Dünkü yazımda AKP Merkez İlçe Başkanı Metin Karaduman’ın AKP’ye yakınlığıyla bilinen Pusula Gazetesi’ni alarak yerin dibine girmesini kaleme almış, her yıl Ramazan ayında insanların inançlarının nasıl reklam malzemesi yapılıp sömürüldüğüne dikkat çekmiştim.
Yine dün sosyal medyanın hırçın fenomeni Yılmaz Kaldırım, paylaştığı fotoğrafta Karaduman’ın fotoğraf çektirmek için yüzünü kömür karasına boyamasını ironik bir yaklaşımla eleştirmişti.
Çok da has etmiş!
Bu adamları utandıracaksın ki, bir daha emek, inanç, ekmek gibi kutsal değerler üzerinden siyaset yapamasınlar… Tesadüfen geldikleri koltuklarda gerile gerile oturamasınlar!
En iyisi ben susayım da okur yorumlarına kulak verelim…
Osman Tutkun:
“Aklımın ermediği, Üzülmez’de iftar açmaya ocağa indiler, her gün işçi arkadaşlarımızın üzerine kilitlenen kapılardan geçtiler… Ne hikmetse bir kelime konuşmadılar. Çünkü sahip çıktıkları müdüre ayıp olur. Ama iftarlarını açtıkları işçiye olmaz. Neyse Allah bildiği gibi yapsın”
Ahmet Arslan:
Bu yazı tarihsel bir bildiri gibi oldu. Tebrikler Mustafa Bey kardeşim. Siyasi erk ile maddi menfaat temini konusunda genelde iktidar yanlıları bu tarz hareket eder etmesine de bunlar çokta çapsız!
Kaya:
Yazınızı okuyanlar, başkanlar ve yöneticilerinin bir dini eğitim almış olduklarını, dini birikimleri olduğu düşünülebilir. Yok böyle bir şey. Bildiğim bir Halit Gülay bu eğitime sahip. Diğerleri Sübhaneke’yi okuyamazlar, dini bilgileri yok denecek kadar az. Bu yüzden komik oluyorlar işte.
Cahil Hasan:
Bu yazıyı okuyunca Bektaş için neden inat edildiğini daha iyi anlıyorum.
Lider:
CHP'nin Yalova Milletvekili Muharrem İnce, ne yoğun gündemi, ne parti çalışmalarını ne de Ramazan'ı tanıdı! Vefa Salman'la birlikte Bodrum'da tatile koştu, serinlemek için de bol bol alkol aldı. İlçe başkanı içse 10 numara adam... İftar neyine senin?
Turgut Güven:
Sevgili Mustafa… AKP’nin üst yönetimine bakıp yüzünüzü Zonguldak merkez ilçe ve il başkanına çevirdiğinizde gördüğünüz ""üzüm üzüme bakarak kararır" sözünün gerçek olduğudur. Bu ülkede her şey ortaya döküldüğünde bahse konu AKP’nin yerel iki kankisi siyasi büyüklerini örnek almıyorlar mı? İl Başkanı Hamdi Bey mal varlığındaki artış ile yaptığı devlete verdiği vergiler açıklandığında garsona verilen bahşişe eş değer olduğu görülmedi mi? Ben aslında konuya diğer yandan da bakmayı düşünüyorum. Madene inip de iftar adı altında din ve emek sömürü yapanlara 12 yıldır hiç bir sorunu çözülmemiş maden işçileri neden sessiz kalıp bu ortamı hazırlama gereği duyarlar ki? Bu talancılara TTK yönetimi sırf siyaset emek ve din sömürüsü yapmak için yer altında nasıl ve ne hakla bu imkanı sağlarlar ki? Birde yerelde bu talancıların edindikleri servetleri görüp yaygara yapan ama yukarıdaki büyüklerinin yürüttüklerini hakmış gibi görüp sessiz kalanlara ise yuh çekmek geliyor içimden.
AK Partili
İl başkanının da ilçe başkanının da neler yaptıkları artık gizli saklı şeyler değil. Her şey alenen ortaya dökülmüş durumda. Hatta kendi milletvekilleri bile yüzlerine karşı bu isyanını belirtti. İyide benim anlamadığım bu adamlar hala daha nasıl ve kimler tarafından görevde tutuluyor?
L. Türkoğlu:
Üstat, bu soruları AKP İlçe Başkanı Karaduman’a mı soruyorsun? Bu sorduğun sorulara cevap verecek bekraundunun olduğunu düşünmüyorsun herhalde? Ona nerede abara-dubara işler var, rant sağlayacak yeri nasıl kime rüşvetle vaatle alınacak yerler var onları sor. Ak kavşağı sor. Sor da o kavşağı nasıl paylaştıklarını yüzleri varsa anlatsınlar. Ahret var ya cabirler... Ağzınızdan düşürmediğiniz ahret var İslam var, peygamber var, Allah var... Size kolay gelsin…
Yılmaz Kaldırım:
“Ama ne AKP içinden ne de muhalefetten kimse çıkıp sormaz mı?” derken sanırım beni ayrı tutmuşsundur Mustafa abi:))
Oğuz Ayçiçek:
Tüm siyasi yapılanmalar içlerinde totalitarizmi barındırır. Bu totaliter kafalar; birlikte düşünüp birlikte hareket etmeyi, menfaatlerine ters düşüyorsa siyaha rahatlıkla beyaz demeyi, benimsemediği ideolojiye ve o ideolojinin tüm yandaşlarına hakaret etmeyi öngörüp, en doğrunun, en güvenilenin, en halkçının, en milliyetçinin,en sosyal demokratın, en liberalin kendileri olduğunu göğüslerini gere gere söylemekten imtina etmezler! Lakin biz en dindarız dediğin zaman işin rengi biraz değişiyor velhasıl kelam. Öyle ki bu sebebe istinaden, siyasi ideolojini, oy hakkını dindarlığının pekişmesi için dizayn etmen gerektiğine inandıran ve sana başka alternatifler bırakmayan bir sistem oluşturulmuş oluyor! Zira bu ülke insanı, sosyal, toplumsal ve ahlaki değerlerini İslam’la şekillendirmiştir. Ve fazlasıyla muhafazakar olan bu toplumunun siyasetten beklentisi, sadece inancına uygun sandığı birileri tarafından yönetiliyor olmasıdır.
Bat cat seroo:
Bravo... Mükemmel yorumlamışsınız sayın yazar. Karaduman sanırım Hamdi Uçar’ı uçurup pastanın çoğunu yemek istiyor. Zamanla seyredeceğiz artık.
Ahmet Yavuzaslan:
Birden herkes madeni sevmeye başladı, acayip savunur oldular.