yırtılan yüreğimi sevginle iplik iplik dik
seninle iğne gözü vadilerde serinledik

attığın düğümlere otur da dinlen sevgilim
hiç asamadık duvarlarımıza ipek kilim

kırk iki bin ekmeği dilimledik evimizde
iki yüz bin zeytin karınca gibi geldi bize

kuyumcu ve kasap önlerinde filozof olduk
taksit ödemelerinde adam yerine konduk

bugün mahallenin pazarı parayı hazırla başaracağız korkma kız çalıştık ya pazılla

gözlerimizde başlamıştı büyülü aşkımız
düşe kalka yara bere içinde bakışırız

zamanla fırtınalarda kırılıyor kanatlar
ah be işte o zaman başlıyor ince sanatlar

kurtuluş yine sarılmakta yine sarılmakta
huzuru bulamadı kimse yahu darılmakta

biz ikimiz bu dünyada çilelerle denendik
unutma iğnenin gözünden bile iyi geçtik