pay yüzde 24 olup 5-6 kat fazladır.
ABD adlı haydut, zorba, kabadayı, soyguncu, kapitalist, emperyalist devletin 160 ülkede askeri üsleri, tesisleri, radarları vardır.
NATO adlı askeri örgüt tamamen ABD'nin çıkarlarını korumak için vardır.
Japonya, Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, Avusturya, Güney Kore, Yunanistan, Gürcistan, Ukrayna, İsveç, Norveç, İngiltere gibi ülkeler tüm konularda ABD ile eşgüdümlü, paralel hareket etmektedirler. Yani bu ülkelerin inisiyatif kullanması, bağımsız hareket etmesi, soygun sistemine dur demesi olası değildir.
ABD'nin siyaset, medya, ekonomi, otomotiv, tarım, ilaç, sağlık, akademi, yayıncılık sektörü yüzde 99 oranında Yahudilerin ve onlarla aynı fikir yapısındaki Protestanların elindedir.
ABD'nin merkez bankası, büyük holdingleri, sosyal medya siteleri, ana akım medyası, sineması, siyasetçileri Yahudilerin, Siyonizmin aleyhine bir karar almaz, alamaz.
Mason, Rotary, Lions, Rotaract, Bilderberg, Davos Forum, ADL, B'nai B'rith, vb. gibi örgütler Yahudileri, Protestanları daha varsıl daha güçlü daha mutlu etmek için vardır.
Türkiye'deki beyaz Türkler, Sabetayistler, Pakraduniler, Yahudiler, Protestanlar, dış fonlardan para alarak yayın yapan medya organları, CIA tarafından devşirilmiş 30 kadar tarikat, montajcı fabrikatör familyası, ithal ürün satarak vurgunlar yapan kodamanlar, komprador burjuvazinin uşakları, heykel Atatürkçüleri, NATO milliyetçileri, Gladyo adlı paramiliter katil örgütün tetikçileri, lüks meraklısı din batonları, ajanlaşmış diplomatlar, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 15 Temmuz darbecileri, yağlı maaşların cazibesiyle sisteme teslim olmuş cahil siyasetçiler 200 yıldır ABD'nin Yahudi ve Protestan ağalarının hizmetçisi olmuşlardır.
Gezegendeki 60 kadar İslam ülkesinin 1,5 milyarlık kitlesinin yıllık makale, patent, buluş, icat, teknik ürün imalatı 60 milyonluk İtalya'dan daha azdır.
Müslümanlar bugün yapay zekada, telefon üretiminde, chip (yonga) yapımında, robotik alanda, yazılımlarda, elektronikte, uzayda, okyanuslarda, silah üretiminde, internette, sosyal medyada, oyun sektöründe, marka oluşturmada yüzde 1 bile etkin değildir.
Yahudiler, kendilerinden olmayan kitleleri insan olarak bile görmez. Dünyadaki ülkelerin yüzde 90'ı ürettiklerinin 10'da 9'unu bir biçimde Yahudi baronlara ödemektedirler.
Geri ülkeleri yöneten kişiler Yahudilerin huzurunu, mutluluğunu, zincirini, ekmeğini azaltacak bir karar aldıklarında medya, internet, silah, suikast, rüşvet kullanılarak saf dışı bırakılır.
1996 yılında Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) başlatıldı. Bunun amacı 22 İslam ülkesini parçalamak, zayıflatmak, kullaştırmak, kapitalist çetelere teslim etmek, kukla yöneticileri başa getirmek şeklinde özetlenebilir.
Bu topraklardaki, son 200 yılın bütün kargaşalarının, terör örgütlerinin, ajan derneklerinin, askeri darbelerinin arkasında küresel Yahudi+Protestan yapılarının tetiklemesi vardır.
Libya, Tunus, Mısır, Afganistan, Pakistan, Sudan, Suudi Arabistan, Malezya, Cezayir, Fas, Senegal, Uganda, Nijerya, Yemen, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün, Suriye vb. gibi ülkelerde son 30 yılda yaşanan tüm politik gelişmelerin arka planında Yahudi+Protestan baronların daha mutlu olma niyetleri vardır.
Türkiye'nin 1945 yılından sonra ekonomik, kültürel, akademik, dinsel, teknolojik, askeri, sağlık bakımından Judaize olduğunu söyleyebiliriz.
Bugün İslam toplumları hızla Judaize olmaktadır. Yani her işimiz Yahudilerin istediği forma (kalıba) doğru evrilmektedir.
Irak adlı devleti ABD ve İsrail'e teslim eden Kesnizani tarikatı ve bizdeki Fetullah Gülen cemaati aynı merkezden kurgulanmıştır.
İslamiyet’i temsil eden kanaat önderlerinin Judaize olma noktasında yol almaları, aklı başında, vatansever, yurtsever, sömürüye itiraz eden kitleleri deizme, ateizme sevk etmektedir.
Beşar Esat bir diktatördür, katildir, hırsızdır, anti demokrattır, halkını ezmiştir. Devrilmesi iyi olmuştur. Ancak yerine geçenlerin ABD+İsrail piyonu oldukları da aşikardır.
Bu topraklarda işimiz zordur. Aydınlanma olmadıkça 10 ekmeğimizin 9'unu Yahudiler ve Protestanlar gasp edecektir.