Bugün gazetelerde AKP İl Başkanı Hamdi Uçar’ın açıklamalarını okurken, memleketin kimlerin eline kaldığına şahit olacaksınız!

Lafın tamamı deliye söylenir derler ya...

Uçar, işçi alımının iptaline yönelik açıklamayı yaparken, uyanık bir siyasetçi cambazlığıyla TTK yönetimini günah keçisi ilan ediyor…

Basiretsizlikle suçlayarak topu taca atıyor.

Sanki memleketti koalisyon hükümeti yönetiyor…

TTK Genel Müdürü ve yönetimini yoksa Tanzanya Devlet Başkanı mı atıyor?

Komik olan; Uçar’ın “basiretsiz” dediği TTK yönetim kurulunda yer alanlardan biri de yol arkadaşı, AKP eski Belediye Meclis üyesi ve parti yöneticisi Salih Erbay’dan başkası değil.

Aslında Uçar’ın sözleri malumun ilanı…

Anlamayanlar ve anlamak istemeyenler için Türkçe tercümesini yapayım:

AKP, TTK’yı çoktan gözden çıkardı. İşçi zaten alınmayacaktı… Toplumun gazını almak için “işçi alacağız” diye beyanat veren siyasetçiler kervanına, iktidar yalakası gazeteciler de eklenince topluma umut pompalandı… Ama lütfen artık gerçeği görün. Bu iktidar TTK’yı parsel parsel satacak… 20 yıllık “küçülme” sürecinin son evresi bu. Zonguldak için kurulan idam sehpasındayız… Ve ayaklarımızın altındaki sandalyeye son tekmeyi vurmak için şafak vaktini bekliyenler var…

Hamdi Uçar, bana göre bu tabloda ne “şah” ne “vezir” olur…

Uçar, bu oyunda olsa olsa 8 piyondan biri!

                                                                               ***   

Hamdi Bey’in, “Hazine de yüzümüz kızarıyor” lafına gelince…

Yaşamında yüzü kızarması gereken onca şey varken, koca bir kenti dilenci gibi lanse eden bir il başkanı ilk önce oturup kendini sorgulamalı…

Uçar’ın sözleri her şeyden önce kömür için canını veren kent insanına yapılmış bir saygısızlıktır.

Yeri gelmişken Hamdi Bey…

Şu Özsüt Kozlu Şubesi ne iş?

Görünen o ki, bir hayli para harcamışsınız…

Memleketin en köklü esnafları ekonomideki kötü gidişten kan ağlarken, sizin bu ticari zekanızı takdir etmemek ne mümkün…

Sizin bu terzilikten milyonerliğe uzanan başarı hikayeniz bana bakın ne hatırlattı…

Yıllar önce İngitere’ye öğretmen olarak giden Remzi Gür, bir yandan da terzilik yaparak geçimini sağlamış. İngilizler, kısa sürede aranan bir terzi olan Remzi Bey’i “Ramsy” diye çağırır olmuş. O yanlış telaffuz zaman içinde dünyaca ünlü bir markayı yaratmış…

O markanın adı: RAMSEY

Remzi Gür’e “Ramsy” diyen İngilizler, Hamdi Uçar’a ne derdi bilmiyorum ama…

Bizim buralarda Hamdi Bey gibi “işini bilen”ler itibar görüyor…

Çünkü devir Hamdi Beylerin devri…

Afiyet olsun!

                                                                      *** 

Halkın Sesi’ndeki değişimi her geçen gün daha yakından hissedeceksiniz…

İçerik, nitelik ve baskı kalitesi olarak daha iyi bir gazete hedefliyoruz…

Yeni dönemde Halkın Sesi okurlarının istihbarat desteğine ihtiyacımız var…

Bize gazetemiz e-mail adresi üzerinden ulaşabilirsiniz…

Facebook paylaşımlarınıza da sayfalarımızda yer vermek istiyoruz…

Gönüllü muhabirlerimizin iletilerini bekliyoruz.