ZOKEV adına uygun yani “Zonguldak Kültür ve Eğitim Vakfı” olarak, önemli bir konuda panel düzenledi. Zonguldak ve çevre illeri de kapsayan, hatta bütün ülke ve de dünyamızı ilgilendiren çepeçevre bir konuyu gündeme taşıdı: “Enerji üssü değil, termik cehennem” başlıklı panele, akademisyenler, bilim insanları, hukukçular ve sivil toplum örgütü üyeleri katıldı.
Şimdilik “kuş uçumu” diye ölçümleyerek doğu-batı yönünde yaklaşık 72 kilometrelik sahil şeridine 9 tane termik santral yapılması gündemdeyken, böylesine bir panel dikkate şayan bir durum arz etmektedir. Efendim arz ederim...
“Kuş uçumu” ölçümlemesini not almanız gerekiyor efendim. Çünkü cehennem zebanisi gibi dikildi mi 9 tane baca, saldı mı kömürgeçli dumangacını, ara ki bulasın gökyüzünde kanat çırpan özgür ölçümcüyü! Ölçü birimi değişecektir tez elden: İki baca ötede, beş baca mesafede, sekiz baca geçince... Gibi!
Prof. Tanay Hoca diyor ki, “Dünyanın ortalama ısı derecesi yükseldi, 16’dan 16.8’e çıktı. Deniz 25 santim yükseldi, yakında bir metreyi bulacak. Atmosferi saran battaniye daha da kalınlaşıyor ve bu rakamlar daha da korkutucu boyuta varacak...” Buzullar eriyor, dünya ısınıyor. Vay başımıza gelenler! Cehennem zebanileri her yerde çoğalıyor! Prof. Hoca “yenilenebilir enerji” konusunda öyle ipuçları verdi ki, enerji patronlarının dudağı uçuklar: 100 adet rüzgar trübünü bir nükleer santrale eşit enerji üretebiliyormuş. Efendim arz ederim. Ha, sonra: Bu santral meselesinde, termik olsun nükleer olsun, deposundaki fazla malzemeyi taksitle satan kapitalistlere aracılık eden zebani yardakçıları bu kadar açgözlü olmasınlar, çocukları ve de torunlarına cehennem ızdırabı çektireceklerinin farkına varsınlar az biraz! Efendim arz ederim...
Yatırım, iş, dışa bağımlılığa son, ultra ultra teknoloji... Cehennem planına böyle başlıyor zebaniler. Hava, su, toprak, sağlık, tarih... Hak getire! Prof. Atmış Hoca öyle örnekler veriyor ki, şaşmamak elde değil. Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı açıklama yapmış, “Termik santral yöre ekonomisini tehdit eden en büyük tehlikedir” diye. Takan kim? Yıllardır meclisin ceylan derili koltuklarında gerim gerim gerinen bir bölge milletvekili de termik santrallere karşı bir laf etmişti zamanında. O da işi pösteki saydırmaya vardırdı şimdilerde. Efendim arz ederim... Neyse ki Zonguldak insanının mücadele geleneği var.
Greenpeace sözcüsü genç Elçin, termik santraller haritasını gözümüzün içine soktu adeta! Öğrencilik döneminden biliyorduk: Coğrafi bölge haritası, fiziki bölge haritası... Şimdi ülkemizin bir de termik santraller haritası var. Ee... 86 tane santrali bir bakmada ancak böyle görebiliriz. Hepsi de deniz kenarlarına yapılıyor. Ne güzel! Cehennem dediğin böyle olmalı. Üstelik ithal kömür kullanılacakmış. Tabi, denizden ulaşım daha kolay. Üstelik su devirdaimi için engin denizlerimiz ver Allah’ım ver bereketi sağlıyor. Efendim arz ederim... Şunu da söylemeden geçemiyeceğim: Şu anda ülkemizde 2100 yılına kadar yetecek enerji varmış. Greenpeace sözcüsü Elçin söyledi. Ben elçiyim.
Avukat Okumuşoğlu hakikaten okumuş hem de yazmışoğlu! Bu ne bitmez enerji, bu ne yaratıcılık, bu ne interaktif bir sunum? Lafına, “15 yıl önceki hukuk şimdikinden daha iyiydi” diye başlaması bile kafalarda hemen şimşeklerin çakmasına neden oldu. Şöyle ki: Öyle ise, şimdiki hukuk “guguk mu?” Evet, şimdiki hukuk, guguk! Çünkü bu cehennem zebanileri meraydı, ormandı, doğal sit alanıydı... Bütün yürütmeyi durdurma kararlarını değiştirdiler. Yeni dava açma süresini bile 60 günden 30 güne düşürdüler. Hepsi birer hikayeden ibaret olan ÇED raporlarını valilik binalarının en ücra köşelerine asıyorlar. Neden? Kimseciklerin olan bitenden haberi olmasın diye. Zebanilere ceza verilir mi ? Hadi verildi diyelim. Toplam tutar 13 bin 600 TL. Onların yarattığı gerçek zarar ziyan ise milyonlarca lira tutarında. Efendim arz ederim.
Bir aile şirketi gelip tepemize zebanilik yapıyor, daha çok daha çok cukka için. Oysa biz koskoca bir aileyiz. Yedirmiyelim bu zebanilere güzelim dünyamızın nimetlerini. Birleşelim, güç olalım. Unutmayalım biz halkız.
Efendim arz ederim!